KARANLIK ÇETE- TANITIM

50.3K 1.5K 418
                                    

Yukardan tanıtım videosunu izlerseniz cok sevinirim ♡

İş yerinden çıkıp evime doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Garsonluk gerçekten zor bir işti ama çalışmak zorundaydım. Ah şu mecburiyetler.

Hava çoktan kararmıştı ve sokağı aydınlatan birkaç lamba haricinde her yer karanlıktı. Büyük bir çığlık sesi duyduğumda irkildim ve adımlarımı hızlandırdım. Burası tenha bir yoldu fakat benim evime gidebilmem için geçebileceğim başka bir yol yoktu. Ara sokağa göz ucuyla baktığım da etrafın zifiri karanlık olduğunu gördüm. Tepede ki ayın ışığı sayesinde ara sokakta ki her şey bir silüet gibi duruyordu.

Tekrar bir çığlık duydum, ardından bağrışma sesleri. "Yapmayın! Yardım edin lütfen!"

İstemeye istemeye de olsa koşarak ara sokağa girdim ve duvarın köşesine gizlenip, neler olduğunu anlamaya çalıştım. Belki bir kızı sıkıştırmışlardı? Tecavüz? Taciz? Ülkemiz de bunlar gayet olağan şeylerdi. Eğer yardım etmek için bir girişimde bulunmasaydım vicdanımın sesini asla susturamazdım.

Duvarın kenarına yaklaşıp gözlerimle etrafı hızlıca taradım. Bir adam diz çökmüştü ve yüzü kanlar içindeydi. Adamın etrafında siyahlar içinde birkaç kişi duruyordu. Biraz daha yaklaşıp, adamların yüzlerine gözlerimi kısarak baktım. Ağızlarında siyah bir örtü gibi bir şey vardı ve sadece gözleri gözüküyordu. Yerimde biraz hareketlendiğimde ayağımın altında ki kırık bira şişeleri çok kuvvetli bir ses çıkardı ve ses çoktan o tarafa ulaşmıştı  bile.

Odağıma öfkeyle bakan gözler girdiğinde birkaç adım geri attım. Bana bakan adamın gerisindeki diğer uzun boylu kişi, "Orada biri var ağabey, gördü bizi!" dedi.

Siyahlar içinde ki adamlardan biri bana döndü ve gözlerini gözlerimle buluşturdu. Beynimin içinde ki sesler 'kaç' diye çığlık atıyordu ama ayaklarım korkudan yere çivilenmişti. Kaçmadığımı fark edince yerinde durdu ve bana kaşlarını çatarak baktı. Kafasında kapşonlusunun şapkası vardı. Hepsi neredeyse aynı boylara sahipti ve  hepsinin ağzında siyah bir bandana vardı.

Adam elini yavaşça kaldırıp bana uzattı ve sadece dudaklarını kıpırdatarak 'gel' dedi. Sesini duymamıştım ama ağız okuyabiliyordum. Beni de mi az önceki adam gibi döveceklerdi?

Gözlerimi ondan alıp yerde kanlar içinde diz çöken adama indirdiğimde yalvarırcasına bana baktığını gördüm ve gözümden bir damla yaş süzüldü.

Arkasındaki adamlar silahı ensesine bastırıyorlardı, diğer iki adam ise az geride duruyorlardı. Adını bilmediğim adam bana doğru birkaç adım daha attığın da geriye doğru birkaç adım da ben attım. Şuan beynim 'kaç' sinyalini veriyordu ama benim yaptığım tek şey olanları izlemekti. Tıpkı  bir aptal gibi.

Titreyen ellerimle cebimden telefonu çıkartıp 155i tuşladım ve ara tuşuna basarak kulağıma götürdüm.

O sırada kapşonlulu adamın  kaşları öfkeyle çatıldı ve arkasını dönüp adamlarına eliyle bir işaret verdi. Tekrardan bana döndüğün de nefesimi tutmuştum. "Bunu yapmamalıydın, işimize karışmamalıydın, velet. Şimdi gözlerini kapat." dedi yüksek bir sesle.

Sesi ıssız sokakta yankılanmıştı. Çok korkuyordum. Kalbim göğüs kafesimi parçalarcasına tekmeliyordu. Silahı ateşlediğinde, silah yüksek bir sesle patladı ve sokakta yankılandı. Silahı tutan adamın üstü başı kan olmuştu. Çığlık atarak  gözlerimi kapattığımda sokağı ölüm sessizliği sarmalamıştı.  Göz yaşlarım gözlerimi yakıyor, boğazımı acıtıyordu.

Kanlar içinde yerde yatan adama baktım. Gözleri açıktı, sanki ölmemişti. İlk defa bir ölü görmüştüm. Ölüden ziyade, ilk defa karşımda biri öldürülüyordu. İlk defa bir cinayete şahit olmuştum.

Belki, biraz sonra bende ölecektim. Arkamı dönüp, ne olacağını düşünmeden koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum. Keşke dedim içimden, keşke o sesleri duyduğum da merakıma yenik düşüp gelip bakmasaydım olanlara.

Arkadan duyduğum seslere aldırmadan tüm gücümle koşmaya devam ettim.

"Kaçabilirsin ama saklanamazsın, velet." dedi alayla karışık öfkeyle. "Beni uğraştırma ve buraya gel."  

Arkama bakmadan koşuyordum, çünkü bu beni yavaşlatırdı ama arkamdan gelmelerini fark etmem çok uzun sürmedi.

BU HİKAYEYİ OKUDUĞUNUZDA HİKAYEYE TARAFSIZ BAKAMAYACAKSINIZ VE PSİKO OĞLANLARIMDAN BİRİNİN TARAFINI SEÇMEK ZORUNDA KALACAKSINIZ. O HALDE OKUYUN VE GÖRÜN. ACABA SİZ KİMİN TARAFINDA OLACAKSINIZ?

OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN.

SEVİLİYORSUNUZ...

Karanlık ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin