8. Bölüm

29 1 0
                                    

*Varsa anlam bozuklukları ve mantık hataları için özür dilerim

İlk basta naptığıma anlam veremediği için karşılık vermedi ama sonra o da karşılık verdi.
Ayrıldık ve

"Seni seviyorum.Herşeye rağmen herkese rağmen" dedim.Bana çok kızacaktı ama yapmak zorundaydım.

"Bende.Seni çok ama çok seviyorum" dedi ellerimi tutarak ve herkesten bir alkış tufanı koptu.Sonra dans etmeye başladık.Kulağıma eğilip "Neydi bu şimdi" dedi

"Damla abuk sabuk konuştu!Haddini bilsin diye yaptım"

"Sana demedim mi okulda gündem olmak istemiyorum diye!"

"Dedin!"

"E o zaman napıyosun Doğa!"

"Şeyy...Aslında-"

"Neyse Furkanın çıkma zamanı geldi" dedi ve dikkatlari üstüne topladı.

"Herkes buraya baksın" diye kapıyı işaret etti.Ve canlı bir müzikle içeri Furkan girdi.Maskesi olduğu için kimse onu tanıyamadı.Herkes bu kim diye fısıldalaşmaya başladı.

"Arkadaşlar!Bu balonun amacı Furkanı değiştirdiğimizi size göstermekti" dedi ve Furkan maskesini çıkardı.O kadar yakışıklı olmuştu ki bütün kızlar ona hayranlıkla bakmaya başladı.O ise cool bi şekilde salona girdi ve Edanın yanına gitti.Ellerinden hafifçe tutup ilanı aşk etti

"Benimle beraber değişmeye hazır mısın Eda?Seni sevebileceğim kadar sever misin beni?" dedi ve Eda evet anlamında kafa sallayıp boynuna sarıldı.Artık sevgili olmuşlardı.Vay bee!Alkışlamaya başladık ve sevgili olmalarının şerefine şampanya patlatıldı.Ve benim üzerime döküldü.

"Of ya!!Mahvoldu üstüm!"

"Git yıka gel Doğa!"

"Peki Enes Bey kızma"
Ukala şey.Sanki ben bilmiyordum napıp yapmıycağımı.Tuvalette üstümü yıkarken Damla geldi.Bu kız az daha üstüme gelirse parçalayıp denize atacaktım.

"Oldu mu rahatladın mı Damla.Sevmesem öpmezdim heralde!"

"Numaranı er ya da geç ortaya çıkarıcam.O çocuğun duygularıyla oynamak sana kalmadı!"
Harbiden saf bu kız.

"Bunu bana sen mi söylüyosun?"

"Ne demek şimdi bu?"

"Yani herkese verip kaçan ben değilim!"

"Düzgün konuş benimle!" diye üstüme yürüdü.Saçlarıma dokunacaktı ki kafasından tuttuğum gibi çeşmenin altına.Kafası ve saçları ıslanmıştı.Kafasını hâlâ bastırıyordum.

"Bana bak pis solucan kılıklı yılan!Bizden uzak dur" dedim hâlâ kafasını bastırırken.Kalkmaya çalıştı ama kafasını çeşmeye vurdu.Daha devam edecektim ki Eda çağırdı.

"Kızım sen napıyosun!Yürü hadi önemli!"

"Noldu be!".

"Yürü!" diyerek çekiştirdi.Salona geri döndüğümüzde Enes bir noktaya sabitlenmişti.Dürtmelerime ve sorularıma tepki vermiyordu.Baktığı noktaya baktığımda ise bir kızla karşılaştım.Kızla birbirlerine sanki aşkla bakıyordu.

"Enes!" dedim ilk önce.

"Enes!" bu sefer sesimi yükseltmiştim.Duymamıştı.

"Enes!" diye daha yüksek sesle konuştum.Ama beni takmıyordu.
Sonunda kafasını baktığı taraftan ayırmak için bana çevirdim.

"O...!" dedi.Gözleri hâlâ o kızdaydı.Sonra hızlıca kızın yanına doğru gitti ve kıza sıkıca sarıldı.Kızda ona sarıldı.Kim olduğunu daha yeni yeni kestiriyordum.Bunu ezen kızdı.Yani bad girlü.Daha unutamamıştı.Bütün gözler Furkanda olduğundan Enesi kimse farketmemişti.Enes kızdan ayrıldı ve iki elinide kızın yanaklarına götürdü.Birşeyler konuşuyorlardı.Açıkçası sinirim bozuldu.O kadar atıp tuttuğu kıza neden bu kadar yakındı ki...

Aşka İnanmak LazımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin