9. BÖLÜM

108 42 7
                                    

 ''Gerçekten bu Ege çok düşünceli bir arkadaşınmış, en kısa sürede tanışmak isterim.'' dedikten sonra kahvesini masaya bıraktı teyzem. Bu sefer de o beni ağırlıyordu. Hayatımda olan biten her şeyden haberdar olmak istediğini söyleyerek her cuma iş çıkışında ismini kendi verdiği 'Konuşma Seansları' hazırlamıştı. Beni evine davet ediyordu ve ben ona hafta boyunca yaşadıklarımı anlatıyordum. Aslında bu harika bir şeydi ve ruhuma iyi geliyordu. Konuşmak beni rahatlatıyordu.

''Tuanna da vardı herhalde değil mi, biraz da ondan bahset bakalım.'' dediğinde onunla geçmişte yaşadıklarımızı, onu, maceralarımızı anlattım. Geçmişini özlemiş bir şekilde içini çektiğinde onun da bir arkadaşı olup olmadığını merak etmiştim. Sormaktan ne çıkardı?

''Senin en yakın arkadaşın olmuş muydu teyze?'' dediğimde biraz durakladı. Gözleri hafifçe doldu. Bir süre sonra kendini zor tutar hale gelmişti.

''Benim en yakın arkadaşım, dostum, kardeşim annendi bebeğim.'' dedikten sonra gözlerini sildi. Duygusallık tavan yapmıştı.

''Annen benim ona yaptıklarıma rağmen daima yanımdaydı. Beni asla yalnız bırakmadı. Yanlış kararlar verdiğimde başkaları yaptığım hatalar yüzünden yanımdan ayrılırken, o yanlışlarımı düzeltmemi sağlıyordu. Hatalarımı tekrarlamamam için beni uyarıyordu ve eğer ben şuan başarılıysam, geliri iyi bir işim varsa, hep annen sayesinde, tatlım. Annen eşsiz biriydi. İnsanları anlamaya çalışırdı. Bir insan çabuk sinirleniyorsa, ona sinirlendiği için bağırmak yerine neden sinirlendiğini kavramak isterdi. İnsanların düşünce biçimlerini, davranışlarını yargılamaz, onların sebeplerini yargılardı ve daima yumuşak başlı davranırdı. O benim yeri geldiğinde annem de olmuştu.''

Geçmişini hatırlayarak sicim sicim dökülen gözyaşlarını sildikten sonra gülümsedi.''Annene çok benziyorsun, tatlım.'' dediğinde şaşırmıştım. Anneme sadece fizik olarak benzediğimi sanıyordum. Annemi ve ailesini tam olarak tanımayamadığımı fark ederek utanmıştım.

''Teyze, ailenizden ve annemden bana biraz daha söz eder misin?'' dediğimde gülümsedi. Bu hoşuna gitmişti. ''Tabii tatlım.'' dedikten sonra öksürdü. Peçeteyle göz pınarlarını sildikten sonra boğazını temizledi.

''Benim annem ve annenin annesi arasında dağlar kadar fark vardı. Ben annemi sana şöyle tanımlayabilirim, senin annenin tam tersi, bebeğim. Çok basit bir kadındı. Sabahları uyur, geceleri dışarıdan eve gelmezdi. Yani öyleymiş. Bense...'' dedikten sonra güldü. ''Bir iş kazasıydım.'' dedikten sonra sinirlerini boşaltmak istercesine dakikalarca güldü. Ben de kendimi tutamayıp ona katıldığımda ikimizin de sinirleri bozulmuştu. Gülme faslı bitince teyzem devam eti, ''Annemin adı Jale'ydi. Bu yaşadığı tek gecelik ilişkiler onu çok yordu ve beni doğurduktan bir sene sonra öldü. Annemin yüzünü bilmiyorum, tatlım.'' dedikten sonra tekrar gözlerini sildi.

''Annemden bahsetmek pek hoşuma gidiyor sayılmaz. Pek fazla tanıdığımı da söyleyemem. İstersen biraz gerçek anneannenden bahsedelim.'' dedikten sonra toparlandı. ''Adı Serra'ydı. Öyleymiş yani. Sen bakma benim onları görmüş gibi anlatmama, alışmış olduğumdan.'' dedikten sonra güldü.

''O ise annemin tam tersi bir kadındı. Hayatı boyunca sadece dedenle flört etmiş ve onunla evlenmişti. Ama dedenin gönlü anneme kaydı. Anneannen de sonra vefat etti. Ama çocukluğunu, gençliğini sonuna kadar yaşamıştı. Gözleri açık gitmediğine eminim.'' Teyzem içini çekti. ''Yeter artık bu kadar geçmiş konuştuğumuz, tanıdın aileni işte.'' dedi. Harika gidiyordu fakat saate bakıp bugünki seansımızın biraz uzadığını fark ederek eve gitmek için izin istedim.

***

 Eve geldiğimde kimse yoktu. Evin sessiz olması işime gelirdi. Buzdolabından farklı meyvelerden bolca alıp doldurduğum dondurmalardan bir tabak alıp odamdan laptopu aldım. Salona gelip girişe koyduğum puflardan birine oturduktan sonra laptopu bacaklarımın üstüne aldım. Açılmasını beklerken dondurmamdan bir kaşık aldım. Laptopum açıldığında bir yığın e-postanın birikmiş olduğunu gördüm. İlk kez bu kadar yoğun bir ilgi görüyordum. E-postalarıma tıkladığımda açılmasını beklerken dondurmamdan bir kaşık daha aldım. Açıldığında ilk baştaki e-postaya tıkladım.

SIR #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin