Bölüm 12

156 37 4
                                        

Multimedia; Mert.

Kurtarılmak mı? Bu çok tuhaf. Bunun cevabını biliyordum ama üç saat önce yine umut vadedilmişti. Hemde Can tarafından. Beni kurtaracaktı bu yaşamdan.

Belki de kendimi kandırıyordum. Umut arıyordum. Can'ın söylediği cümle üzerine umudum gün yüzüne çıkmıştı. Peki ya kurtaramazsa? Benim yüzümden ölürlerse ne olurdu? Onca olaydan sonra da yaşayabilir miydim, bilmiyorum.

Benim yüzümden kimsenin canı yanmamalı. Kimsesiz için , sevgiden yoksun olan ben için. Onlarda haklıydı elbette. Özellikle Batu. Kızkardeşinin başına gelenler berbattı. Ama o kolay yolu bulmuş ve ölmüştü. Bu Batu için ne kadar acı verici olsa da düşünmemeye ve empati kurmamaya çalışıyordum.Bu çok zalimce!

Ceren.

"Senden önce Ceren adına bir kız vardı."dedi yemeğini pis bir şekilde ağzına atarken. "Senden güzeldi. Ama sende idare edersin."dedi ağzında yemeğini çiğnerken. Beni süzmeyi bırakıp yüzüme baktığında ellerimin bağlı olmasına bir kez daha küfür ettim.

"Anlatma."diye tısladım karşımda rahat şekilde yemeğini yiyen adama bakarken.

"Neden? Seni biraz da olsa hayatıma alıştırmak istiyorum."dedi. Elindeki çatalı nazik bir beyefendi gibi yerine koyarken gülmeden edemedim.

"Ne o?"dedi. Benim güldüğümü görünce o da gülmeye başladı.

"Gel kulağına söyleyeceğim."dedim gülmelerimin arasında. Korkulan adam sandalyesini geriye doğru itti. Heybeli vücudu görüş alanımı kapladı.

Benim yüz hizama gelicek şekilde eğildi. Kulağını ağzıma yaklaştırıp yüzündeki merak karışımı alay ifadesi belirdi.Sonunun ne olacağını bildiğim halde söyledim.

" Kendini Dünya'nın merkezi sana aslında aklı vajinadan başka bir şeye çalışmayan aptalın teki.Bir çeşit şizofren.Söylesene hiç mi aşkı tatmadın ? Senin aklın onun da cinsel organına takılmıştır.Öyle değil mi ,Kartal ?"dedim sırıtırken. Aşk filmleri izlerken mutlu olan ben şimdi ise kötü olaylar planlayarak mutlu oluyordum. Değişmiştim. Vücudum herbir darbeye alışır olmuştu. Hadi ama ben bu değilim!

Sonrası şu ana kadar her vuruşundan ağır olan darbelerden ibaretti.Onun canını yakmam hoşuma gidercesine kahkahalarımı susturmadım.

-

"Burası mı?" Dedi Batuhan karşımdaki eski evi gösterirken. Çatıdaki eskimiş tahtalar ürkütü bir hale sokuyordu evi. Bana göre herşey ürkütücüydü zaten. Buraya bir kere gelmeme rağmen çok iyi hatırlıyordum o günü. Bana göre beş dakika gibi gelen konuşmamız sadece iki saat sürmüştü.

O çok iyi biriydi. Tanıdığım yada tanıyacağım tek iyi insan bile olabilirdi. Arabadan aşağı indiğimde spor ayakkabı giydiğime şükür ettim. Plaj gibi bir yerde kendine ev yaptırmıştı Recep amca.

Eve doğru yaklaştım yavaşça. O gün konuştuğumuz yeri arıyordum. O kayalığı. Beni ilk kez sevilen biri olarak hissettiren tek adamla konuştuğum yer.

Etrafıma bakındığımda Can ile göz göze geldim.

"Ne arıyorsun?"diye sordu Can.

"Kaya."dedim. Anlamayacağını biliyordum ama şuanda açıklama yapamayacaktım.

"Kaya yok ama ben varım.Yetmez mi ?"dedi Okan. Gözüm arkamda elleri cebinde bana doğru gelen Okan'a kaydı. İlk tanışmamız hiç iyi olmamıştı. Hatta benim için berbattı ama telafi etmeye çalışıyor gibiydi. Benim soluma geçtiğinde ben hala onu inceliyordum. Tatlıydı ve sempatik.

İsyanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin