21.Bölüm

214 8 2
                                    

Herkese tekrar merhaba.Bu kadar uzun süre ara verdiğim için üzgünüm.Umarım beğenirsiniz bu bölümü.

Medya da Asya ve Bade var.Aslında Bade için hayal ettiğim karakter başka biri, ama fotoğraf uyduğu için bunu seçtim.

Bölümü Rachel Platten - Fight Song dinleyerek okuyun.

İyi okumalar!

***

"Salak şey çocuk seni seviyor işte nasıl göremiyorsun bunu!"

Elimdeki patlamış mısırların bir kaç tanesini dayanamayıp televizyona fırlattım.

Kız gerçekten çok saftı.Çocuk onun için o kadar çok uğraşıyordu ki.Ama kız hep arkadaş olarak görüyor, çocuğu kırıyordu.Çocuğun gözü önünde, ondan nefret eden bir çocuğu platonik seviyordu.Salak!

Kız bir kez daha diğer kötü çocuğa olan aşkını, bu çocuğa anlatınca sinirle televizyonu kapattım.

Başımı yana çevirerek hiçbir şeye tepki vermeyen Bade'ye baktım.

Onun neşesini yerine getirmek için çok uğraşmıştım.Her türden film açmıştım.Komedi filmlerinin en komik sahnelerinde gülmemiş, korku filmlerinde korkmamış, aşk filmlerinde ağlamamıştı.Bende son çare bir dizi açmıştım.Ama çok pişman olmuştum.Senaristler kız karakterleri bu kadar saf yapmak zorunda mıydılar?

Elimi kaldırarak Bade'nin kafasına vurdum."Bir şeye de tepki ver be kızım! Bu ne böyle hayalet gibi!"

Bir anlık bana bakıp gözlerini devirdi."Hiç bana öyle göz filan devirme! Bak bende kötü hissediyorum, bende kırgınım ama hayalet gibi dolaşmıyorum."

Dışarı bir nefes verip devam ettim."Tamam, Kerem başka bir kızla öpüşmüş olabilir.Ama bende Ayaz'ın evine gittiğimde,Begüm'le karşılaştım,hemde üstünde Ayaz'ın tişörtü varken!"

Tekrar hatırlayınca sinirlerim tepeme çıkmıştı.Öküz,salak,domuz!

Bade dayanamayıp bana sarıldığında karşılık verdim."Ne çektik biz bu erkeklerden be!"

Başımla onayladım."Hep acıtıyorlar, can yakıyorlar.Bunlar neden bu kadar sığ düşünüyorlar ya? Hiç mi kırılabileceğimizi düşünmüyorlar? Güya aşıklar.Pabucumun aşıkları!"

"Ama Asya var ya, o kızların az suçu yok yani.Ne kadar meraklılarmış be sevgililerimize.Saçlarını başlarını yolarım ben onların!"

Gaza gelerek ayağa kalktım."Aynen ya, hadi Begüm'den beklerimde Merve ne alaka? Yani yıllar boyunca dost zannettim, meğer neler çevirmiş arkamdan."

Bade kafasını sallayınca bir an ikimizde durduk ama ben sessizliği bozarak, aklıma gelen şeyle bağırdım.

"Kalk çabuk gidiyoruz."

Bade sersem gözlerle bana baktı."Nereye be? Otur oturduğun yerde."

"O kızlardan intikam almaya! Hadi yürü gidiyoruz! Sıra bizim erkeklerede gelecek ama ilk önce bayanlara yer verelim." diyip sinsice sırıttım.

Bade de güldüğünde elimi uzattım."Var mısın?"

Elimi tuttu ve bağırdı."Sonuna kadar!"

***

Şuan nasıl komik gözüktüğümüz hakkında hiçbir fikrimiz yoktu.Tamamen siyah giyinmiştik, gözümüzde güneş gözlükleri, başımızda şapkalar vardı.

Ve biz kafenin dışından,içeride oturan Merve ve Begüm'ü gözetliyorduk.

