Bu gün en zor sınavlarımızdan birini olduk diyebilirim. Ve benim şansıma bu gün talihsiz günümdü. Sınav ilk dersti. Ve ben nasıl becerebildiysem geç kaldım. Ama bu gün yaşadığım asıl talihsizlik bu değil. Bu gün nefret ettiğim insana borçlandım. Evet bahsettiğim kişi ''Gülme Makinesi'' (!)
Okula geç kalmıştım ve evden koştur koştur çıktım. Ve gördüğüm ilk şey oydu. Ama bu kez gülmüyordu ve endişeliydi. Beni tuttuğu gibi arabaya bindirdi ve neredeyse uçarak okula gittik. İtiraz etmeye ne vaktim vardı ne de bu utanmazlığı yapabilirdim. Benim için -beni beklediği için desek daha doğru olur- kendi sınavına geç kalan ve arkadaşım sayılan bir insana bu yüzsüzlüğü yapamazdım değil mi? Yani yapmam demek istedim. Sonuçta sınavıma yirmi dakika geç kaldım ve kalan yirmi dakika da o kadar çok soruyu yetiştirmem için yeterli değildi. Tabi ki çok üzüldüm ama yapacak bir şey kalmamıştı. Diğer sınavda tam not almadığım sürece bu dersten geçmem pek mümkün olmayacak.
Sınavdan çıkınca arkadaşı tüm teneffüs aradım ama bulamadım. Onun sınavı umarım benimkinden iyi geçmiştir. Kendimi suçlu mu hissetsem yoksa böyle bir şey yaşadığım için mi üzülsem bilmiyorum ama bu gün gerçekten tuhaf duygular yaşadım.
Borcumu nasıl ödeyeceğim gerçekten bilmiyorum. Ama ödeyebileceğimi sanmıyorum. Umarım bu suçluluk duygusu uzun sürmez. Borcumu ödemek için elimden geleni yapacağım.