Lucid ✓

8. Bölüm

Panikle Chen'i kollarımın arasına aldım.

"Chen? CHEN!? İyi misin? Bir şey söyle?"

Bir süre onu uyandırmaya çalıştım. Tam kucaklayıp kaldırıyordum ki elimi sıktı.

"Dur lütfen. İyiyim."

"Neyin var Chen? Söyle bana lütfen. İyi misin?"

Cevap veremedikçe üstüne gidiyordum. Geç de olsa fark edince durup derin bir nefes aldım. Hala gülümsüyordu..

"İyisin değil mi?"

Sessizce başını salladı. Bir yere oturtup başını omzuma yasladım. Tuhaf bir şekilde korkuyordum.. Elimi bırakmadan bir süre durdu. Ben de bunu fırsat bilerek ona sıkıca sarılmıştım.

"Ben.. Sadece.. Sanırım kendimi fazla zorladım Xiumin. Seninle vakit geçirmek çok güzel ve..."

"..ve?"

"...ve bu hatırlama isteğimi artırıyor. Saatlerdir bir şeyler hatırlamaya çalışıyorum. Başım çok ağrıyor.."

"Şimdi bunları düşünme lütfen. Hatırlamana yardım edeceğim."

"Söz mü?"

Başını kaldırıp gözlerime baktı. Karşımda bu kocaman gülümseme varken nasıl direnebilirdim ki? Ona doğru beni var gücüyle iten bir şey vardı sanki.

"Söz. Ben hep yanında olacağım Chen."

Gülümseyerek başını tekrar omzuma yerleştirdi.

Söylediği şey aklımı kurcalıyordu. Ne demek istiyordu? Neden onu bırakmamamı söylemişti?

"Chen.. Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?"

"Ne gibi?"

"Uzatmadan soracağım. Bırakma diyordun.. Ne demek istedin?"

"B-ben.. Aslında ailem.. Yani.."

"Bir sorun mu var?"

"Sorun gibi değil ama.. Onlar benim ailem ama ben çok yabancı hissediyorum. O eve dönmek istemiyorum. Yanlarında iyi hissetmem gerekirken huzursuz hissediyorum."

"Benimle yaşa."

"Ne?"

"Ben annemi kaybettim ve babam tarafından da terk edildim. Bir kardeşim var ama onun varlığını hissetmezsin bile. Yani diyorum ki birlikte yaşayalım?"

"Ama biliyorsun ben.."

"Biliyorum. Hafızan için yanında olacağım. Ayrıca bir iş bulur çalışırız. Para sorununu da çözdüğümüze göre?"

"B-bilmem ki.."

"Bu akşam benimle gelir misin? Bizde kalırsın ve bu süre boyunca da düşünürsün. Olur mu?"

"Pekala geleceğim."

Onu kısmen de olsa ikna ettiğim için mutluydum. Fırsatı kaçırmamak için ve her an vazgeçmesi ihtimaline karşın ayağa kalktım.

"Hadi eve gidelim."

Niyetimi anladığına emindim. Çünkü kalkmadan önce yüzüme bakıp tatlı bir gülümseme sunmuştu.

Eve vardığımızda onu Luhan'la tanıştırdım. Erkek güzeli dostum resmen ilişki haline getirmeye çalıştığım şeyi bozmak için uğraşıyordu. Benim salak saçma anılarımı anlatmak da ne oluyor?

İkisi birbirleriyle anlaştığı için tabi ki mutluydum. Bu yüzden uzun bir süre sohbet etmelerini izledim. Bir ara şakalaşıp ağız dolusu kahkaha attıklarında meyve suyunu yanlışlıkla avucuma döktüm. Daha doğrusu bardağa elimi sokup avuçladım ve ağzıma götürdüm. Chen resmen ayarlarımla oynuyor.