/4\ ''Bir Aşk İtirafı?''

905 59 27
                                    


Multi de Ecrin... Lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin...❤❤ Keyifli okumalar..

(Bu Bölüm Düzenlenmiştir...)

Bulunduğumuz kattan bir aşağı kata inerken başım yavaşça dönmeye başlıyordu.

Yine de dayanmam gerektiğini beynimde sürekli tekrarlarken, diğer kata ulaşan merdivenlerin sonunda durduk ve aşağıya baktık.

Dumanlardan hiçbir şey görülmezken, yangının burada çıktığı çok belli oluyordu.

Berk elini belime koyarak 'hadi' dercesine destek verdi. Tekrardan hareket ederken, birinci kata ulaştık. Tuvaletler burada iki taneydi. Birincisi bulunduğumuz yani birinci katta, bir diğeri ise zemin kattaydı.

"Tuvaletlere bakmamız gerekiyor," diyerek Berk'e döndüğümde, onunda zaten o tarafa baktığını gördüm. Ondan önce davranarak hareket ettim. Başım deli gibi dönmeye başladığında, Berk'in tişörtünü burnuma daha çok yaklaştırdım.

Berk'in inanılmaz kokusu bir işe yaramazken, ellerimle duvardan destek alarak tuvaletin bulunduğu kapının önüne geldim.

Titreyen elimle kapıya vurdum ve "İçeride birisi var mı?" diye seslendim. Sanırım tek titreyen elim değildi.

Su sesi kulağımı doldurduğunda, arkamda olan Berk'e döndüm ve "İçeride biri var," dedim.

Yanıma hızla gelirken, kapının kolunu tuttu ve açmaya çalıştı. Birkaç zorlamanın ardından kapı anca açılırken, içeriye girdi.

Bende kafamı uzatarak içeriye baktım.

Gördüğüm görüntüyle ellerim istemsizce ağzıma gitti.

Birkaç saniyenin ardından kendime gelirken, bende Berk'in yanına ulaştım.

"Nefes alıyor mu?" diye sorarken, elimle nabzını kontrol ettim.

"Çok yavaş," derken Berk'e baktım. O da yerde yatan Kerem'in yanaklarına vuruyordu.

"Bu böyle olmayacak," diyerek elleri kafasının altına giderken onu durdurdum. "Ne yapıyorsun?"

"Dışarıya çıkartmamız gerekiyor, çok fazla duman solumamız sağlıklı değil," dedikten sonra kendisi ayağa kalktı ve elimdeki tişörtün parçasını aldı ve kendininkisiyle birlikte suyun altında yıkadıktan sonra geri verdi.

"Eğer kafasını bir yere çarpmışsa, kafasını bilinçsiz bir şekilde oynatamayız," diyerek tekrar nabzını kontrol ettim. Hiçbir değişiklik yoktu, lanet olsun ki!

Tişört parçasını birazcık daha soluduktan sonra, biraz da Kerem'in burnuna bastırdım.

Bir yandan "Ambulansa haber ver," derken diğer bir yandan Kerem'in kulağına doğru "Nefes al!" dedim.

Nabzı biraz bile atıyorsa, kesinlikle bilinci açık olmalıydı!

"Eminim ki haber vermişlerdir."

Başımın dönme hızı artarken, ona baktım ve "Sen yine de ara, herkes buradan sağlam çıkamayabilir," dedim. Özellikle ben!

"Sen iyi misin?" diyerek yüzümü tuttu ve kendine çevirdi. Elleri buz gibiydi.

"Vücut ısın düşmüş," diyerek ellerini tuttum. Benimde ellerim buz gibiydi ve başım deli gibi dönüyordu. Onunda elleri buz gibiyse, demek ki onun da başı deli gibi dönüyordu.!.

"İyiyim ben," derken o da ellerimi tuttu.

Ellerini çekerek kendi tişört parçasını hızla ikiye böldü ve birini bana verdi.

Artık Benimsin! #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin