20.Bölüm

262 11 2
                                    

Herkese merhaba.Gerçekten bu kadar çok ara verdiğim için üzgünüm.

Bu bölümü en yakın arkadaşlarımdan birine, bitaneme, Beyza'ya ithaf ediyorum.Bu bölümdeki Asya-Bade sahnelerini yazarken hep ikimiz arasındaki arkadaşlıktan ilham aldım.Seni çok sevdiğimi sakın unutma.

Diğer bölümü de diğer yakın arkadaşıma ithaf edeceğim.Onlar benim için gerçekten çok değerliler.

Bölümü Emre Aydın - Akşamlarda Parmak İzlerin dinleyerek okuyun.

İyi okumalar!

***

Dakikalardır yaslandığım soğuk duvar beni titretmeye başlamıştı.Ama umrumda bile değildi.Hayatta en değer verdiğim insan saatlerdir içerideydi.Kimseden bilgi alamıyordum.O kadar korkuyordum ki.

Bu çok acıydı.

En sevdiğiniz insana bir şey olma ihtimali, insanı yiyip bitiriyordu.Bugün bunu çok daha iyi anlamıştım.

''Bana çabuk onun nerede olduğunu söyleyin!''

Ani gelen kocaman bir bağırışla yerimden sıçradım.Ardından duyulan adım sesleriyle, koridorun başında Kerem'i gördüm.

Yerimden fırlayarak Kerem'e sarıldım.Kollarını belime yerleştirip sıktığında onunda ne kadar çok canının yandığını anlamıştım.Bir yandan gözyaşları omzumu ıslatırken yavaşça başımı kaldırdım.Ayaz'ın burada olduğunu yeni anlamıştım.

Kerem benden geri çekildiğinde gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm.Tıpkı benim gibi.

Ve sonra sedyede yatan Bade'yi gördük.Gözleri kapalıydı ve bir hemşire sedyeyi ilerletiyordu.Kerem sedyeyi durdurdu.Hızla gidip Bade'nin elini tuttu.Saçını okşadı.Ve bütün gözyaşları Bade'nin yüzüne düştü.

Onlar böyle görmek çok kötüydü.Hep güler, etraftaki insanlara neşe saçarlardı.Ne ara bu hale gelmişlerdi?

Ayaz yanağımı öptüğünde düşüncelerimden sıyrıldım.Bu arada Kerem Bade'nin elini tutarak hemşireyle birlikte gitti.

Ayaz yavaşça beni hastane koltuklarına oturttu.Ardından o da yanıma oturduğunda başımı omzuna koydu.Ve belimden sıkıca sarıldı bana.

Her ne kadar ona kızgın olsam da bunun ne yeri ne zamanıydı.O yanımda olduğunda acılarım azalıyordu.

''İyi misin?''

Kızarık gözlerimi ona çevirdim.''Ne kadar iyi olabilirim ki?''

Anlayışla başını salladı.''Ama bana o kadar iyi geliyorsun ki... Senin yanında bütün yaşadıklarımı unutuyorum.Geldiğin için teşekkür ederim.''

Alnımı öptüğünde huzurla dolduğumu hissettim.''Tabiki yanında olacağım.Senin burada canın yanarken ben evde mi oturacaktım? Hem her ne kadar Bade'yle aramda çok bir konuşma geçmesede o da benim arkadaşım sayılır.Kardeşim dediğim adamın sevgilisi sonuçta.''

Kerem odadan çıkıp yanımıza oturduğunda Ayaz'ın kollarından çıkarak doğruldum.Kerem hareketsiz bir şekilde gözlerini yere dikmiş bakıyordu.

Elimi omzuna koydum.''Kerem iyi misin?''

Kızarık gözlerini bana çevirerek sorumu esgeçti ve bana başka bir soru sordu.''Asya b-bu olay nasıl oldu?''

Derin bir nefes alarak anlatmaya başladım.

''Ben evdeydim.Boş boş televizyon izliyordum.Sıkılınca Bade'yi aradım.Biraz konuştuk sonra bana seni arayacağını söyledi, bende Ayaz'a gideceğimi söyledim sonra telefonu kapattık.Aradan geçen bir saatten sonra ben sinirli bir şekilde Ayaz'ın evinden dönerken-''

Bu bölümü anlatırken Ayaz'a kızgın bir bakış atmayı ihmal etmemiştim.

