/8\ ''Gay mi?''

946 36 5
                                    

Yedi diye devam ettim, çünkü yılbaşı özel bölüm de bir bölümdü ve orada öpüştüler!!! Asdfgh. Neyse. İşte öyle. Nasılsınız bu arada?? Umarım iyisinizdir. İyi olmayan ve kendini kötü hissedenler için, bomba gibi bir bölümle buradayım! Multimedya; Ozan Acar. Kuzen'i koydum bu bölümde. Umarım beğenir, vote ve yorumları eksik etmezsiniz.. :* İyi okumalar.. Vote ve yorumları unutmayalım!!
Sizi seven yazarınızz.. :*

(Not: Bu Bölüm Düzenlenmiştir... Yeni herhangi bir değişiklik yoktur...)

Saç diplerim, parmak uçlarım, kulaklarım dahi yanarken, gözümü açmakta zorlanıyordum. Açmasam olur mu? Böyle hani Berk burayı terk edene kadar falan?

Başımın üzerine düşen soğuk bir şey, sanırım kar yağdığının belirtisiydi. İyi de olmuştu bence. Eksi bilmem kaç derecede, terler mi bir insan be? Olacak iş değil valla!

Berk sonunda yüzümün hizasından çekildiğini hissederken, arkamı dönerek hızla uzaklaşmaya başladım. Hızla mı dedim ben? Düzeltiyorum, koşarak!

Hayatımda ilk defa üç basamak atlayarak aşağıya indim. Bileğimi burkmuş olabilirim. Çünkü orayı hissetmiyorum. Ya da şu yeni yıl hediyemden dolayı da olabilir, bilemiyorum. Ah, ne hediye ama!

Koşmaya devam ederken, şu dağ gibi yeri indim. Karlar buna hiç yardımcı olmuyordu, ki biraz önce yağmaya başlamıştı.

Kırk beş dakika önce bulunduğumuz yere hızla gelirken, rastgele depo gibi bir yere girdim.

İçerisi aydınlıktı. Kapıyı hızla kapattım. Arkamı döndükten sonra, gördüklerimle hemen arkamı dönerek gözlerimi kapattım.

"Allah'ım sen insanlara şans verirken, beni de görseydin keşke," diye isyan ederken bir yandan da kapıyı açıp dışarıya çıktım. Bu gözler, bir daha öpüşme görmeyi kaldıramazdı.

İçerideki birbirlerini deli gibi öpen o iki genci gördükten sonra, midem bulanmaya başlamıştı.

Sürekli sağa ve sola bakarak ilerledim ve restorana girdim. Halam ve eniştem bir şeyler içiyorlardı.

Hızla onların yanına ilerledim ve masalarına oturdum.

Biraz önce çıkardığım beyaz berimi, kafama tekrar taktım.

"Sen soğuktan mı bu kadar kızardın bakayım," diyerek yüzümü avucunun içerisine alan enişteme baktım.

Ama tekrar utançla tekrar kafamı bir yerlere çevirdim. Yok enişteciğim, biraz önce sevgili(!) Berk'le öpüştükde ondan birazcık kızardım.

"Hayır," dediğimde kırdığım potla tekrar enişteme döndüm. "Ya da?" dedi eniştem kaygılı bir tonda.

Dirseklerimi masaya koydum ve ellerimle ağzımı kapattım. Allah'ım! Sana geliyorum, utançtan ölecektim birazdan.

"Neden olcak canım. Soğuktandır," diyerek gözlerimi bir daha etrafta gezdirdim. Allah'ım n'olur Berk buraya gelmesin, inşallah amin.

Konuyu değiştirmek adına "Ozan nerede?" diye döndüm halama.

Halam gözlerini şüpheyle kıstı. Beni bir-iki saniye süzdükten sonra "Arabaya gitti," dedi.

"Neden," diye sorduğumda, gözlerim yavaşça arkaya kaydı. Görüş açıma Berk girdiğinde, "Lanet olsun," diye fısıldayarak masadan kalktım. "Bende bir ona bakıp geleyim," diyerek oradan koşarak uzaklaşmaya başladım.

Artık Benimsin! #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin