İHANET SARMAŞIĞI

20. Bölüm

Perihan hemen arka koltuğa oturdu, Fred Steven'ın başını Perihan'ın bacaklarına bıraktı, bakkal tam hareket edecekken Marry koşarak geliyordu karşıdan, Perihan şoför'ün arkasındaki koltuktan bakkalın omuzlarına dokunarak.

*Lütfen bekleyin arkadaşım geliyor

-Söyleyin çabuk olsun

Perihan kafasını camdan çıkararak Marry'e bağırır

*Çabuk Marry arabayı bulduk koş

Marry hayatında hiç bu kadar hızlı koşmamıştı, dümdüz yolda koşa koşa terlemiş vaziyette geldi, arabanın ön kapısını açıp içeri attı kendini, bakkal gaza kökler köklemez motor sesi ve teker sesi birbirine karıştı, hızlıca ana caddeye en yakın sokağa girdi, tırtıklı yolda sallana, sallana gaza bastı ve nihayet ana caddeye çıkabildi. Bakkal o kadar hızlı sürüyordu ki arabayı, hasta olan başkasının değilde kendi çocuğuydu sanki, önceden yapmış olduğu bazı terbiyesizlikler de olmasa çok iyi bir adama benziyordu. Neyse ki uzun ve meşakkatli yolu gerilerinde bıraktılar nihayet hastaneye gelmişlerdi, fakat hastanenin içini bırakın kalabalık olmasını, bahçesi dahi insan kaynıyordu, adam arabasını hastanenin gri rengine boyanmış, bazı yerlerinden akan ve kabaran boyalarla kısım, kısım siyah çizgilerle dolu demir kapının önünde duruyor bir yandan ne yapacaklarını düşünüyor bir yandan da arabanın arka koltuğunda yatan Steven'ı kontrol ediyordu. Perihan heyecanlı ve korkulu ses tonu ile...

*Bayım daha neyi bekliyoruz?

-Hastaneyi görmüyor musun ne kadar kalabalık

*Ee ne yapalım yani bekleyelim de çocuk ölsün mü, durumun acil olduğundan bahseder ve gireriz.

-Böyle bir zamanda insanların sizi ciddiye alacağını mı zannediyorsunuz?

*Onlar ciddiye almaz ise, biz zorla aldırırız.

-Nasıl olacakmış o?

*Dediklerimi harfiyen uygulayacaksın

-Dinliyorum

Şimdi arabadan ineceğiz kalabalığın içinden paldır küldür girerek aralarından girişe doğru yöneleceğiz, bazı insanlar tepki gösterecek, işte tamda o sırada Marry ve ben devreye girerek Steven'ın Hitler'in yakını olduğunu ve engellemeye çalışacak bir kişi dahi olsa cezalandırılacağını söyleyeceğiz, kimse böyle acil bir durumda sorgulama dahi yapmayacaktır, hele ki Hitler ismini duydularsa asla.

-Sen delirmiş olmalısın

*Daha iyi bir fikrin varsa söyle, fakat hızlı ol boşa harcayacak zamanımız yok...

-Ya anlarlarsa yalan söylediğimizi?

*Korkuyor musun? Öyleyse arabada bekle, hadi Marry ikimiz halledeceğiz bu durumu

Marry arabadan iner inmez Perihan'ın kapısını açar, Perihan arabanın içince kucağına aldığı Steven ile birlikte iner ve demir kapıdan içeri girer.

*Hadi Marry sıra sende

Marry çığlıklar içinde kalabalığın içine koşarak dalar *Yolu açınn, yolu açıınn* herkes şaşkınlık ile Marry'e bakar ve uğultular başlar, bir kadın Marry'nin karşısına zebani gibi dikilir.

-Ne yaptığını sanıyorsun sen?

*Kusura bakmayın madam, çocuk çok hasta ve ölmez üzere

-Ee ne yapalım yani, benimde kocam aynı durumda

Marry sert ifadeyi yüzüne takınıp bağırır

*Bu çocuk Hitlerin yakını eğer engel olmaya çalışırsan senide ölecek olan kocanın yanına göndeririz.

Kadın sessiz bir şekilde tam kenara çekiliyordu ki, arkasında bir SS askeri beliriverdi.

ARKADAŞLAR ÜNİVERSİTE EĞİTİMİMDEN DOLAYI UZUN SÜRE YAZI YAZAMAYA BİLİRİM, HEPİNİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM, FIRSAT BULDUKÇA GİRİP YAZACAĞIM BUGÜN SON YAZDIĞIM YAZI OLACAK, BELKİ SİZİN İÇİN AKŞAM DAHA UZUN BİR METİN GİRERİM BENİ TAKİP ETTİĞİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...

En iyi yorumu yapan kişiye bölümü İthaf edeceğim...