''Bade aradı.Ağlıyordu.Ona sakin olup nerde olduğunu söylemesini istedim.Onu almaya gidecektim.Sonra bir çarpma sesi geldi.Kaç kere Bade'ye seslendim ama ses gelmedi.Sonra ordaki insanlardan biri telefonu alıp Bade'nin kaza geçirdiğini söyledi.Ardından gelen ambulansın adını verdi ve bende buraya gelerek seni aradım.''

Kerem sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi.Genelde suçlu olduğunda bunu yapardı.Kuşkuyla ona baktım.

''Kerem, yoksa Bade senin yüzünden mi ağlıyordu? Kavga filan mı ettiniz?''

Tam ağzını açıp anlatmaya başlayacakken, gelen doktorla susmak zorunda kaldı.Hepimiz ayağa kalktığımızda doktor boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

''Gençler, Bade Akay'ın yakınları siz misiniz?''

''Evet, biziz.''

''Arkadaşınızın buraya geldiğinde büyük bir iç kanaması vardı.Acil ameliyata almak zorunda kaldık.Ama neyseki kanamayı durdurabildik.Şimdi bir serum taktık ve odasında dinlendiriyoruz.Arkadaşınızı görebilirsiniz, ama çok yormayın lütfen.2 gün sonrada taburcu edebiliriz.''

''Çok teşekkürler.'' diyerek gülümsedim.Doktor da gülümseyerek gitti.

Kerem'e döndüm.''Eğer kabul edersen Bade'yle biraz yalnız konuşmam gerekiyor.'' Kerem kafasını onaylar biçimde salladığında Bade'nin olduğu odaya gittim.

Kapıyı açtım ve ardından geri kapattım.Bade yarı baygın bakışlarıyla bana baktı.Hemen gidip başucundaki koltuğa oturarak Bade'nin elini tuttum.

''İyi misin bitanem?''

''İyiyim, merak etme.Annemlere haber vermedin dimi? Gittikleri tatil zehir olsun istemiyorum.''

''Yok, haber vermedim.Ama o kadar korktum ki, sen olmasan ben kiminle her şeye saçma sapan gülerdim?'' Hafifçe gülümsedi.

''Bade bana anlatmadığın bir şey var mı?''

''Ne gibi?''

''Telefonda neden ağladığın gibi.'' Yerinde kıpırdandı.

''Bade ne oldu anlat lütfen.Seni her zaman ne olursa olsun dinleyeceğimi biliyorsun.''

''Tabiki biliyorum.Ben sadece kendimi anlatacak kadar iyi hissetmiyorum.Hastaneden çıktıktan sonra anlatsam?''

''Tamam, sen bilirsin.''

***

2 Gün Sonra Kerem'in Ağzından

Yavaşça Bade'yi koltuğa oturttum.Hızlı adımlarla sürücü koltuğuna oturduğumda Bade'ye baktım.Kafasını çevirerek bana bakmayı reddetti.

Kırılıyordum, çok fazla.

Anahtarı takıp arabayı çalıştırarak park alanından çıkardım.Bade bugün taburcu olmuştu.Asya da gelecekti ama ben evde beklemesini, benim gidip onu alacağımı söylemiştim.Bunun en büyük sebeplerinden biri yalnız konuşmak istememdi.

Ama yol boyunca bütün konuşma çabalarıma cevap vermemişti.Arabayı evlerinin önünde durdurdum.

Yüzüme bile bakmadan kapıyı açacakken kolundan tutarak ona durdurdum.Kafasını bana çevirdi ve kolunu elimden kurtardı.

''Ne var?''

''Bade konuşmamız gerek.Ben çok-'' Sinirle kahkaha atarak sözümü kesti.

''Çok pişmansın değil mi? Bana bu acındırma numaralarını yapma Kerem.''

''Hayır Bade, öyle değil-''

''Lütfen Kerem, konuşmak istemiyorum.Hiçbir bahane bana bu yaptığını savunduramaz.Diyelim ki Merve'yi öptüğünü zamanla affettim.Ama peki benim kalbimi ne kadar kırdığın? Ne kadar canımı yaktığın? Bunlar unutulur mu sanıyorsun!? Ben sana güvenmiştim.Ama güvenimi yerle bir ettin.''

Derin bir nefes alarak dolan gözlerini sildi.

''Artık biz diye bir şey yok Kerem.Biz bittik.''

Ona yıldönümümüzde aldığım ve hiç çıkarmadığı bilekliği elime vererek arabadan indi.Ve ben ilk defa canımın bu kadar yandığını hissettim.

Sen DöndüğündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin