Bölüm 11

188 57 7
                                        

Başlangıç , geçmişi silmek midir? Yoksa geçmişten arınarak yeni bir başlangıç yapmak mıdır?

Ben daha başlangıç yaptığımı sanıyordum ama yanılıyordum. Geçmişimden arınmak yerine kaçmayı tercih etmiştim.

Ancak geçmiş peşimi bırakmıyor aksine daha da zarar veriyordu.

Kafamı koyduğum beyaz yastıkla debelenmeyi bırakıp yerimde dikleştim. Bu kokudan nefret ediyordum. Ama alışıyordum. Ay ışığı lamba misali odayı aydınlatıyor yıldızlar da aya destek verircesine parlıyorlardı.

O lanet yerde kaldığım her gece gelir yıldızları izlerdim. Belki bir umut vardı diye. Belki birisi beni kurtarır diye. Ama sabahları uyandığımda yine aynı yerde yine aynı evde oluyordum. Bu yüzden dilek tutmaya inanmıyordum.

Ayaklarımı sert ve soğuk zemin ile birleştiğinde ürperdim.

"Seni lanet olası sürtük! Kalk ayağa!"diye bağırıyordu durmadan.

Rutubetten dolayı kokmuş ve her yeri siyaha boyanmış odada gözlerimi gezdirdim. Yardım diliyordum. Ama hiçbir zaman gelmeyeceğini biliyordum. Ama umut beni hayatta tutan tek şeydi.

"Sana oraya gitmeyeceksin demiştim!"diye bağırmaya devam etti gür sesiyle. Normal sesiyle konuştuğunda bile korkarken şimdi nasıl yüzüne bakabiliyordum?

"Sana sormayacağım!"diye bağırdım. Onun aksine sesim daha cılız çıkmıştı. Cılız çıkması karşı yinede elindeki kemeri sertçe çıplak vücuduma geçirdi.

Vücudumu haç misali başlamıştı. Kollarım dik şekilde kelepçelemişti duvara. Bacaklarımı ise biraz ara bırakarak bileklerimden kelepçelmişti.

Göğsümdeki , göbeğimdeki yanmayı , bacaklarımdaki çizikler , kollarımdaki morlukları saymazsak ve çıplak olduğumu unutursam iyiydim.

"Sıla o herifle ve kızla bir daha görüşmeyeceksin dedim!"diye bağırarak çıplak olan organıma kemer ile vurduğunda inledim ve yüzümü buruşturdum.

Ahmet Kartal güldüğünde odadan gülmesi yankılandı.

"Bu inlemelerini keşke 1 sene önce de yapabilseydin."dedi gülüşlerinin arasında.

"Seni adi piç!Asla olmayacak! Anladın mı?!"diye bağırdım. Hergün , her saat başı bana o kahrolası geceyi hatırlatıyordu. Bundan zevk alırcasına.

Titreterek o anı kafamdan sildim. Yanağımdaki ıslaklığı da elimin tersiyle sildim. Bunları hayatımdan çıkartmam imkansızdı. Herşey onu anlatıyordu.

Bana işkencelerini , dokunuşlarını , gülmesini ve sesi. Hayatımın parçası olan geçmiş , kurtulması zor olan zamandı. Bunun farkındaydım. Çabalıyordum. Ama her çabam , bir köşede ağlayarak son buluyordu.

Odanın kapısı açıldığını işittiğimde yerimde dikleştim. Sırtımı yastığa dayadım. Ay ışığının altında odayı gireni görmekte zorlandığımdan içeri giren kişiye gözlerimi kısarak baktım.

"Öyle bakma. Çirkinliğin üstüne mastır yapmış gibi oluyorsun."dedi içeri giren kişi.

"En azından senin gibi kepçe değilim."dedim imayla. Camın olduğu yere geldiğinde sırtını duvara verdi. Kollarını göğsünde birleştirerek"Kepçe mi?"dedi şaşkınca.

"Çık dışarı. Uyuyacağım."dedim dikleştiğim yerden. Kafamı daha demin önce yoğurduğum yastığa tekrar gömdüm.

"Artık kayıt cihazı alacağım. Burası benim odam."dedi yasladığı yerden doğrulduktan sonra. Adımlarını yatağa doğru yaklaştırdığında bende nefesimi dışarı verdim. Mecburen yana kaydım Can'a yer açmak için.

İsyanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin