MARDİN

11 (Part 2)

Nizar ile Karin alışverişe gidedursunlar Helin ve Hevraz da bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek için doktorda sıra bekliyorlardı.

"Kız mı istersin erkek mi Hevraz? "

"Sağlıklı olsun da. "

"Bırak şimdi bunları. Erkek adamın erkek evladı olur diye boş konuşmayacak mısın? "

"Ne münasebet Helin! Hem ben kız olsun istiyorum. "

"Hayret, neden? "

"Erkek olunca ne değişiyor be güzelim? Hayırsızın teki olup çıkar sonra da babası gibi bir güzele gönlünü bağlar. Gönlüylede ömrü gider bizden. "

"Sanki kızın evlenip gitmeyecek Hevraz. "

"Tövbe de! Kızımı evlendireceğim adama kırk takla attıracağım ben. "

"Sonra da kızı almayıp kaçsın değil mi? Sen ne çakalsın Hevraz. "

"Şimdi ben çakal oldum yani. Alt tarafı sana benzeyen bir kız çocuğu istedim. Senin gibi, sevdiğinde derin mi derin bir göl gibi yeşil kızdığında da buz gibi mavi gözler istedim. Ve onun da ömrünün bizimkine bağlı olmasını ve hiç çözülmemesini de. "

Helin gözünden akmakta olan yaşı sildi. "Beni hep bu hormonlar mahvetti. "

"Helin Sırdır. " diye seslenen pratisyen doktor böldü konuşmalarını. "Doktor hanım şimdi sizi görecek. "

Birlikte odaya girdiler. Doktor "Buyrun Helin Hanım, uzanın şöyle. " diyerek yatağı gösterdi. Jeli Helin'in karnına sürdü. Ultrasona bakmaya başladı.

"Sanırım ilk kez doktora geliyorsunuz. "
"Evet ama ben eminim hamile olduğuma. "

Güler yüzlü bir şekilde cevap verdi doktor. "Sakin olun bir problem yok. Yalnızca bir çocuğa hamile değilsiniz. "
"Ne demek bu doktor? " diye sordu Hevraz.

"İkizleriniz olacak demek. Şanslısınız ki cinsiyetlerini belli edecek döneme gelmişler. Ama bebeklerin sağlığı için bir takım test yapılmalıydı ilk aylarda. Bir problem olsa görürdük yalnızca emin olmak için. "

Doktorun söylediklerinin çoğunu duymamışlardı. Ekranda ikizlerini görünce duygulandılar.

"Cinsiyetleri ne peki? " dedi Hevraz buruklaşmış sesi ile.

"Biri erkek diğeri kız. Sanırım herkesin hayalini kurduğu bir hayat yaşayacaksınız. "

"Herkesin hayalini kurduğu şeyleri yaşıyoruz. Ama bizim kadar içinde olsalardı yaşamak istemezlerdi. "

"Ne demek istiyorsunuz Helin Hanım? "

"Sizin ile bir ilgisi yok. Yalnızca milli yaramız olan imrenmeğe tuz bastınız. "

"Tahminimce zor bir hayat yaşıyorsunuz. "

"O kadar zor ki hayatta olmam, çocuklarımın yaşaması, sevdiğim adamın karşımda kocam olarak durması abimin görümcemle evlenecek olması sayesinde. "

"Eğer isterseniz bir psikolog ile görüştürebilirim sizi. Bu dönemde böyle durumlar ağar gelebilir. "

"Hangi psikoloji egzersizi işe yarayabilir ki bu durumda? Hangi çare olayları daha az karmaşık gösterebilir olduğundan? "

Doktor Ayşe kartını uzattı Helin'e. "Şu an vaktimiz yok ama seni rahatlatmanın tek yolu dinlemek. Beni rahatlamak istediğin zaman ara. Önemli bir hastam olmadığı sürece seni sorgusuz sualsiz dinleyeceğim Helin. "

"Teşekkür ederim. " dedi çıkarlarken.

"He bir de kontrollerini aksatma. İki hafta sonra tekrar görüşelim. "