Lucid ✓

16. Bölüm /Part1

Kapıyı açtığımda gördüğüm manzarayla şok olmuştum. Evet ikisinin yakınlaşmış olmasını zaten bekliyordum ama bu kadar çabuk gelmiş olmalarını hiç beklemiyordum.

Kris'e adeta bir koala gibi yapışan kardeşim öylece uyuyordu.

"K-Kris? Lay!? S-siz? Neden haber vermediniz?."

"Selam Xiumin. Biz nihayet sevgili olduk."

Kris'in cevabından sonra Lay aniden kucağında çırpınmaya başladı.

"Tanrım! Kris! Ne yapıyorsun?"

"Nasıl olsa sevgili olduğumuzu öğrenecekti bebeğim. Ayrıca uyanmamak konusunda o kadar ısrarcıydın ki bundan başka çarem yoktu."

"Off Kris! İndir beni kendim yürürüm."

Bir süre aralıksız tartışan çifte varlığımı belli etmek için öksürdüm. Bana kısa bir bakış attıktan sonra tartışmalarına geri döndüler.

"Heey! Eve girmeyi düşünüyor musunuz? Ayrıca fazla gürültü yapmayın."

"Neden? Yoksa eve birini mi-"

Kris gözlerimin önünde kardeşimin dudaklarına mı yapışmıştı yoksa ben mi yanlış görüyordum?

"Tanrım! Ne yapıyorsun Kris?"

"Abine bu kadar soru sormamalısın sevgilim. Ayrıca o kadar tatlısın ki dayanamıyorum."

Kris tekrar öptüğünde Lay de karşılık vermeye başlamıştı. Bu kadar görünmez olmaktan hiç hoşlanmıyordum.

İkisinin de kulağından çekerek içeri sürükledim. Neyse ki kısa sürede öpüşmelerini bölüp Luhan'ı selamladılar.

"Neden bu kadar erken geldiniz Lay? Daha doğrusu neden bugün geleceğinizi haber vermedin?"

"Söylemiştim ama sanırım aklın başka yerlerde. Huh?"

Lay hem bana hem Luhan'a tuhaf ve imalı bakışlarını gönderdiğinde aynı anda kahkaha attık.

"Tanrım! Lay hiç değişmiyorsun. Abinle beni sevgili olarak görmek istediğini biliyorum ama şansına küsmelisin. Onu çoktan kaptılar. Ayrıca benim kalbim rezerve."

"Sanırım artık uğraşmayacağım."

Kris koltuğa oturup kardeşimi kucağına çekti. Lay de bir güzel yerleşip başını onun omzuna koydu. Kesinlikle fazlasıyla tatlı görünüyorlardı. Ama bulundukları duruma rağmen Kris her zamanki cool havasını koruyordu.

İstemsizce kıkırdadım. Ben de melek gibi uyuyan sevgilim yanına dönmeliydim.

"Luhan ben yatıyorum. Bu gerizekalıları zorla soldaki odaya götürürsün değil mi? Biliyorsun benim-"

"Sevgilinin kollarına gitmen gerek?"

"Imm evet."

Sevgili kelimesini duyar duymaz Lay gözlerini üzerime dikti. Az önce uyku moduna giren kardeşimden eser kalmamıştı.

"Doğru mu duydum? Sevgili? Sevgilinin kolları?"

"Ahh şey.. Evet.. Ben..."

"Bizden utanıyor musun? Aman Tanrım! Bu anı da mı görecektim?!"

"Kes sesini ve sevgilinin kucağına dön Lay. Tanrı aşkına siz hep böyle misiniz? Onun kucağında mı yaşıyorsun?"

"Konuyu değiştirmek için üzerime oynuyorsun ama sanırım bunu yemeyeceğim."

"Sana daha önce bahsetmiştim Lay. Hani birlikte oyun oynuyorduk falan.. Biliyorsun işte.. Onun ne kadar harika biri olduğunu anlatmıştım. Hatta gittiğimiz büyük lunaparkı da anlatmışt- Ah Tanrım! Bunu nasıl unuttum?! Sanırım onu oraya da götürmem gerek. Belki hatırlaması için yardımcı olabilir."