Sanırım whatpad'in bana garezi var arkadaşlar. :/ Kusura bakmayın gecikti ama inanın elimde olan sebeplerden değil, üzgünüm. Yayında sıkıntı çıkarıyor sürekli. Neyse, umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar okurcanlarım :)
**
''Kızlar, size bir şey söylememiz lazım.''
''Dur, önce benim sana bir şey söylemem lazım. Önce beni dinle.'' Diyerek kantinde Akın'la yan yana oturmuş, konuşmaya hazır olan Çağatay'ı susturdum. Dün mutlu günü diye AVM'de olanları anlatıp moralini bozmak istemedim. Ama bugün saklamam için bir sebebim yoktu. İlknur'da masa da benim yanıma oturmuş, olayı anlatırken sustuğum yer de devam etmek için hazır bekliyordu.
Konuşmak için dudaklarımı araladığım da elini, Alp'in eline kenetlemiş, bedenini resmen Alp'in bedenine karıştıracak kadar yapışmış halde kantine giren Ceren'i gördüm. Gördüğüm görüntü karşısında ne diyeceğimi bilemeden, bize yaklaşan Alp ve Ceren'i sadece izlemekle yetindim.
İlknur'un ''Ohaaa!'' diye çıkardığı ses gözümü onların üzerinden alıp, Çağatay ve Akın'a çevirmeme sebep oldu. ''Evet, bence de sizin söylemeniz gereken bir şey var.''
''Durum bu işte Dilaşkım.'' Dedi Akın yanımıza gelen alp ve Ceren'i gösterirken.
''Selaamm!'' dedi en cırtlak sesiyle sarışın ırıspımız. Rabbim mane vermiyorum ama bu kızın kürek gibi olan ağzını kırasım geliyor.
Hepimiz başımızı onlara çevirmiştik ama kimse karşılık vermedi. Alp ve Ceren'i el ele görenlerin yaptığı dedikodunun uğultusu kulaklarımı dolduruyordu. Bizim kadar okuldakiler de fazlasıyla şaşkındı.''Niye uçan inek görmüş gibi bakıyorsunuz?'' Alp'e döndü. ''Sevgili olduğumuzu söylemedin mi yoksa aşkım?''
''Konuşan domuz Alp'e aşkım mı dedi? Sevgili olmaktan mı bahsetti? Yoksa kabus felan mı bu?'' kulağıma fısıldadı İlknur.
Kendimi konuşmak için toparladım. Sonuçta Alp ve Ceren'in beraber olmasını ben istemiştim. Tepki göstermem yanlış olurdu. Şaşırdığım şey; fazla acele etmiş olmalarıydı. Ben Alp'e Ceren'e şans vermesini söylerken, 2. Buluşmada da sevgili olmalarını kastetmemiştim. Ne, ne arada oldu onu da anlamakta zorluk çektim. "Hayırlı olsun, çok sevindim.'' Ayağa kalkıp elimi Ceren'in omzuna koydum. ''Sen Alp'in ilk sevgilisisin. Senin onun, onun da senin kıymetini bileceğine eminim. Umarım mutlu olursunuz.'' Deyip kutlamak için sarılacağım sırada geri çekildi.
''Teşekkürler Dila'cığım.'' Diyerek soğuk gülümsemeyle baktı. Ellerim havada kaldığı için bozulmuştum ama çaktırmak istemedim. Yüzüme yerleştirdiğim, olabildiğince geniş bir gülümsemeyle Alp'e bakıp sarıldım. O da Ceren'in elini bırakıp, kollarını belime doladı. Sıkı sıkı sarıldık. Sanki benim ona, onun da bana son sarılışıymış gibi birbirimizi tek vücut haline getirdik. Alp hiç konuşmamıştı. Bakışları da öyle boştu ki, ne düşündüğünü, ne söylemek istediğini anlayamıyordum.
Ceren ''Hadi gidelim sevgilim. Beni sınıfa bırakacaktın, unuttun mu?'' dedi Alp'in kolunu çekiştirerek. Zorlanarak bedenlerimizi, birbirine dolanmış kollarımızı ayırırken, İlknur Ceren'i yavaşça iteleyip ''Hayırlı olsun kuzum.'' Diyerek Alp'e sıkı sıkı sarıldı. Benimle olan sarılmasından daha uzun sürünce Ceren'in gözlerinin alev almaya başladığını farkettim.
Kıskançlık krizi yaşayıp kavga çıkarmasını istemediğim için ''Bu kadar yeter. Her zaman beraberiz, daha çok sarılırız.'' Deyip İlknur'u Alp'ten ayırdım.
''Pek sanmıyorum.'' Dedi ırıspımız gözlerini devirerek. Sonradan Alp'in koluna yapışıp, millete poz vere vere kantinden çıkardı. Kantinin bizim yayılarak oturmamıza rağmen sığdığımız geniş masasının etrafındaki sandalyeme tekrar oturdum. Şaşkınlık ve mutluluk arasında düşüncelerim köprülük yaparken ne ben, ne de diğerleri konuşmamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/45140798-288-k781419.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3D #WATTYS 2015
Novela JuvenilElimizdeki tek hayat felsefesi yemek yemek, tek içkisi kakaolu süt olan, yıllar önce ilk defa aşık olup aldatılan, bukalemun gözlü ''Deli, dolu Dila''yı kardeşlik kasesine atıyoruz. Ardından gözünü açtığı andan itibaren arkadaşlık ettiği Çağatay'ı...