Yerlerini nereden öğrendik diye sorarsanız, Begüm her yaptığı şeyi check-in yapıp paylaştığı için hiç zor olmamıştı.

Bade'yle birbirimize bakıp sırıttık, bugün onlara unutamayacakları bir ders verecektik.

Ayaz'ın Ağzından

İçtiğim sigarının dumanını gökyüzüne doğru üflerken Kerem'e baktım.Donuk bakışlarıyla elindeki kahvesini içiyor, ama hiçbir şey konuşmuyordu.

Bade'yle arasında geçenler onu fena sarsmış olmalıydı.Bade'nin bilekliğini bir saniye bile olsa elinden bırakmıyordu.

Bende ondan farklı sayılmazdım.Onların kavgası daha büyük ve önemliydi,kabul.Ama Asya'da benimle konuşmuyordu.

Begüm'ü benim evimde gördüğünden beri sadece hastanede yanında olmamı istemişti.Ondan sonrası koca bir boşluktan ibaretti.

Kerem'le, Begüm ve Merve'nin oyununa gelmiş olmak sinirlerimizi bozuyordu.

Bize bir yem atmışlardı, ama biz onun zehirli olup olmadığını bilmeden, yakalayıp bir güzel mideye indirmiştik.

Alkış bize.

Bitirdiğim sigaramı ayağımın altında ezdikten sonra daha fazla dayanamayarak sessizliği bozdum.

"Abi bütün gün oturup boş boş barışmayı mı bekleyeceğiz?"

Suratıma boş boş baktı."Ne yapabiliriz ki? Daha doğrusu ne yapabilirim ki? Sen yine barışabilirsin, ama benim hiç şansım yok." diyerek umutsuzca başını eğdi.

Hızlıca elimi masaya vurdum."Hayır lan.Pes etmek filan yok.Bu kızları başkasına bırakmak mı istiyorsun? Bu yüzden deneyeceğiz kardeşim, deneyeceğiz.Onların kalbini yeniden kazanmayı deneyeceğiz."

Anlık bir umut ışığını gördüm gözlerinde.Dayanamayıp sarılarak sırtına vurdum.

"Sana söz veriyorum, Bade'yi sana geri getireceğiz.Tekrar senin olacak.Hiçbir şüphen olmasın."

Güldü ve omzuma vurdu."Eyvallah kardeşim."

Anı, çalan telefonum bozduğunda, elimi cebime sokup telefonu çıkardım.

Arda arıyordu.

"Efendim kardeşim."

"Ayaz buraya gelmen lazım abi."

"Niye bir şey mi oldu?"

"Gelince görürsün.Her zaman takıldığımız kafeye gel.Kerem'i de almayı unutma."

Diyerek telefonu yüzüme kapattı.Kerem "Ne oldu?" dediğinde kararsızca başımı salladım.

"Bilmiyorum, ama gitmemiz lazım."

Hızlıca balkondan eve girerek üstümüze montlarımızı aldık ve evin kapısını kilitleyerek merdivenlerden aşağı indik.

Arabamın kilidini açtıktan sonra, elimi uzatıp kapıyı açarak oturdum.Kerem de oturduğunda gaza bastım.

Zaten çok uzak değildi.Yaklaşık beş dakika sonra geldiğimizde hızlıca arabayı park ettim ve arabadan indim.Kerem de indiğinde kapıları kilitledim ve anahtarı cebime soktum.

Kafeye doğru yürürken aklıma her türlü şey gelmişti.

Eskiden peşimde olan belalı tipler gelmiş olabilirdi, eski sevgililerim olay çıkarmış olabilirdi, yada herhangi bir nedenden kavga çıkmış olabilirdi.

Kafenin kapısını açıp içeri girdiğimizde ise donup kaldım.

Aklıma her şey gelmişti.Ama bizim kızların, Begüm ve Merve'yi evire çevire dövdükleri aklımın ucundan bile geçmemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 25, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sen DöndüğündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin