Bazı insanlar yaşadıklarına isyan eder. İsyanlar herzaman acı biter. Acı son ise 'Ölüm'dür. Benim sonum ne olacaktı peki. Nerede ne zaman ölecektim? Kiminle birlikte ölücektim?
Yalnız geldiğim bu dünyaya yine yalnız olarak terk edecektim. Sevgilim hiç olmayacaktı. Sevgi kimseden görmeyecektim. En önemlisi şefkat duygusu bir daha tadamayacaktım. Ne acı değil mi? Değer verilmemek. Kimileri , sevgilileri yok diye yakınırken ben sevgi eksikliğim var diye yakınıyordum. Kimileri , işlediği suçlardan kaçarken ben geçmişimden kaçıyordum. Sonum ne olacaktı benim? Ahmet Kartal'ı ,annemi , babamı ve geçmişi unutmuşken neden herşey başa tekrar sarıyordu.
"Abi silahları-" Batu Okan'ın sözünü keserek lafa atladı." Hayır. Sıla'yı riske atamayız eşyalarınızı hazırlayın. Bende arabayı hazırlarım."dedi sakince. Herkez başını sallayarak onayladığında ben ikinci şokumu geçiriyordum. Batu kolumdan tutarak beni dışarı sürükledi. Dışarıya çıktığımızda Okan , Batuhan ile geldiğimiz beyaz spor arabaya bindirdi Batu. Batu kapımı kapatacakken Can denilen çocuk Batu'nun yanına geldi.
"Arkaya geç Batu."dedi Can. Batu'nun gözleri yavaş yavaş açılırken sanki Can ilk defa konuşmuş gibi bakıyırdu Batu. Can , Batu'nun kafasına vurunca kendine geldi. Batu kolumdan tutacakken Can , Batu'nun kolunu tuttu. Patlamış mısır var mı?
Keşke alt yazı olsaydı. Şuan Ahmet Kartal buraya geliyordu ancak karşımdaki iki salak bakışma oyunu oynuyorlardı. Ne güzel! Can kolumu tutarak beni dışarı çıkarttı. Batu benim daha demin önce oturduğum koltuğu öne iterek arkaya geçti. Koltuğu eski haline getirdiğinde hemen oturarak kapıyı kapattım. Can sürücü kısmına geçtiğinde motoru hemen çalıştırdı.
Şimdi ne olacaktı? Hep böyle mi yaşayacaktım? Birilerinden kaçarak , ayak bağı olarak mı yaşayacaktım? Peki ya geçmişimi öğrenmiş insanlarla yaşayabilecekmiydim? Kafamı cama yasladım. Hayatım tam bir aksiyon filmiydi. Ancak izleyici gibi eğlenceli değildi. Zordu. Ayakta durmak , sırlarla yaşamak ve en önemlisi geçmişten kaçmak.
"Sıla."sesin sahibine doğru yani Batu'ya doğru döndüm. "Bize herşeyi anlatman gerek. Hayatına dair sadece iki şey biliyoruz. Ahmet Kartal dan kaçtığını ve annenin öldürüldüğünü. Ancak sadece Can ben biliyoruz. "dediğinde suratımı yanımdaki çocuğa çevirdim. Kahverengi gözleri bana çevirdiğinde elinde olsa beni öldüreceğini anladım. Fırsat bekliyordu sadece.
Annem trafik kazası kurbanıymış. Polislere göre. Ancak bir araba yanlışıkla bir arabaya çarpmazdı. Ya yerlerin kaygan olması gerekti , ya sürücünün ya da annemin sarhoş olması gerekliydi. Ancak bunların hiçbiri değildi. Ancak adam dışarıda özgürce dolaşıyordu.
Annemi sevmiyordum ancak adalet yoktu. Paran varsa herşey anında hallediyordu. İnsan öldürmek , kaçakçılık hatta iş yerlerinde bile.
Hayatım hakkında fazla bilgi edinmemeleri beni sevindirmişti. Elbet bir gün öğreneceklerdi ama eğer ki geçmişimdeki erkek gibi olmazlarsa ben anlatacaktım herşeyi. Ancak şimdi değil.
"Anlatamam."dedim başımı eğerek. Araba bir anda firen yaparken anın şokuyla kafamı ön cama çarptım. Elim hemen acıyan yere gittinde elime sıvımsı birşey geldiğini hissettim. Çarptığım yere, cama baktığım kırmızı birşey aktığını gördüm. Kan.
"Ne demek anlatamam lan! Ulan biz seni koruyoruz! Sırf sen zarar görme diye kaçıyoruz! Gelmişsin burda anlatamam diyorsun! Siktir git lan! Senin yüzünden canımı tehlikeye atamam!"dedi Can. Ben olayın şokunu yaşarken o hala arabadan inmemi bekliyordu.
Madem inmemi istiyordu. Kabul. Arabadan indiğimde yazın ılık rüzgarı suratıma çarptı. Etraf kararmıştı ancak cadde olduğundan lambalar tarafından aydınlatılıyordu. Arabanın kapısını kapattığımda içindeki Can ve Batu'nun şaşkınca beni izlediklerini hissedebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsyan
Ficção AdolescenteKimsesiz olmak sadece anne ve babanın ölmesiyle gerçekleşmezdi. Ben hayatım boyunca bunu anladım. Sevgi yok , şefkat yok , huzur yok , anlayış yok. Tam tersine kötülük var , işkence var , zulüm vardı. Peki ya şimdi? Hayatım iyi olabilir miydi? Kend...