Perihan duyduklarına inanamadı, neşe dolu, zeki bir o kadar da yetenekli olan küçük Steven kanser hastasıydı ve tedavisi olmayan bir illetti bu, nasıl söylerdi Fred'e, nasıl dökülecekti ağzından kelimeler, buna daha kendi dahi inanamıyordu, dalgın bir şekilde oturduğu sandalyeden kalktı hiçbir şey söylemeden ağır adımlar ile odadan dışarıya attı kendini, karşısında meraklı gözler ile bekleyen Marry'i fark etmemişti bile, uzun koridor da yürümeye başladı, Marry kötü bir haber aldığının farkındaydı, Steven'ın elinden tutup Perihan'ın peşinden ağır adımlar ile yürümeye başladı, Perihan ise bunu Fred'e nasıl söyleyeceğini düşünüyor bir yandan da küçük Steven'ın ölecek olmasına üzülüyor ve kahrediyordu kendini, Marry hiç böyle görmemişti Perihan'ı, uzun ve dar koridor'un sonunda bulunan merdivenleri ağır adımlar ile inmeye başladılar sonunda hastanenin dışına attılar kendilerini. Marry meraktan çatlıyor fakat yanında Steven olduğu için Perihan'a yaklaşıp ne olduğunu soramıyordu, Perihan dengesiz ve yere bakar şekilde yürüyorken karşıdan gelen arabayı fark edemedi, ağır ve uzun soluklu korna sesiyle kendine gelip başını kaldıran Perihan, arabaya doğru asabi bir şekilde baktı fakat Steven aklına gelince yoluna devam etti, otobüs durağının olduğu bölmeye doğru ilerleyen Perihan derin derin nefes almaya başladı, arkasına ilk kez dönüp baktığında Marry ve Steven'ın kendisine baktıklarını fark etti, Steven her şeyden habersiz yüzüne, yüzüne gülümsüyor ve yanına gelmek istiyordu, Marry'nin elini bıraktı ve Perihan'a doğru koşarak bacaklarına sarıldı, Perihan'ın dayanacak gücü kalmamıştı sarılmanın da etkisiyle gözlerinden yaşlar dökülüverdi, Marry'e doğru baktı ve başını sağa sola olumsuz bir şekilde salladı, Steven'a belli etmemek için işaret ve orta parmağını kullanarak göz yaşlarını tek seferde sildi. Hiç ses çıkarmadan Marry'e kafa sallayarak Steven'ı almasını söyledi, Marry Steven'ın yanına gelerek.
*Hadi Steven seninle taksi çağırmaya gidelim, hem bak sen dur duracaksın taksiyi
Steven'ın yüzünde öyle bir neşe oluştu ki görülmeye değerdi.
-Gerçekten ben mi dur duracağım
*Evet sen dur duracaksın hadi gidelim de hemen bir taksi bulalım.
Perihan durakta bulunan bank'a oturdu, uzun uzun yola doğru bakarak düşünmeye başladı, aradan 10 dakika kadar bir zaman geçmesine rağmen bunun farkında değildi, 50 metre kadar ileriden taksi yaklaşıyor, yaklaştıkça içerisinde oturan Marry beliriyordu, oturduğu yerden doğruldu, taksi durağın olduğu yani yerde yani Perihan'ın önünde duraksadı, Perihan arka koltuğa Steven'ın yanına oturdu.
Steven neşeli sesiyle;
-Biliyor musun Perihan abla, taksiyi ben durdurdum.
Perihan boğazı gıcıklandığını fark etti ve öhöm öhöm sesleri çıkararak Steven'a döndü.
*Gerçekten sen mi durdurdun Steven
-Evet Perihan abla ben durdurdum, ellerimi kaldırdım ve zıplayarak sağa sola salladım.
*Aferin hayatım benim, mutlu olduysan bundan sonra taksileri hep senin dur durmanı sağlayabilirim.
-Evet Perihan abla çok mutlu oldum
*Peki canım benim artık taksilerimizi sen dur duracaksın.
Yarım saat kadar süren yolun ardından eve vardılar, Marry çantasından birkaç mark çıkartarak taksiciye uzattı, daha sonra arabadan inerek eve doğru yöneldiler, Perihan başını kaldırıp, dış duvarları yıpranmış binanın tahta kenarlıkları arasında küçülmüş pencerelerine doğru göz attı, Fred'in kendilerine baktığını fark etti, o bakış çaresizliğin ve merakın bakışıydı, o bakan gözleri gören Perihan daha fazla kahroldu. Merdivenleri ağır adımlar ile çıkmaya başladılar fakat Perihan arkasını dönüp kaçmak istiyordu, girmek istemiyordu o kapıdan içeriye, ama bunu yapamayacağını biliyordu, nihayet kapının önüne vardılar Marry daha kapıyı tıklatmadan Fred bir hışınla açtı kapıyı, meraklı gözler ile Perihan'a döndü...
UZUN BİR ARADAN SONRA YENİ BİR BÖLÜM PAYLAŞIYORUM, BİRAZ KISA OLDU ARKADAŞLAR KUSURA BAKMAYIN....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET SARMAŞIĞI
PertualanganAşk-İhanet-Savaş-Romantik- 1933-1941 Yılları arasında, Almanya'nın Köln şehrinde ve ülkenin genelinde yaşanılan savaşı anlatmaktadır. Savaşta tahsilini görmek için Almanya'ya giden Türk kızı Perihan'ın hayatını ele almaktadır.