Arkadaşlar bir önceki "9. Bölüm: AŞK" ın güncelleme bildirimi sanırım herkese gelmemiş. Lütfen kitabımı kütüphanenizden çıkarıp, tekrar ekleyin. Problem düzelecektir. Bu arada bölümü okumaya başlamadan önce yanınıza bir bardak kahve koymanızı tavsiye ederim :) Iyi okumalar.
***
''Her şeyden biraz kalır diyor birileri; Çoğunlukla haklılar.
Kavanozda biraz kahve,
Kutuda biraz ekmek,
İnsan da biraz acı..''-Turgut Uyar.
***
''Özgürlük bu saatte uyanabilmekmiş.'' Dedi duvarda 11'i gösteren saati işaret ederek.
''Çirkinlik özgürlüktür ve ben fazlasıyla özgürüm.'' Duraksadım. ''Laaağn! Kalk kızım okula geç kaldık.'' Telaşla yataktan fırlarken İlknur hala rahatça yayılıp bana mal mal bakıyordu. ''Ne bakıyorsun kızım? Kaldırsana şu koca götünü.''
''Dila'cığım bugün Pazar güzelim. Ama illa okula gitmek istiyorsan, gidebilirsin.'' Yapay bir gülümsemeyle gözlerini devirdi.
''Haa.'' Dedim. (jeton köşeli tabii.) ''Ne bileyim. Sabah ezanına kadar uyuyamayınca nöronlarım beynime istifasını sunuyor haliyle.'' Tekrar beraber yattığımız geniş yatağa atlayıp, bacağımı İlknur'un üstüne attım. Ellerimi başımın altına koyup yıllardır bakışıp, flört ettiğim tavanı izlemeye başladım. Ne zaman tavana baksam Göksel'in ''Uzaktan'' şarkısı kulağıma dolar sanki.
Öyle uzaktan, uzaktan hiç konuşmadan. Nasıl da bağladın beni? -Evet, tavan için diyorum bunları.''Ne düşünüyorsun?''
''Düşünecek şey mi yok? Yine bir sabaha uyandık işte. Hem de Bim'in önüne bakkal açan Osman amca umutsuzluğuyla.'' Bıkkın bir sesle konuştum.
''Onu demiyorum, Çaça'nın söyledikleri hakkında ne düşünüyorsun? Dünden beri ağzını açmadın.'' Yüzünü bana dönmüş, cevap bekliyordu.
''Bizi mutsuz ettiği için, oda mutsuz olmaya mahkum. Ama yine de aşk bu. Gönül ota konmuşta, bok şok olmuş derler. Onun adına üzülmedim dersem yalan söylemiş olurum. Ama yurtdışına kaçtığına göre bir daha gelmeyeceği ve güven de olduğumuz da güzel bir haber. ''
''Peki, Ömer bize bu kadar kötülüğü yapmamış olsaydı. Yani iyi bir insan olsaydı?'' tek kaşını kaldırıp meraklı gözlerle baktı.
''Olmadı, olmaz, olmayacak. Eğer ben etrafımda her an sevip, sürekli özleyecek, ihanet etmeyip vazgeçmeyecek, gerçekten aşık olunabilecek birine denk gelseydim, zaten şu an o kişinin yanında olurdum. Ve bu konular hiç konuşulmamış olurdu.''
''Ömer'de olmazdı yani.. Anladım. Peki bu bahsettiğin prense, ya rastlayamazsan?''
Evet bu soru içimin derinliklerinde bir yere taş atmıştı sanki. Ya rastlayamazsam? Halimden memnundum aşk aramıyordum sonuçta ama, bir gün bana da bu duygunun uğrayacağını biliyordum.
''Gidenin yokluğuna şükrettirecek biri elbet vardır.'' Diye karşılık verdim. Umut kokuyordu cümlem.
İlknur başını sallayarak hafifçe gülümsedi.
''Amaan sıçayım gelmişe de, geçmişe de. Bana bir şey olmasın ehehe.''
''İşte benim kızım!'' deyip yanağımı sıktı. Ne zaman birine aşık olma muhabbeti açılsa, içimden bir ses ''Aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı kaçmasın.'' Diye beni konudan çekip alıyordu. -Ortalığıda yaprak dökümüne çevirdim iyi mi sjsj
![](https://img.wattpad.com/cover/45140798-288-k781419.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3D #WATTYS 2015
Novela JuvenilElimizdeki tek hayat felsefesi yemek yemek, tek içkisi kakaolu süt olan, yıllar önce ilk defa aşık olup aldatılan, bukalemun gözlü ''Deli, dolu Dila''yı kardeşlik kasesine atıyoruz. Ardından gözünü açtığı andan itibaren arkadaşlık ettiği Çağatay'ı...