8. BÖLÜM

111 43 7
                                    

 Ege'nin evinde musmustlu bir şekilde yaşıyorduk. Uzun süredir bu evde kalıyorduk ve sanki beraber kalmaya çok önceden karar vermiştik. Fakat bir sorunumuz vardı.

''Arkadaşlar biraz salona gelebilir misiniz acaba?'' dediğimde Ege telefondan başını kaldırarak yanıma geldi. Tuanna da dergisini bir kenara bırakarak yanıma geldiğinde tedirgin görünüyordu.

''Sizinle bir şey konuşmak istiyorum.''

''E hadi söyle bari kız, çatlatma insanı.''

''Söylemek istediğim arkadaşlar, sizin de farkında olduğunuzu biliyorum .Zaten uzun zamandır birlikte yaşıyoruz ve bundan da gayet memnunuz. Ben diyorum ki, bu ev bize küçük geliyor. E benim evim biraz daha geniş olduğuna göre, gelin benim evime taşınalım. Hem hep beraber oluruz hem de sıkışmamış oluruz.'' dediğimde ikisinin de yüzü parıldadı.

''Senin aklını seveyim ben.'' dedikten sonra boynuma atladı Tuanna. Çocukluğumuzdan beri onunla beraber aynı evde yaşama planları yapardık. Evimizin her köşesini son noktasına kadar hesaplamıştık .Evimiz planlarımıza uymasa da,aynı evde olacak olmamız bize yeterdi. Ege'nin de sevinci yüzünden okunuyordu.

''Valla harika fikir!'' diyerek beni tebrik ettikten sonra, ''E benim bavulumu toplayayım o halde. Bu arada, yatakları ben hallederim.'' dedikten sonra Tuanna'ya göz kırptı. Evimde kullanmadığım iki oda olduğunu ve bomboş olduklarını biliyorlardı.

***

''Ayy, aynı hayallerimizdeki gibi! Sen harikasın Kumsal!'' Tuanna'nın alışık olduğum çığlık sesini duyduğumda küçük bir huzur hissetim. Bir insanın değer verdiği insanların olması ne kadar da güzeldi. Bir de o insanlarla yaşayacak olmak, beni yaşamaya daha çok heveslendiriyordu. Hayattaki en değerlilerimle kan bağımın olmaması beni şaşırtıyordu. Bunu tahmin etmezdim.

Tuanna odasını düzenledikten sonra salona geldiğinde, 

''Kumsal, hani şu senin ev sahiplerin... bir şey derler mi acaba?'' dediğinde tedirgin görünüyordu. Hayallerinin yıkılmasından korkuyor gibiydi.

''Hayır canım, ne desinler? Burada ben kalıyorum, kiminle yaşadığım onları ilgilendirir mi? Ayrıca içim rahat etmez diyorsan haber veririm sen merak etme. Bir şey söyleyeceklerini de sanmıyorum.'' dediğimde aklıma Halil amcaların bana verdiği borç para geldi .O paranın karşılığını beklemediklerini biliyordum ama şuanda param vardı ve o parayı zaten borç olarak almıştım. Geri ödemeliydim.

''Arkadaşlar, ben bankaya gidip geliyorum.'' dediğimde odama geçerken ikisi de aynı anda, ''Ben de geliyorum.'' dediklerinde gülümsedim. İkisinin de biraz dışarı çıkmaya ihtiyacı vardı. Özellikle Ege'nin. Biraz kafasını dağıtması gerekiyordu. Oktay'a vurmasını hiç beklemiyordum. Ona karşı sinirli olduğunu tahmin edebiliyordum ama o şu zamana kadar sinirini hiçbir zaman şiddet yoluyla çıkarmamıştı. Bu sefer patladığına göre çok fazla sinirlenmiş olmalıydı.

***

 Bankadan çıktığımızda biraz fazladan para almıştım. Onlara çoktan teşekkür etmem gerekirdi. Onları eve gönderdikten sonra biraz dolaşacağımı söyleyerek meydana indim. Ege'ye bir gömlek ve Tuanna'ya da bir pantolon aldıktan sonra hediye paketi yaptırdım. Tuanna'ya bluz almayı düşünmüştüm fakat onun haddinden fazla bluzu vardı. Ortaokulda onun tişörtlerini katladığım günü hatırlayarak gülümsedim. İçinden çıkamadığımda bana kahkahalarla gülmüştü. Sanki daha dün yaşanmış bir olay gibi gözlerimin önündeydi. Paketleri aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladım.

***

Eve geldiğimde kapıda olanları görmek beni korkutmuştu. Daha iyi görebilmek için biraz daha yaklaştığımda Oktay ve Ege'yi gördüm. Kalbim birden hızlı hızlı atmaya başlamış, beynim yine bana emrivaki yapıyordu. Paketleri olduğum yere bırakarak onlara doğru koştum. İkisi de birbirlerinin tişörtlerinin yakasından tutmuş kendilerine doğru çekiyorlardı.

SIR #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin