/1\ ''En Güzel Anlaşma!''

2.7K 77 16
                                    

Selam herkese!

Maceranın eksik olmadığı bu hikayemde, herkese okuduğu için teşekkür ediyorum. Yeni Gelenler için; Hoş geldiniz!

(Bölümleri düzenlediğim için ilk bölümlere herhangi bir ekleme yapılmamıştır.)

Vote ve Her türlü yorumlarınızı bekliyorum :*


Merhaba, ben Ecrin. (Multimedia ona ait.) Anne ve babası tarafından küçükken terk edilmiş, halası tarafından sahip çıkılan, normal ve sıradan bir kızım. On yedi yaşıma daha yeni girmiş, lise üçüncü sınıfta bir öğrenciyim.

Çoğu kızlar gibi devlet lisesinde öğrenim görürken, başarılı olduğum için özel bir okuldan burs teklifi geldi. Halamların normalde durumları iyi, ama kırk beş bin kadar yüksek bir miktarda par isteyen bir okula göndermelerini isteyemezdim onlardan. Bir de benim yaşımda kuzenim vardı. O da koleje gidiyordu ama benim gideceğim kolej kadar pahalı bir koleje gitmiyordu.

Bugün günlerden pazartesiydi. Alarmın sesiyle uyanmama gerek yoktu artık. Çünkü eskisi gibi yedide kalkmama gerek yoktu.

Saat sekiz olunca, büyük bir heyecanla uyandım. Halamlar büyük ihtimalle uyanmamıştı. İçeriden gelen küçük tıkırtılar da, Ozan'ın uyandığını belirtiyordu.

Okul kıyafetlerimi üzerime hızlıca giyindikten sonra, belime kadar uzanan saçlarımı hızlıca taradım. Çantamı dün akşamdan hazırlamıştım.

Telefonumu çantama attıktan sonra, odadan çıkmak için kapımı açmıştım ki, kapıya dayanmış sırıtarak bana bakan bir Ozan ile karşılaştım.

Bende ona gülümseyerek "Bu ne keyif böyle ?" diye sordum.

Kapının önünden çekilerek bana yol açtı ve "Birlikte gidiyoruz fıstık," diye cevapladı.

Şaşırarak ona baktıktan sonra, "Eniştem işe gitmedi mi?" diye sordum.

Merdivenlerden önde ben, arkada o inerken, "O kendi arabasıyla gitti. Annemin arabası bende," diye yanıtladı.

"Ama ehliyetin yok?" diye sorarcasına ona baktığımda, "Senden bir yaş büyük olduğumu unuttun mu dostum?" dedi bir gözünü kısıp, neredeyse tüm kızları alt edecek bir bakış atarak. Evet, Ozan benden bir yaş büyüktü. Halamlar birbirimizden kopmamamız için, Ozan'ın eğitimini bir sene ertelemişlerdi.

Gülümseyerek, merdivende olduğumuzu es geçerek, omzuna çıktım. Bu, ona hep yaptığım bir şey olduğu için, artık alışmıştı.

Kollarıyla bacaklarımdan tutarak, ayaklarımı beline sardım.

Evet, merdivenden bu şekilde inmiştik. Ve halamlar alışmışlardı, ama ortalıkta gözükmüyorlardı.

"Kuzen, dünyanın sonu geliyor olmalı," diyerek Ozan'a baktığım da, o da benim gibi hazır olan sofraya bakıyordu.

"Nedenini bu sefer sormayacağım kuzen, çünkü bu sefer aynı şeyleri görüyoruz,"diyen Ozan beni yanıtladığında, bu sözü her zaman dediğimi söylediğini hatırladım.

"Yo, yo." dedim hala inanamazken.
"Bu bir şaka olmalı."

Ozan bana bakarak "Dışarı da yemeğe ne dersin kuzen?" diye sordu.

Bende ona döndüm. "Halam kızmasın?"

"Bu onun suçu olur." dedi.
"Çünkü normalde hazırlamıyor. Nereden estiklerini bilmiyorum ama, bu iyiye işaret değil."

Artık Benimsin! #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin