Bölüm 30:ÖPÜCÜK

437 20 8
                                    

Bölüm bugün beni gerçekten güldürebilen tek insana kankama gelsin seni seviyorum :))

Ah siz yardım etmediniz ve şimdi Selim'in saçma anlaşmasında ki maddeleri tek tek yapmak zorundayım.Ona Hazal konusunda kızgın olsam bile.

Ne olurdu beni bundan kurtarsaydınız boşuna mı okuyorsunuz yaşadıklarımı insan bir fikir verirde kurtarır beni bu üvey abimden ama nerdeee.Anlatıyorum şimdi dinleyin.

Elimden ipuçlarını kaptı.Ben onu okumaması için ona doğru yürüdüm.Benden kaçmaya başladı.Bende peşinden kovalamaya.Merdivenlerden inerken son basamağa basmayı unuttuğum için düştüm.

Ama Selim bilerek yaptım zannetti ve bahçeye çıktı bende oturdum kaldım.Ayağa kalkamıyordum.Hemen bir şey yapmam lazım okuyamaz onları.

-Selim hemen gel nolur örümcek varrrr

diye bağırdım o kapıdan kafasını uzattı

-inanayım mı 

dedi.

-Yerimden kalkamıyorum beni odama götürür müsün ve lütfen o kağıtları okuma

dedim.Yüzüne sinsi bir sırıtış yerleşti.

-Anlaşma yapalım seni odana götürdüğüm için benimle uyu kağıtları okumadığım için bana yemek yap ve örümcek olmadığı için bana sarıl nasıl?

dedi.Aslında iyiydi hoştu da annemler varken onunla uyuyamazdım ve ve  Hazal olaylarını hala unutmuş sayılmazdım.Hayır onunla uyumayacaktım tavşanımla uyurum ben.

-Biri hariç hepsine tamam seninle uyuyamam Hazal'ı unutmadım git onunla uyu sen hatta kucağında onu taşı

dedim sinirlenerek ve ayağa kalkmaya çalıştım.Bu arada Selim bana yaklaşmıştı.Ayağa kalkmaya çalışırken kafamı merdiven demirlerine vurmuştum.Selim gelip koluma yapıştı

-Bırak nedeni ne olursa olsun Hazal'ı kucağına aldın o kollarını yıkamadan bana dokunamazsın ben başımın çaresine bakarım 

dedim ve tek ayak üstünde zıplayarak kendimi koltuğa attım.Selim yavaşça bana döndü ve

-ben Hazal işini hallediyorum ve şimdi duşa gidiyorum şu kağıtlar sende kalsın şu anlaşmayı da tekrar konuşacağız 

dedi ve gitti.Nasıl halledecekti acaba o kızı parçalarım ben bana ve sevdiğime dokunamaz.Her ne kadar kendime söz vermiş olsamda kıskançlığım tutarsa onu kimse elimden alamaz.

Ada'yı unutmuştum hemen onu aramalıydım.Yavaşça yerimden kalktım acı çoktu dudaklarımı dişledim.Çok acıyordu ama.merdiven korkuluğuna tutundum ve tek tek zıplayarak merdivenin son basamağına geldim.

Sonra Selim'in kapısı açıldı ve bir adet üstünde sadece bel havlusu buluna Selim çıktı ben hemen kafamı çevirmek için merdivende olduğumu unutarak zıpladım tam o boşluğa düşüyormuş hissini yaşarken birinin kucağına çekildim.

Sular kollarıma değiyordu.Beni çekenin ya da kurtaranın Selim olduğunu anlamamak geri zekalılık olurdu.

-Selim hemen bırak beni

dedim şimdiden suratım kızarmıştı.

-Ah yine mi utandın

diyerek beni kendine çevirdi bu sefer gözlerimi hemen kapattım çünkü ellerim Selim'deydi.Bir dakika ellerim niye Selim'de ki olamaz ah ellerimi tutuyor.Selim

-gözlerini aç Eylül

dedi bense daha sıkı yumdum 

-tamam bunu sen istedin 

dedi.Yüzü yüzüme yaklaşıyordu sanırım çünkü nefesini suratımda hissediyordum.Bedenlerimizde mıknatıs gibi birbirine yapışmıştı.Nefesi  tenimi ürpertiyordu.

Onun bana daha çok yaklaştığını hissederken aşağıdan Ada'nın 

-Eylüll

Emre'nin

-Selimm

diye bağırmasıyla merdivenden aşağıya baktım ve yanağımda dudak hissettim.

Selim dudağımı öpmek istemiş ve ben seslerin geldiği yere bakmak üzere yan döndüğüm için yanağımla yetinmek zorunda kalmıştı.

Şu an yazarınız ağlıyor bu bölümü de ağlayarak yazdım bugün çok kötü bir haber aldım.Bölüm saçma olmuş yazım hatalarım olmuş olabilir affedin beni.Şey dedem verem olmuş.Benim hayatımda en değer verdiğim kişi verem olmuş neyse üzmüyoruz kendimizi :)) sizleri seviyorumm :)) kendinize dikkat edin hasta olmayın!! hadiii yorum yapınnn üzgün yazarınızı mutlu edin.Hadi bu bölümde yorumlar votelerden daha fazla olsun yapar mısınız bunu?

Sadece SakarlıktıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin