Fred titreyen elleri ile Steven'ın nabzını yokladı, nefes alıyordu fakat nabzı çok yavaştı, hızla Perihanlara koştu kapılarını çalmıyordu, resmen yumrukluyordu
-Perihaaaan!!! Marryyyy!! açın kapıyıı Perihannn..
Perihan soluk soluğa kalmış Fred'i görünce heyecanlı bir şekilde
*Ne oldu Freed neden bağırıyorsun akşam akşam?
Nefes nefese kalan Fred titreyen sesiyle zorlanarak hızlı hızlı konuşmaya başladı
Perihan, Steven, Stevenn
*Ne oldu Steven'a söyle çabuk
-Steven uyanmıyor ne olur yardım edin Perihan
Herkes kapıda Fred'in söyledikleri karşısında hemen karşı daire'ye Fred'in evine doğru koşmaya başladı. Steven'ın odasına girip bağırarak ve hırpalayarak Steveen!!! Steveeen kalk bak korkutuyorsun bizi Steeveeeennnn!!!
Steven gözlerini araladı, kafasını kaldırmadan yatıyordu hala, Perihan ve Fred panik içinde oğlum iyi misin? Steven iyi misin diyerek seslenmeye başladılar fakat Steven cevap dahi vermiyordu, sadece gözleri açık masaya kafasını koymuş yatıyor ve kapıdan tarafa doğru bakıyordu, Fred korku dolu gözlerle Perihan'a dönerek
-Hemen hastaneye götürmemiz gerekiyor
*Ben ve Marry götüreceğiz sen burada kalacaksın Fred
-Hayır olmaz bende geleceğim
*Saçmalama Fred hastanenin çevresi Asker kaynıyor
-Oğlumu yalnız bırakamam
*Yalnız değil biz varız.
-Biliyorum fakat ben burada yapamam, dayanamam
*Fred beni sinirlendiriyorsun, oğlun babasız kalsa daha mı iyi olacak Nankörleşme ve ne diyorsam onu yap burada bizi bekle, ben sana haber vereceğim, telefon başından ayrılma. Marry hadi hazırlanmaya vakit yok hemen götürelim, biz Steven'ı çıkarana kadar koş ve bir taksi bul.
Tamam hemen gidiyorum.
Fred Steven'ı yattığı masadan kaldırıp kucağına aldı, koşar adımlar ile kapıyı ve merdivenleri gerisinde bırakıp dışarı çıktı, Marry hala bir taksi bulup gelememişti, Fred'in arkasından Perihan, Abraham ve Katy çıktı, heyecanlı ve korkulu bekleyiş etrafta bulunan esnafı tedirgin etti, bakkalı, berberi, manavı hepsi dışarı fırladı aralarında konuşmaya başladılar, bakkal arkadaşlarına dönerek
-Ne oldu acaba, yardımımız dokunur mu, ben bi sormaya gidiyorum... Hızlı adımlar ile karşıya geçti bakkal
-Ne oldu çocuğun bir şeyi mi var?
Perihan bakkalcıya dönerek
*Evet
-Nesi var
*Bizde bilmiyoruz, hastaneye gidip öğreneceğiz.
-Ne bekliyorsunuz o zaman?
*Taksiyi
-Ne taksisi be, gelin çabuk benim külüstüre getirin çocuğu taksiyi bu saatte zor bulursunuz...
En güzel yorumu atana İthaf yapacağım...
Okuduğunuz için teşekkür ederim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET SARMAŞIĞI
AventureAşk-İhanet-Savaş-Romantik- 1933-1941 Yılları arasında, Almanya'nın Köln şehrinde ve ülkenin genelinde yaşanılan savaşı anlatmaktadır. Savaşta tahsilini görmek için Almanya'ya giden Türk kızı Perihan'ın hayatını ele almaktadır.