3.bölüm: ANLAMSIZ

410 56 68
                                    

Merhaba arkadaşlar;

Bölüm biraz sıkıcı ve uzun gelebilir lütfen kusura bakmayın. Gündemdeki son olaylardan ister istemez etkileniyorum. Buradan bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar :)

********

Yazardan Alp;

"Alp sinirden deliye dönmüştü. Uyuyamadığı yatakta dönmekten sıkılıp, yastığa yumruk atarak balkona çıktı. Gelmeyen uykusuna lanetler okurken kafasında gerçekleştirmek istediği ölüm planlarını kurguluyordu. Sıkıntısını sigara içerek gidermeye çalıştı genç adam. Ömer'in dedikleri aklından çıkmıyordu. İstese şimdi gidip boynunu kırıp, mekanını onunla beraber ateşe verebilirdi ancak o "Sır" elini ayağını bağlıyordu. Ömer konuşursa yıllardır Çağatay'dan sonra ilk kardeşi olan Dila'yı kaybedecekti. Bu risk onun gözünü korkutuyordu. Bütün şehri alt üst eder Ömer'den sinirini alabilirdi ama annesinin yokluğunu unutturan, girdiği bunalımdan çıkaran, gerçekten saf ve masum sevgiye sahip kardeşini kaybederdi.. Dila'ya büyük "Sırrı" anlatamazdı, anlatmamalıydı. O ve Çağatay kardeşlerini kaybedemezlerdi. Susacaklardı, susacaktı sabrının son damlasına kadar"

- - - -

Yazardan Çağatay;

''Müsait olmadığını, olanları okulda anlatacağını söyleyerek geçiştirmişti. Gerekirse yarın okula bile gitmezdi. Ama Dila'nın neler olduğunu öğrenmek için kapıya bile dayanacağını bildiği için gerekli bir açıklama yapacaktı. Evet olanları olduğu gibi anlatacaktı. Ama en az Dila kadar habersizmişçesine konuşacaktı. O "Sırrı" sanki bilmiyormuş gibi davranacaktı. Oda Alp'in yaptığına anlam veremiyormuş gibi görünecekti.

'Ömer, Alp'in annesinden sonra en çok değer verdiği kişinin Ceren olduğunu sanıyor, aptal Ömer aptal!' Diye homurdanarak telefonunu bir köşeye fırlattı genç adam. Dila onun küçüklükten itibaren arkadaşıydı. Hatta kardeşi.. Onu üzemezdi. Bu sırrı Alp için saklıyordu. Susmalıydı, susmalıydı.."

*****

Dila;

Bir an da sıçrayarak uyandım. Etrafımı yokladıktan sonra elimden kayıp yere düşen telefonumu aldım. Saat 04.30'du sadece 30 dakika uyumuştum ama, sanki saatlerce gözlerim aralanmadan deliksiz uyumuşum gibi uzun gelmişti uyku. Okuldan beri Alp'e ulaşmaya çalışıyordum ama telefonu kapalıydı. Çağatay ise müsait olmadığını, olanları okulda anlatacağını söyleyerek geçiştirdi beni. Ekranın kilidini açtım. Bir kaç mesaj bildirimini görünce Alp'ten olduğunu sandım ancak mesajların hepsi sınıftaki gruptandı. Telefonumda iki grup vardı birinde sadece Ilknur, Çaça, Alp ve ben vardık bu gruba ara da Akın'ı dahil etsekte yaptığı iğrenç espriler yüzünden çıkarıyorduk. Diğerinde ise okuldaki bütün tayfa vardı.

Uykum gelmeye başlamıştı ve Alp'ten hala cevap yoktu. Yine de yatmadan önce tekrar mesaj atmaya karar verdim.

Gönderilen: Alp gözüm;

"Alp gözüm ? Cevap versen ya artık ? Aklım sende kaldı, niye açmıyorsun telefonlarımı bacaksız ? Bak tadım tuzum kaçtı. Hatta akşam yemeğinde sadece 3 tabak mantı yiyip kalktım sofradan :( Bu benim standartlarıma aykırı. Yoksa biliyorsun, ekmek arası en az 5 tabak mantı anca keser beni. Yapma Alp gözüm, bana verdiğin değeri biliyorum. Benim için uğraşırken beni yokluğunla sınama.. Şimdi uyuyorsundur, rüyanda beni gör ehehe. Iyi geceler can ötem, iyi geceler lahmacunumun maydonozu, yumurtamın sucuğu, salatamın limonu :)"

3D   #WATTYS 2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin