8. Bölüm

229 56 14
                                    

Perihan ve Marry'nin ağaçların arkasına gizlenmiş, okulun her kesimini rahatlıkla görebilen gizli ismini taktıkları bir bank vardı, her zaman orada otururlar ve sohbet ederlerdi uzun uzun. Perihan salebini yudumlarken, Marry'de oğlanın Yahudi olduğunu söylese miydi acaba diye düşünüyor ve uzaklara doğru dalıyordu. Perihan bir sıkıntı olduğunu fark etti, ve Marry'e dönerek

*Ne oldu Marry bir sıkıntın var gibi, lütfen anlat bana

-Hayır hayır bir sıkıntım yok...

*Perihan sert bir bakış atar; Bana yalan söyleme ben senin dostunum anlayabiliyorum.

-Şeyyy Perihan aslında var ama nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum...

*Nedenn?

-Çünkü seni ilgilendiren bir durum ve pekte iyi değil.

''Heyecanlı ve korku dolu gözler ile''

*Marry Aileme bir şey mi olmuş? Mektup mu geldi? neeeee olduu çabuk söylee sinirleniyorum.

-Hayır hayır ailene bir şey olmadı, daha farklı bir şey bu.

''Rahatlamış ve gevşemiş bir şekil alan Perihan''

*Eee ne o zaman bu gizlediğin ve söylemeye çekindiğin şey?

''Marry düşündü ve Perihan'ın oğlana daha fazla bağlanmadan duyması gerektiğine karar verdi.''

-Abraham bir Yahudi!!!


*Abraham da kim?

-Abraham işte, birlikte okula girerken koridorun başında duran uzun boylu ve yakışıklı çocuk.

Perihan ne yapacağını bilmiyordu. İsmini öğrendiğine mi sevinecekti yoksa hoşlandığı çocuğun Yahudi olduğuna mı üzülecekti, biraz sessizlik oldu ve arkasından sert bir üslup ile...

*Ne var yani Yahudi ise? Yahudiler insan değil mi!!!

-İnsan tabi fakat buna okuldakiler ne der? Okulu geç ailen ne der?

Haklıydı galiba Marry diye düşündü Perihan, ama vazgeçeceğini hiç sanmıyordu, hatta bu durum daha çok sevmesini ve ilgi duymasını sağladı, yasak bir aşk yaşamak ne kadar heyecan verici ve tutkulu olur diye düşünmeden de edemedi. Ya daha da ilerler ve evlenirse ne olurdu? Yahudiler savaşın ucundaydı, evlilik çocuk getirir, ya babası ölür de tek başımıza kalırsak, ya da babası izin verir miydi bir Yahudi ile evlenmesine? Adamcağızın kalbine inerdi, konu komşu demez miydi Almanya ya koca bulmaya gitmiş diye... Biranda her şeyi düşündü Perihan, çok saçmaydı ama yinede düşündü, daha tanımadığı, ismini dahi yeni öğrendiği bir adam için bunca hayal ne kadar da samimi olabilirdi ki? Her şeyi göze almaya razıydı, İstanbul da tahsilini gören sevgilini aklına dahi gelmemişti, aşkla şehvetle istiyordu Abraham'ı, Saat 12:30 da bir dersi daha vardı Perihan'ın o zamana kadar içini tamamen dökmek istedi Marry'e, birkaç kez denedi ama başarılı olamadı, çok yakın arkadaşı olmasına rağmen yinede anlatamadı her şeyi Marry'e , daha en yakın arkadaşına dahi konuyu açamayan ve anlatamayan Perihan nasıl olur da Abraham'a içini döküp seni seviyorum diyebilirdi ki? Biran tüm cesaretini topladı;

*Marry kuzum sana bir şey söyleyeceğim

-Dinliyorum tatlım

*Marry ben Abraham'a senin sandığından daha fazla bağlandım, derslerde bile biran olsun aklımdan gitmiyor, o asil duruşu, ilk görüşte Aşk derler ya hah işte öyle bir şey, hoşlanmak, sevmek, aşık olmak sanki ben üçünü birden yaşıyor gibiyim...

Marry ağzını açmış şaşkın bir ifade ile..

-Ne diyorsun sen Perihan, nasıl olur?

*Duydun işte seviyorum onu, aşığım Abraham'a

İHANET SARMAŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin