Odaya girene bakmak yerinde camın tarafında bulunan yatağın sol tarafına geçtim. Üstümü hemen giyemezdim değil mi? Yere çökerek suratımı yatağa yasladım. Işık açık olduğundan kimin açtığı buradan belli oluyordu.
"Noldu yine?"dedim sitemle. Karşımdaki orangutan sırıttığında gözlerimi devirdim.
"Burası benim odam. Unuttun mu?"dedi Can. Gözlerini benden çekerek yerdeki eşyalarıma baktı. Sırıtması yüzünden silinirken arkasını döndü hemen. Ben ise hala ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordum.
"Üstünü giyin. Hadi."dedi ciddiyetle. Kendime hemen gelerek üstümü giydim telaşla.
"Tamam."diye mırıldandım üstümü giyindikten sonra. Arkasını döndüğünde suratı bembeyazdı. Ben esmerdim evet ama onun yanında daha da esmer kalıyordum. Ancak onunda benden bir farkı yoktu. Yakışıklı değildi evet ama sempatikti.
"Bunlarla yatağıma giremezsin. Ve burası sıcak olur."dedi. Yazdaydık evet ve saat gece 3'e geliyordu. Fazla birşeyle uğraşmamıştım ancak şu tuvalet canımı çıkarmıştı. Ben gözlerimi tekrar ve tekrar devirdiğimde o çoktan dolabın çekmecelerini açmıştı.
Elindeki şeyleri bana fırlatarak cama doğru döndü. Yüzümdeki gülümseye engel olamıyorudum. Resmen namuslu çocuktu. Bu devirde böyle çocuk kalmadığını düşünüyordum. Üstümü çıkarttığımda bana fırlattığı şort ve askılı dar tişörtü giydim.
Şort , şortluktan çıkmış kiloda dönmüştü. Tişörtse fazla dardı. Bol şeylerde daha rahat hissederdim kendimi. Can arkasını döndüğünde sırıttı.
"Neye sırıtıyorsun sen?"dedim sinirle.
Ellerini ben masumum der gibi kaldırdı. "Sadece... Diğer kızlar böyle şeylerde rahat eder. Sende öylesin sandım."diye itiraf etti. Kafamı olumsuz anlamda salladım. Neden her erkekten bunu duyuyordum ki?
"Ben farklıyım."dedim. Farklıydım. Maçları ne sever ne de nefret ederdim. Şu anadek kimseyle sevgili bile olmamıştı. Masum değildim. Ve çabuk kandırılırdım. Herşeye saf gibi inanırdım. Saftım ama masum değildim. Masumluk ile saflığın ince çizgisi vardı.
Seçimlerin ,kararların , yaşananlar senin masumluğunu ortaya çıkartırdı. Saflık ise inanmak ve güvenmekle alakalıydı. Ben herkeze herşeye anında güvenen ve inan biriydim.
"Fark ettim."dedi düşünceli ses tonuyla. Şortu aşağa doğru çekiştirdiğimde gülüşünü duydum. Ona baltığımda çekmeceleri karıştırıyordu.
"Yine benim tişörtlerime kaldın."dedi alayla.
"Bunlar kimin ki?"dedim dalga geçerek. Elindeki şeyleri bu sefer suratıma fırlattığında bir iki adım sendeledim.
"Sevgilimin."dedi. Böyle bir orangutanı hangi salak sevebilirdi ki? Şişe yuvarlanmış kapağı bulmuş. Tamam deyim ve atasözlerinde sorunum olabilir zaten bir mühendistenden sözelinin iyi olması beklenemezdi değil mi?
Gözlerimi devirerek bana attığı şeyleri yerden alarak üstümü çıkartmya başladım. Can çoktan arkasını dönmüştü.
"Sevgilini şimdiden sevmedim."dedim. Cevap vermesine fırsat vermeden hemen lafa daldım. "Birincisi , tarzlarımız farklı. İkincisi , kim senin gibi biriyle sevgili olur ki? Ve son olarak sevgilin başka biriyle yattığını duysa ne olur?"dedim.
Üstümü çoktan değiştirmiştim. Altımda ince ve mavi renkteki eşorfaman üstümede beyaz V yaka tişört vardı. Sırıttığını duyduğumda sinirim artmaya başlamıştı.
Yüzünü bana çevirdiğinde sırıtması arttı. "Birincisi..."dedi beni taklit ederek. "...o senden daha zevkli. İkincisi, kim benim gibi bir tatlılığı kaçıra bilirki. Ve son olarak seninle sadece uyuyacağım. Kendini başkalarıyla kıyaslama."dedi. Yatağa yüz üstü yattı.
![](https://img.wattpad.com/cover/45170186-288-k693124.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsyan
Teen FictionKimsesiz olmak sadece anne ve babanın ölmesiyle gerçekleşmezdi. Ben hayatım boyunca bunu anladım. Sevgi yok , şefkat yok , huzur yok , anlayış yok. Tam tersine kötülük var , işkence var , zulüm vardı. Peki ya şimdi? Hayatım iyi olabilir miydi? Kend...