-5-

4.4K 350 7
                                    

Tam öğretmenin sorularına cevap vereceğim sırada kapı çalındı. Tıklatılmak anlamında. Kapıyı söküp kaçırmadılar. Öğretmen gel dediğinde kapıyı açan kişiye baktım. Nizam. Tişörtünün kenarında nöbetçi ögrenci kartıyla:
"Ezgi Başkurt, müdür seni çağırıyor benimle gel." Acılı bir şekilde hocaya baktım. İzin verme laned garı.
"Gidebilirisin." Ayağa kalkıp kapıya ilerledim. Kapıyı kapatıp koridora çıktığımda Nizam bana baktı.
"Müdürün beni çağırmadığını ikimizde biliyoruz Nizo. Dökül."
"Benimle geliyorsun tıfıl. Sana süprizim var." Dedi ve sırıttı. Kaşımı kaldırıp konuşacağım sırada elimi tutarak önden ilerlemeye başladı. Normal olarak bende arkasından sürükleniyordum. Ne kadar tuhaf değil mi? Evet biliyorum. Çıkış kapısının önündeki kıza öğrenci kartını attı.
"Al. Bir yerine sokarsın." Kız dilini çıkardı.
Okuldan çıktığımızda:
"Neden kıza öyle dedin be? Sen kıromusun?"
"O kartı alana kadar canım çıktı tıfıl." Dedi ve sırıttı.
"Pek canın çıkmışa benzemiyor Nizo"
"Evet, aslında zevk bile aldım" dediğinde kaldırımda durup gözlerimi büyüttüm.
"Bende bu seks kokusu nerden geliyor demiştim. Seni pislik."
"Ne seksi be, kantine gittim. Çikolata istedi. Kantinde kavga ederken zevk aldım. Ondan bahsediyordum." Dedi gülerken.
Bende gülmeye başladım. Tam bir maldım. Evin önüne geldiğimizde saklanacak duvar aradım.
"Merak etme tıfıl. Annemlerin haberi var"
"İyi ozaman" dedim ve salına salına yürümeye devam ettim. Apartmanın arkasına ulaştığımızda Nizam konuştu.
"Küçükken aldığımız formaları hatırlıyormusun?"
"Evet" dedim.
"Onları giymenin vakti geldi tıfıl. Gel benimle" dedi ve elimden yeniden tutarak beni çekiştirdi. Ahşap, eskiden çatısında oturduğumuz küçük eve girdik. Hiç camı olmadığından karanlıktı. Ve eğilerek yürüyorduk. Nizam küçükken kazıklanarak mahallenin abilerinden aldığımız formaları getirdi. Orjinal demişlerdi ve değildi. Küçükken ikimizide elbise gibi geliyordu. Nizam kendi formasını arkasındaki yazıyı okuyarak buldu. Diğerinide bana verdi.
"Hadi giy"
"Yok ya"
"Küçükken giyinirdin ama" dedi Nizam alt dudağını sarkıtarak. Ve gülmeye başladı.
"Sanki görmediğim şey"
"Nerden gördün Nizo"
"Küçükken tıfıl, küçükkende memen vardı. Büyümüş olman birşey ifade etmiyor yani."
"Buna verebileceğim cevaplar sınırlı Nizo. Ve sonunda ben utanıyorum. O yüzden cevap vermiyeceğim."

Kahvemdeki SinekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin