-First Day-

141 16 3
                                    

     Arkadaşlar bu da benim hikayem umarım beğenirsiniz. Bölümü okuduktan sonra lütfen oylayın ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Şimdiden teşekkürler. Keyifli okumalar. 

 Bu gün hayatımın ne kadar saçma olduğunu anladım sanırım. Evet evet bu gün hayatımın en saçma günüydü.

Yeni bir okula başlamak bence bu dünyadaki en zor şey. Hayır ikinci zor şey. En zor şey yeni bir okula başlayıp okulun ilk günü herkese rezil olmaktır. Dahası seni rezil edenin bir grup ergen liseli olmasıdır. Biraz daha dahası da ergen dediğin insanların yaşıtlarından, hatta büyüklerinden olmasıdır. Ve evet bu gün bu dünyadaki en zor iki şeyi yaşadım. Yeni bir okula başladım ve tüm bunları yaşadım.

Bu gün bir grup ergen liseliyle tanıştım. Ne tanıştım mı dedim? Tanışmadım, tanışmayacağım, tanışmam . Hayır sadece karşılaştım. Ve karşılaştığım dakikadan –ne dakikası saniyeden- itibaren herkese rezil olmaya başladım. Hepsi tam bir baş belası. Hatta bu konuda benden bile beterler. Ama sorun şu ki: Böyle düşünen bir tek ben varım. Tüm okul hatta aynı semtteki diğer okullar da dahil onları yakından tanıyor. Evet ya ciddi ciddi bu çocukları gördüler mi korkup başını önüne eğerek dolaşan bile var. Duyduğumda ne gülmüştüm.

Görüyoruz ki bu arkadaşlar başıma ne kadar bela olduysa kendime bile vakit ayıramadım.

Ben bu çekiklerin içinde kalmış yetim Türk. Yetim kısmına bakarsak doğru. Ama Türk kısmı tam da doğru değil sanırım. Ama bence babam Türk olduğuna göre annemin Koreli olması bir şeyi değiştirmez.

Neyse geçelim bu kısmı. Annem ve babam Kore'den Türkiye'ye dönerken ben üç yaşındayken bir uçak kazasında öldüler. Ben, on altı yaşıma kadar halamla İstanbul'da yaşıyordum. Ama halam benden ne kadar bıktıysa bu güne kadar tek amacı beni annemin ülkesine yollayıp kurtulmakmış. Öyle de oldu.

''Annem yaşasaydı o da bunu isterdi. Senin olman gereken yer orası kızım.'' Ne dokunaklı ama değil mi?

O kadar duygulanmıştım ki ağlayabilirdim cidden(!)

Sonuçta hayatım o kadar da fena değildi. Evet aynen. Di. O kadar da fena değil Dİ. Bu sabaha kadar o kadar da fena değil di.

Öncelikle okulun ilk günü sabah otobüste okula giderken kol çantamın içindeki her şey bir salak yüzünden etrafa saçılmamış olsaydı, merdivenlerden dördüncü kattaki sınıfıma çıkarken okulun içinde kaykaya binen iki gereksiz yüzünden çorabım kaçmamış olsaydı, okuldan çıkarken oto yıkama hortumuyla sırılsıklam olup bütün okula yine rezil olmamış olsaydım bu arkadaşlarımızdan bu kadar nefret etmezdim. Hatta birkaçı çok tatlı görünmüştü ilk bakışta gözüme. Peki, tamam hepsi. Merak ettiğim şey bunlar makyaj mı yapıyor ya? Ben kızım ama bu kadar güzel değilim.

Neyse bu kadar övdüm ama sonuçta sakar, düşüncesiz, patavatsız oldukları gerçeğini hiçbir şey değiştirmez. Bu arada, bu sevgili arkadaşlarımızdan ikisi bizim sınıfta. Duyunca ne kadar sevindim anlatamam(!)

Bir konuyu daha açıklığa kavuşturmalıyım ki bunlara neden grup dediklerini bilmiyorum ama yapışık gibi dolaştıkları için olsa gerek. Umarım başıma bela açmaya devam etmezler. Yoksa bu günkü sabırlı tavrımı sürdüremeyeceğim. 

Oylarınız ve yorumlarınız benim için gerçekten önemli. Şimdiden teşekkürler. Okumaya devam :)


First Love a DreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin