İnanamıyorum Jason Justin'i kaçırmıştı. Peki bizim nerede olduğumuzu biliyor muydu. Ya...ya o fotoğrafları çeken oysa!! Olamaz. Kapı çaldı. Kapıyı açtım. Jade ve Edward gelmişti. Onlara söylemeliyim. Edward Justin nerde diye sorduğunda gözlerimdeki yaşlara engel olamadım. Jade iyi misin, Elena? Diye sordu ve her şeyi anlattım. Ve zarfı Edward'a verdim. Tekrar okudu. Hemen polise haber vermeliyiz dedi. Olmaz dedim. Eğer polise haber verirsek Justin'e zarar verebilir. Seni oraya göndermem Elena dedi. Ama onları dinlemeyecektim. Ve gidecektim. Justin benim sevgilim, onun için herşeyi yaparım. Eğer biri ölücekse, beni öldürsün. Dedim ağlayarak. Edward yine de polisi arıyordu. Yarım saat sonra polis geldi Edward ona zarfı verdi. Sonra da benim ifademi aldılar. Bu kalabalık aradında kaçıp o adrese gidicektim. Ama burayı da pek hatırlamıyorum. Küçükken burda bir yazlığımız vardı. Hatırladığım kadarıyla ilerleyiceğim artık. Üstümü değiştirdim ve çantamı alıp çıktım. Arabaya binerken Edward'ın sesini duydum. Elena, gitme diyordu. Ama onu dinlemeden arabaya bindim ve gaza basarak ilerledim. 1 saat sonra verdiği adrese vardım. Jason kapıda bekliyordu. Korkuyordum ama ölmekten değil, Justin'e zarar vermesinden. Tanrım ne olur onu koru. Jason hoşgeldin bebeğim dedi. Sinirli bir şekilde uzatma Justin nerde dedim. Kolumdan sertçe tuttu ve kapıyı açıp içeri girdik. Biraz ilerledikten sonra bir kapı daha vardı. Kapıyı açtı ve sandalyede biri oturuyordu. Kahretsin. Bu Justin'di ellerini bağlamışlardı. Yüzü kan içindeydi. O bal rengi gözlerini açtı ve bana baktı. Neden geldin dedi. Seni burda bırakamazdım dedim. Jason kolumdan tutup beni de bir sandalyeye oturttu. Ve bağladı. Justin onu bırak diye bağırdı. Jason lütfen bırak onu yalvarırım dedim ama işe yaramadı. Tanrım nasıl bir kabusun içindeyiz biz? Justin'in yanına gitti ve bana baktı. Ardından ona bir tokat attı. İstem dışı bağırdım. Jason lütfen yapma bunu. Ben gelirsem ona bişey yapmayacaktın. Cebinden silah çıkardı ve Justin'in kafasına dayadı. Hayır yapma diye bağırdım. O bir korkak o tetiği çekecek cesareti yok dedi. Öyle mi ? Dedi Jason. Evet öyle. Justin hayır. Dedim. Sevgiline söyleyecek son sözün ne? diye sordu Jason. Justin bana döndü ve "Seni Seviyorum Bebeğim" dedi Justin gözlerinden yaş akarken. Bende seni seviyorum dedim. Gözyaşlarıma engel olamıyordum. Polisin sireni duyuldu. Ve Jason tetiği çekti. Hayırr diye bağırdım. Gözyaşlarım sel olmuştu. Kendimi tutamıyordum. Justin gözleri kapand. Justin uyan lütfen uyan konuş benimle dedim. İçeri polis girdi ve Jason'u yakaladılar. Jade beni çözdü. Bende hemen Justin'in yanına koştum. Ambulans dışarıda bekliyordu ve sedye içerdeydi. İpi çözdüm ve yavaşça Justin'i sedyeye yatırdık. Saçlarıyla oynuyordum. Ve bir yandan da Justin aç gözlerini konuş benimle diyordum. Ama duymuyordu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Believe
RomanceZaman zaman ayrı kaldılar,Tuzaklara düştüler ve birbirine olan aşkları ağır basıp Mutlu oldular. 2. Kitap yakında geliyorr!!