Bölüm 31:BİR KÜÇÜK BAR MESELESİ

495 19 7
                                    

Şaşkınlıkla Selim'e döndüm

-sen sen beni öpmeye mi çalıştın?

dedim.Arsızca sırıttı

-evet noldu

dedi.Sanki hiçbir şey yapmadı benim en önemli anımı çalıyordu az kalsın

-daha aramızdaki ilişkinin ne olduğunu bile bilmezken ve sana güvenmezken buna izin vereceğimi mi düşüdün?

dedim.Yüzü kasıldı sanırım sinirlenmişti.Olsun gerçekleri söyledim.

-güvenmemek sen bana güvenmiyor musun gerçekten

dedi.Hiç düşünmeden

-evet

dedim.Eğer gözlerim bakmayı öğrenmiş olsaydı Selim'in çileden çıkmış halini görür ve ona sarılarak sana güveniyorum tabi ki ben kızlara güvenmiyorum klişesini diyebilirdim.Yok ya demezdim ben.

-Ben bana güvenmeni sağlayabilirim

dedi Selim

-nasıl

dedim sırıttı

-sarılarak

dedi.Şaşırmıştım nerden bu kanıya varmıştı acaba.En iyisi sormak dedim ve

-nerden bu kanıya vardın acaba

dedim bu sırada gözlerim kaslarına kaymıştı.Zorlukla gözlerime onun yeşil gözlerine diktim ve içimden tekrarladım

''odaklan odaklan şu an ilk tartışmanızı yapıyor olabilirsiniz odakalan''

sonradan farkettim ki bu iç sesim.Ben size o benden daha mantıklı dedim ya unutun siz onu o mantıksız olan ben daha mantıklıyım.Neyse konumuza dönelim.

-bana sarıldıktan sonra her zamankinden daha mutlu oluyorsun ve sanki her şeye herkese bütün kanıtlara rağmen bana inanmayı tercih ediyorsun çoğu zaman bunu haketmiyorum ben güvenilecek biri değilim ama bu konuda biz konusunda her zaman güvenebilirsin bana

dedi.Şey haklı olabilir mi acaba bi düşününce evet ona sarıldıktan sonra kendimi hep daha iyi hissediyorum ama bu sarılmaların sonu çoğu zaman kötü bitti.Hatta biri hariç hepsinin sonunda Selim güvenimi yıkma konusunda adım adım ilerledi.

-bence bu kadar konuşma yeter 5 dakikadır sizi aşağıda bekliyoruz

diyen bir Ada'cık düşüncelerimi böldü.Sanki tutulduktan sonra tekrar denize salınan balık gibi ya da ağacın dalındayken kendi oturduğum dalı kesip te yere düşeceğim sırada tutunacak tek dalım Ada'ymış gibi sarıldım ona o da bana.

Emre'de çıkmıştı yukarıya ve Selim'le ikisi bizi şaşkınca izliyorlardı.Ağlamaya başladım aynı anda gülüyordum da evet garip biliyorum.*

İkisinin şaşkın bakışları arasında gülerek ya da ağlayarak Ada'yı merdivenlerden sürükledim.

Kapıdan dışarıya çıktığımızda ikimizde soluklandık ve aynı anda

-sana bir şey anlatmam lazım

dedik ve güldük.

-önce sen

dedim.

-Tamam anlatıyorum Emre'yle İlsu işi pişirmişler ama Emre bana her şeyi açıkladı İlsu yapışmış Emre'ye Emre kurtulamıyormuş bir türlü İlsu'dan.

Sözünü kestim

-Selim'de bana herşeyi açıkladı ama sence inanmalı mıyız onlara?

dedim.Yüzüne piç bir sırıtış yerleşti

Sadece SakarlıktıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin