34. Bölüm

45 0 0
                                    

"Ne demek başları belada?" diye şaşkınça sordum.

"Bilmiyoruz ama şu an başları belada olabilir.Baksana ortada yoklar" dedi Emre.Onun bu sakin duruşu beni şüphlendirdi.

"E arayalım o zaman" dedim.Adımlarımızı bahçeye doğru atmaya başladık.

"Bakın şu ağacın altında iki insan yatıyor.Onlar olabilir mi?" dedi Eda.Benim ürkmeme rağmen Eda da sakindi.Bir yandan da onlara bi şey olmasın diye dua ediyordum.Adımlarımız yavaş ve sakindi.Emre ve Furkan önden gitti ve bize dönüp "ölmüşler" dedi.

"Nee!!" diye bağırdım.Şuan şoka girmiş olabilirim.Eğilip baktım ve kafası kopmuş iki manken vardı.Ben çığlık atarken onlar kahkalarla gülüyorlardı.

"Neydi bu şimdi?" dedim.Korkudan ağlıyordum.
Ağacın arkasından Enes ve Pelin "1 Nisaaan" diye çıktı geldi.

"Böyle şaka mı olur?Hem de gece gece" diye bağırdım.1 Nisan ın kurbanı seçilmiştim.

"Saat on ikiyi geçti be güzeliim" dedi Pelin yanağımı okşarken.Elini ittirdim.Hâla gülüyorlardı

"Aman da benim sevgilim korkmuş mu?" diye Enes bana sarılacakken ittirdim.

"Uzun bi süre uyusan iyi olur!Kısaca geber!" dedim ve içeri gittim.Korkudan elim ayağım titriyordu.Sonra diğerkilerde içeri geldi.Işığı açtılar.

"Doğa niye büyüttün şaka yaptık işte!" dedi Furkan.

"Ben Eda öldü diye şaka yapıyo muyum?Aklım çıktı ya!" dedim sinirden gülerken.

"Reaksiyon fakiri sinirliyken gülünür mü?!" dedi Pelin."Hem Enes in öldüğüne üzülüyosunda benim öldüğüme niye üzülmüyosun?!" diye yalancıktan trip attı.

"Hepiniz geberin tamam mı!Hepiniz ölün!" diyerek ayağa kalktım ve üst kata lavaboya çıktım.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra Enes in odasına girdim.Aşağı inmek istemiyordum.Ben saatler önce Enes i üzdüm diye burda kahrolıyım beyefendi şaka yapsın.Yatağın üstüne geçip yattım.Bi kaç dakika sonra kapım tıklandı.

"Gelme!" diye çemkirdim.Kapı açıldı ve herkes içeri girdi.

"Gelmeyin dedim dimi?Ne kadar arsızsınız!" diye tersledim.Kızlar gelip sarıldı.

"Ama best kankim ben nerden biliyim böyle yapıcağını.Şaka yapmak istedik" dedi Eda.

"Aynen ama büyütme özür dileriz" dedi Pelin de.

"Şu an ağzınıza neşter sokup çiğnetesim var ama yapmıyorum!" dedim

"Çünkü neşter yok!" dedi Pelin ve gülmeye başladık.

"Eğer bir daha böyle bi şey yaparsanız sizi boğarım!" dedim kızlara.
Enes te "o zaman barıştık?" diye sordu.

"Kızlarla ve Emreler le barıştım.Senle değil!" dedim

"Ama aşkım neden?" diye sordu.

"Senin cezan ayrı senin hesabını ayrı kesicem!" dedim.

"Senden gelicek herşeye razıyım." dedi.Kendini affettirmeye çalışıyordu.

"Pislik!" dedim umursamazca.

"Neyse Enes biz nerde kalıcaz gösterde yatalım artık.Siz oturun sabaha kadar" dedi Emre.

"Tamam" dedi odadan çıkarlarken.On dakika sonra odaya tekrar girdi ve ben hiç yüz vermedim.

"Bi tanem gel aşağı inelim"
Cevap vermedim.

"Doğa hadi gelsene?" diye tekrar sordu.Cevap vermeyince "peki sen bilirsin!" dedi ve kucakladı.

"Bırak beni inmem aşağıya!" diye bağırsamda dinlemedi.

Aşka İnanmak LazımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin