"Ne demek Enes şimdi bu?"
"Yani şu demek.Bu gün her zaman gibi olsa seninle kavga etmezdik.Sen sustuğun için kafam patlamazdı."
"Hadi canım yaa çok üzüldüm" deyip arabaya binmeye çalıştım.Arabanın kapısı kilitli olduğu için kapı açılmadı.Bende hırsla açmak istediğim için yere düşmüs bulundum.Enes elini uzattı.
"Ver elini hadi" dedi.
Elimi verdim.Hafiften asılır gibi yaptı ben tam kalkıcaktım ve sonra geri bıraktı.Bende yere daha sert çakıldım.Of totom acıdı.Ona sert sert bakıp ayağa kalktım.
"Bana baksana sen!" dedim.
"Ee nolmuş?" dedi birşey olmamışcasına.
"Sen ne biçim sevgilisin?İnsan sevgilisine böylemi yapar!"
"Valla orası senin sorunun düzgün sevgililik yap bana!"
"Napıyım ayaklarınımı yıkıyım?!"
"Fena fikir değil ama bana yemek yap"
"Ne yemeği be?!"
"Nasıl olsa sizin evde annenler yok.Bana yemek yap!"
"Oldu paşam başka"
"Arkasından tatlı oh miss!"
"Ben ne anlarım yemek yapmaktan kusura bakma ben yemek falan yapmam!"
****
"Kızım altı üstü yemek istedik.Onuda ben değil sen yapacaktın!" dedi mızmızlanarak.Aç olan oydu ben değil.
"Aç olanda sensin ben değil!" dedim mutlulukla.Mutfak masasının üstüne oturmuş ayaklarımı sallıyordum.Enese patates kızartması yaptırıyordum.Eline baya yakışmıştı.
"Enes acaba sen bu işlere mi adasan kendini baksana hiç yabancılık çekmiyosun" dedim ve yine yüzü düstü.Naptım yine ben?
"Küçükken annem yokken kim yapardı sanıyosun.Dokuz yaşında başladım ben hayatın zorluklarına.Babamlar bu kadar zengin olmadan önce ne sanıyodun ki?" dedi acıklı sesle.
"Şeyy...Özür dilerim.." deyip arkasından sarıldım.Sonuçta bugün daha bitmedi ve Enes benim sevgilim.Oda döndü ve
"Önemli değil.Sen nerden bilebilirdin ki" diyerek sarıldı.Bugünlük burası çok huzurluydu.Ama yarın kolları diken varmıs gibi gelirdi bana.Sarılma faslı bittikten sonra Enesin yaptığı kızartmalara dadandım.Tam bir tane alıcakken elime vurdu.
"Sana yok Doğa!Hepsini ben yaptım!"
"Ama yaa" dedim dudak büzerken.
"Banane kızım kızart kendine"
"Sevgiliiiim.Lütfeeen"
"Bi günlük sevgili olmamızı kızartmalarıma kitleme hemen!" dedi ve tepsiyi kucağına alıp içerdeki koltuğa gitti
O camış gibi canımı çektirerek yerken ben arada ona kötü bakışlar atıyordum.Hem maç izle hem zıkkımlan!Kanalı değiştirdim.
"Kızım açsana şu maçı!" diye kumandayı elimden almaya çalıştı.
"Çok beklersin" deyip kumandayı merdivene koyup geldim.Asalak varlık kızartma tabağını bıraktı ve bende ağzıma doldura doldura yemeye başladım.Jet hızıyla gidip geldi sanki salak..Tepsiyi elimden aldı.
"Doğaa" diye koltuğa uçtu.
Ağzım doluyken
"Çok lezzetliymiş" dedim.Şimdide ağzıma vurdu manyak!
"Ağzın doluyken ko-nuş-ma!" demesiyle öksürmeye başladım.
"Helal!!!" deyip sırtıma vurdu.Ağzımdakileri yuttum.Konuşmaya başladım.
"Sırtıma vurucağına su getirsen ölürmüydün!"
