5. Bölüm

731 77 13
                                    

Ficle ilgili yazar kardeşimden aldığım ufak tefek bilgiler ve benim ekleyeceklerimle umarım severek okursunuz.
Bilgisayarımla alakalı sorunumdan dolayı fice geç başladığımız için de tüm tatlış okurlarımdan özür diliyorum.

İyi okumalar ♥


Sehun'un peşinden odaya girdik. Kafam karışıktı. Biz aslında yakındık ve çok eğlenirdik. Hafızasını ne zaman kaybetmişti? Nasıl beni bile hatırlamayacak hale gelmişti?

Bir an gözlerim arkadaşıma takıldı. Luhan'ın gözleri parlıyordu. Aklımdaki karmaşayı dağıtıp biraz kızdırmak istedim.

Hafifçe öksürüp onu dürttüm. Bana döndüğünde yanakları kızarıktı. Sehun'u işaret edip göz kırptığımda gözlerini devasa boyuta getirip ağız hareketiyle 'hayır' dedi. Bir yandan da ellerini birbirine paralel sallıyordu.

Tebessüm edip tekrar düşüncelerime daldım. Bir an önce Chen'le buluşmak istiyordum. İçimde tuhaf bir sabırsızlık vardı.

Bir süre sohbet ettikten sonra Luhan gitmek için ayaklandı.

"Hadi Xiu gidelim."

İç çatışmamla birlikte ayağa kalktım ve Luhan'ın peşine düştüm.

"Bugün beni gezdirmeni isteyecektim ama çok dalgın görünüyorsun. Beni bir yerlerde unutursun diye korkuyorum. En iyisi daha sonra gezelim. En iyi bildiğim yerleri bile unutmuşum dostum."

"Üzgünüm Hannie ama gerçekten daha sonra gezelim."

"Yiyecek bir şeyler alıp eve gidelim mi?"

"Evet iyi olur."

Hastaneden hızla çıkıp etrafımıza bakınarak yürümeye başladık. Bir yığın yiyecekle eve dönmek istiyordum. Chen'i gördüğüme çok sevinmiştim ama bir yandan da içimi tuhaf bir his kaplamıştı. Sanki zihnimi ele geçirmişti. Tüm anılarımız gözlerimin önünden geçmişti o an.

Luhan'ın sorusuyla kendime geldim.

"Lay'i aradın mı? Ne yapıyormuş?"

"Eski arkadaşıyla tekrar bir araya geldi ve birbirlerine yapışık yaşıyorlar. Çin'e gezmeye gitmiş. Sanki hiç gitmediği bir yer.. Her neyse.. Yarın ararım belki."

"Çok meraksızsın Xiu. Kardeşin biriyle birlikte Çin'e gidiyor ve sen umursamıyorsun."

"Annemizin ölümünden sonra ona daha fazla sahip çıkmam gerektiğini biliyorum ama o.. O beni suçluyor Luhan. Aramızda hala duvarlar var gibi hissediyorum."

Geçecek dostum hemen asma suratını. Hadi şuradan bir şeyler alalım ve eve gidip tüm gün koltuklarda yatalım."

Yiyeceklerle dolu poşetlerimizle eve girdik.Koltuklara yerleşip keyif yaparken aklıma gelen şeyle gülümsedim.

"Neye gülüyorsun?"

"Luhan sen şu psikolog arkadaşına... ???"

"Tanrım! O soruyu sormamalısın Minnie. Çünkü bunu hiç sesli söylemedim daha önce."

"Ona gerçekten aşıksın yani öyle mi?"

"Yah! Sana sorma demiştim."

"Ağzını kapat. Tanrım! Etrafa saçıyorsun Luhan."

"Temizlerim ne var?!"

Gülümseyerek kalkıp yanına oturdum ve dirseğimle yavaşça vurdum.

"Hadi ama Luhan. Biz dost değil miyiz?"

Lucid ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin