Kahvaltı için yanımdaki saat çalmaya başladığında ağır bir şekilde gözlerimi açtım. Gözlerim hala yarı kapalıyken uzanıp saati susturdum. Doğrularak her sabah yaptığım gibi yine bir kaç saniye yatağın üzerinde oturdum. Esneyerek yataktan kalkıp üstümü giyindikten sonra saçlarımı düzelttim. Yatağımı o halde bırakacaktım.
Şuan tatildeydim!
Nefret edip yapmak zorunda olduğum şeyleri yapmanın sırası değildi.
Üstümü giyindiğim sırada kapı çaldı. Ege tüm pozitif enerjisiyle bana bakıyordu.
''Günaydın Kumsal hanım.''dedikten sonra bana gülümsedi. Bu sıcacık gülüş beni daima kendime getirirdi.
''Günaydın.'' diyerek tatlı bir şekilde gülümseyip karşılık verdim.
''Hadi, kahvaltıya inelim.'' dedikten sonra kapının önünden çekilerek bana koridoru gösterdi. Zaman kaybetmeden önünden geçerek ilerlemeye başladım. Ege de arkamdan geliyordu.
''Rahat uyudun mu?'' dediğinde dün yaşadığım olayı ve o anı unutmaya çalıştım.
''Evet, ya sen?''
''Evet çok rahattı.'' dediğinde Tuanna'nın bizimle olmadığını fark ettim.
''Sahi, Tuanna nerede?'' dediğimde ona dönmüştüm.
''Onun huyunu bilmiyor musun? Güneş doğmadan önce kalkar o.'' dedikten sonra gülümsedi.
''Yani kahvaltısını çoktan yapmıştır.''
''Doğru ya, unutmuşum.'' dedikten sonra önüme baktım.
***
Kahvaltı alanına geldiğimizde yiyeceklerin açık büfe olarak sunulmasının heyecanını ve sevincini yaşayan Ege'yi yalnız bırakarak bir masa seçtim. Ege'ye aldıklarını buraya getirmesini işaret ederek bir sandalye çekip oturdum. Tuanna'ya mesaj atmak için telefonumu elime aldığımda karşıma biri oturdu. Kafamı kaldırdığımda Oktay'ı gördüm. Bunu tahmin etmiştim.
''Günaydın.'' dediğinde gözlerimi devirdim.
''Ben de iyiyim.'' dediğinde gülümsemeden edemedim. Yumuşadığımı zannederek o da gülümsedi. Eski ciddiliğime büründükten sonra telefona kafamı çevirdim.
''Dün gece söylediklerimi düşündün mü?'' dediğinde yüzümü telefondan ayırmayarak, ''Evet.'' dedim. Bir sessizlik oldu.
''Peki ne düşündün?'' dediğinde kafamı telefondan kaldırdım.
''Sana bir şans daha vereceğim.'' dediğimde gayet ciddiydim. Garibim, doğru dürüst sevinç bile yaşatmıştım ona.
''Fakat bir kez daha bana karşı maymun iştahlılık yaparsan, seni o maymunlara yem ederim.'' dediğimde gülümsedi.
''Söz veriyorum, bir daha asla olmayacak.''
''Acaba bu cümleyi senden kaç bininci kere duyuyorum?'' dediğimde yüzü asıldı.
''Tamam, bir daha duymayacaksın ne de olsa. Sana karşı asla yanlış yapmayacağım. Artık senin değerini biliyorum. Seni kaybetmeyeceğim.'' dediğinde gözlerimin ta içine bakıyordu. Beni etkilemek istediği çok belliydi.
Ve başarmıştı da.
''Umarım tekrar hayal kırıklığı yaşamam.'' dediğimde içimden bir ses yanlış yaptığımı söylüyordu. Yoksa bu Ege'nin sesi miydi?
''Kumsal?'' Ege elinde iki tepsiyle ayaktaydı. ''Oktay'ın burada ne işi var?''dediğinde Oktay ayağa kalkarak Ege'ye mütevazi bir gülümseme attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR #Wattys2015
Romance"Babamı tanıyamamışım,hem de hiç." Kumsal. Ege. Oktay. Tuanna. Şu zamana kadar hayatında erkeklere yer vermeyen Kumsal,ilk defa Oktay'a güvenmiştir.Babasıyla arasında geçen diyalogtan da pek hoşnut değildir.Onu tanımamıştır ve annesi ölmeden önce ai...