/24\ "Unutma, sadece rol yapacağız.."

259 11 18
                                    

Merhabalaaaaaar :D Multi: Tuğçe. Ve Ecrin kareoke yaparken de multivideo daki şarkıyı açıns plis :))

Nasılsınız? umuyorum ki, iyisiniz. Süper bir bölümle karşınızdayım ve başlığa baktınız mı? "Unutma, sadece rol yapacağız." Bayıldığım bölümlerimden birisi :p

Sosyal Medya Hesaplarım: Instagram: BugceDmrpnc / SnapChat: premseslydia / AskFm:bugcedemirpence

Vote ve her türlü yorum beklenmekte, lütfen okuyan herkes yorumlarını bildirebilir mi???

Sizleri seviyorum :*

Saçlarımda hissettiğim çekingen dokunuşlar kendime gelmemi sağlarken, gözlerimi açarak etrafa bakındım. Bir an nerede olduğumuzu ve nereye gideceğimizi fark edemediğimde, kaşlarımı çattım. Burada tabelalar yok muydu ya? Kulağımın hemen yanımda ki sıcak dokunuşlar gıdıklanmama neden olurken, anın büyüsüne kapılarak gözlerimi kapattım.

İçime derin bir nefes çekerken, göz yaşlarım artık akmayı bırakmışlardı. Berk birden kollarını benden çektiğinde, afallamış bir yüz ifadesiyle kollarımı bedenimin iki yanına bıraktım. "Bunu yapamayız."

Ağzımdan alayla karışık bir mırıltı çıkarken, bakışlarımı ondan çektim. Bunu cidden bana o mu söylemişti yani? Neden durduk yerde böyle bir düşünceye kapılmıştı ki ayrıca? Oysa ki bana sarılması tam tersini gösteriyordu. Sanki bana ihtiyacı varmış gibi?

"O zaman bir daha bunu yapma bana," dediğim sırada gözlerimi ona çevirdim. "Beni sinirlendiriyorsun. Ve kırıyorsun. Ne yapacağımı şaşırıyorum."

Kaşlarını çatarak bir şeyler mırıldanırken, ki küfür olduğuna neredeyse yemin edebilirdim, bakışlarını ormanda gezdirdi. Dişlerini birbirine bastırarak çenesini sıktığını fark ettiğimde, "Ha siktir. Kayıp mı olduk?" demesi üzerine yeniden bakışlarımı çevrede gezdirdim. Saat daha öğlen iki civarı olmalıydı, ki hava saat sekiz buçuk civarı kararıyordu. O yüzden kamp alanını çabuk buluruz diye panik yapmadım.

"Bence bu yöne gideceğiz," diyerek sol çaprazı gösterdiğimde, bir an gösterdiğim yerle tam zıt yönüne bakarak "Bence buradan," dedi. Kafamı sağa sola salladım. "Buradan geldik." diyerek benim gitmemiz gerektiğini söylediğim yönü gösterdi. Ardından kendi tarafını göstererek "Buraya gitmeliyiz. Kamp alanı orada." diyerek bakışlarını bana çevirdi.

"Hayır. Bak bana güvenmelisin," diyerek sol çaprazı gösterdim. "Buradan."

"Ecrin saçmalama, oradan geldik zaten." Hayır yani, bir sarılmanın etkisi bu kadar kafa karıştırıcı olabilir miydi?

Kafamı sağa sola salladım. "Haritadan bak." Telefonu cebinden çıkararak ekrana bakındı.

"Bir film sahnesini bu kadar yaşayacağımız aklıma gelmezdi ama, hat çekmiyor." Bakışlarını kaldırarak bana baktı. "İnternet de yok. Sikeyim ya," diyerek ellerini saçlarının arasından geçirdi.

Sanırım rahat olabilirdim, çünkü bu ona az bile oluyordu. Masum bir ifadeyle "Şimdi ne yapacağız," desem bile, gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Dediğim yöne gideceğiz." Bendeki inadı bilmiyordu sanırım? Kafamı hızla sağa sola salladım. "Yoo, ben oraya gideceğim." Sol çapraz tarafı gösterdim.

"İnadına başlatma Ecrin." Kaşlarımı alayla kaldırdım. Şu an onu sinir etmek için bile o yöne gidebilirdim. "Kendi başımın çaresine bakamayacağımı falan sanıyorsan," diyerek ona sırtımı döndüm ve yanlış bile olsa inat ettiğim yöne doğru bir adım attım. "Yanılıyorsun." Ve adım atmaya başladım.

Artık Benimsin! #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin