Merhaba! Daha aradan çok kısa bir zaman geçmesine rağmen, yeni bir bölümle karşınızdayım.
Medyada Ayaz var.
İyi okumalar!
İnanç Şanver - Dünya Unutsun Bizi dinleyerek okuyun.
***
Yoğun bir erkek parfümü kokusuyla gözlerimi açtım.Ayaz'ın yüzünü gördüm önce.
Beni kucağına almıştı, ama ben bununla ilgilenmiyordum.
Dejavu yaşıyordum.
Onunla ilk tanıştığımızdada böyle taşımıştı beni.
Ardından gözlerim yüzünde takılı kaldı.
Bu adama aşağıdan bakılınca daha mı karizmatik oluyordu?
Kirpikleri daha uzun, gözlerinin rengi daha belirgindi.Ömrümün sonuna kadar bu yüze bakabilirdim sanırım.
Ama bu sevgi dolu saniyelerden sonra aklım başıma geldi ve hemen kucağından inmeye çalıştım ama bırakmadı.
''Bıraksana ya! Yürüyebiliyorum ayaklarım var gördüğün gibi!'' Cırtlak sesimi duyunca suratını buruşturdu.
''Bir kerede huysuzlanma be kadın! Araba uyuya kaldın diye taşıyalım dedik, hemen pişman ediyorsun.'' Nereye gelmiştik ki araba yolculuğu bu kadar uzun sürmüştü?
''Nereye geldik ki ben uyuya kaldım?'' Sırıttı.
''Bir etrafına bak istersen.'' Kafamı çevirip etrafa baktığımda çok güzel bir manzara ve havuz gördüm.Ne olduğunu anlamadığım için başka bir tarafa çevirdim kafamı.Kocaman bir ev duruyordu.
''Ya sen nereye getirdin beni!'' Beni dinlemeden yürümeye devam etti.Ben kucağındayken dikkatlice diğer elini bacağımın altından, beni tuttuğu yerden çıkardı ve anahtarla kapıyı açtı.
Beni yere indirdi ve geri kapıyı kapadı.
Bir kaç adım atıp evi incelemeye başladım.Devasa büyüklükteydi.Sol tarafta üst katlara çıkan merdiven ve yemek masası duruyordu.
Tam önümde uzun bir halı vardı ve sağ tarafta ise, kocaman bir televizyon, beyaz koltuklar ve bir şömine vardı.
Burayı çok sevebilirdim.
Ama yanımda bir egoist olmasaydı!
Arkamı döndüğümde onunla burun buruna geldim.Ne ben geri çekildim ne de o.
Ama bu yakınlıklar bana hiç faydalı olmuyordu.Sinirli olduğumda sinirim yatışıyor, ona söylemek istediklerim birden uçup gidiyordu.Ah, birde içimde bastıramadığım hoşlanma duygusu gün yüzüne çıkıyordu.
Konuşmaya çalıştım.''Iıh ben şey diyecektim.'' Ah,tanrım! Benim bu salak halime karşı, dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve biraz daha yaklaştı.''Ne diyecektin?'' Ayaz'ın sesi hep böyle etkileyici miydi yoksa ben mi yanlış hatırlıyordum?
İşte o an kafama dank etti.
Benimle resmen dalga geçiyordu.
Beni etkilemeye çalışıyordu.
Hemen geri çekildim.''Bu bayat numalarını git başka kızlara yap canım, ben bunları yemem.''
Şaşırdı ama hemen kendini düzelterek önümden geçti.Mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere doğru giderken ''Göreceğiz.'' diye mırıldandığını duydum.
***
Ben koltukta mayışmaya başlamışken Ayaz geldi.''Hadi çık yukarı bir duş al.Temiz kıyafet ve havlu da var.Sonrada yemek yeriz.'' Başımı olumlu anlamda salladım ve koltuktan kalkarak merdivenlerden çıktım.
Banyonun karşıdaki odanın içinde olduğunu tahmin ederek odaya girdim.Yanılmamıştım,banyo buradaydı.
Odanın Ayaz'ın olduğunu anlamıştım.Her yer o kokuyordu çünkü.Yataktaki yastığı alıp koklamamak için zor tutuyordum kendimi.
Kendimi zorlayarak yataktaki temiz havluyu ve kıyafetleri alarak banyoya girdim.Kapıyı da kilitledim,Ayaz'a güven olmazdı.
Duşumu aldıktan sonra kıyafetleri giydim ve saçımı kuruttum.Tam çıkacakken Ayaz'ın sesini duydum.Biriyle telefonda konuşuyordu.Kapıya kulağımı dayayıp dinlemeye başladım.
''Selam bebeğim... Evet evet iyiyim merak etme... Beni mi özledin?... Bende seni özledim canım... Tamam... Görüşürüz güzelim.'' Ve Ayaz'ın sesi kesildi.
İçimde o kadar büyük bir sinir vardı ki! Kıza resmen güzelim demişti! Bunu bir tek bana diyor sanıyordum!
O konuştuğu kızı paramparça etmek istiyordum!
Ama bunu Ayaz'a ödetecektim.
Ben bu banyodan çıkarsam Asya değilim!
Ayaz'ın Ağzından
Telefonu kapatıp cebime koydum ve banyoya doğru ilerledim.Asya neredeyse bir buçuk saattir içerideydi.
Banyonun kapısına doğru ''Asya iyi misin?'' diye seslendim ama cevap gelmedi.Sesimi biraz daha yükselttim. ''Asya bir sorun mu var?''
Yine cevap gelmediğinde içimi saran korkuya engel olamadım.Ona bir şey olursa ne yapardım bilemiyordum.Bu sefer bağırarak ''Asya iyi misin güzelim?'' diye bağırdım.
Ama içerden hiç beklemediğim bir cevap geldi.''Bana güzelim filan deme! Git, o telefonda konuştuğun kıza söyle sen!'' Kıkırtıma engel olamadım.
Beni kıskanmıştı.
Ve bu benim çok hoşuma gitmişti.
Gülmemi tutmaya çalışarak konuştum. ''Sen beni mı kıskandın yoksa?''
''Ne kıskanıcam seni be!'' O kadar sinirli konuşuyordu ki, kıskandığını anlamak hiç zor değildi.
''Tabi tabi kıskanmamışsındır sen.Kıskanmadığını biliyorum ama yinede söyliyim.O benim kardeşimdi.''
Önce bir süre ses gelmedi.Ondan sonra kilidin çevrilme sesi geldi ve Asya banyodan çıktı.Gidip yatağımın ucuna oturdu.
''Yani, şey zaten ben kıskanmamıştım ki seni.Öylesine sormuştum.'' Güldüm.
''Tabi canım, kesin öyledir.Bu arada beni çok uğraştırıyorsunuz küçük hanım.Hep peşinizde dolanıyorum.Terlettin beni.''
Tişörtümü yukarı doğru çekiştirip çıkardım.Asya'nın gözlerinin üstümde olduğunu biliyordum.Bunun verdiği keyifle ıslık çalarak giysi dolabının içinden başka bir tişört alarak giydim.
Asya hala bana bakmaya devam ediyordu.Ona göz kırparak konuştum.'' Ne oldu güzelim, gördüklerinden çok mu etkilendin?''
Kendine gelerek hemen itiraz etti.''Hiçte bile!''
Kaşlarımı kaldırarak Asya'ya baktım.
''Bu numaralarda bana sökmez güzelim.Seni etkilemekte hiç zor değilmiş.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Döndüğünde
רומנטיקה"Bundan sonra hayatımda ona yer yoktu.Artık onun canı yanacaktı.Onun canı yanarken, ben hayatıma devam edecektim.Tıpkı bir zamanlar onun yaptığı gibi."