-25-

2.2K 173 15
                                    

Koluma taktığım Ege, elime aldığım karton bardaktaki kahve ile kantinde boş yer bulma umuduyla bakınıyordum. Hem ruhen hem fiziken fişi çekilmiş gibi hissediyordum. Ege kolumu dürterek "Bak orası boş, yürü" diye, üç tane sarışın kuzın kalktığı yere çekiştirdi beni.
"Yavaş olsana, kaçıyor muyum ."
"Kaçan sen değilsin tıfıl. Bak herkes oraya oturacak şimdi." Dediği gibi de olmuştu.
"Gördün mü?" Dedi bilmişce. Gözlerim dolarken "Azarlama beni." Diye çıkıştım. Çok duygusaldım. Yavaşça yanıma yaklaşıp kulağıma sokuldu.
"Muayyen gününde misin kanka?" Kafamı ona çevirip öyle bir bakış attım ki hemen düzeldi ve "sormadım say" dedi.
"Hadi yer bulsana," kahve olan elimi kaldırdım, "soğudu." Gözlerini kısarak etrafa baktı ve beni yine çekiştirmeye başladı. Boş yer bulmuştu. Nizam'ın yanında. Kahveyi masaya bırakıp "ben gidiyorum" dedim. O sırada gelen Su, boncuk boncuk ağlıyordu. Nizam'ın yanağına dokunduğunda onu parçalamak istedim. Nizam'a
"Deniz, astım ilacın yanında mı?" Dedi iç çekerken.
Elindeki çaydan vir yudum alırken başını salladı Nizam.
Bardağı dudağından çekti ve konuştu.
"Evet, ne ol-" Nizam'ın gözleri şaşkınlıkla açılırken Su, onu öpmeye devam etti. Bütün kantin susmuş, Nizam ve Su'yu izliyordu. İçimden gelen sinir dalgasıyla bağırdım.
"Demek beni seviyorsun ha?" Ege, 'lütfen yapma' der gibi bana baktı. Su yavaşça Nizam'dan ayrıldı.
"Sanada böylesi lazım zaten Nizam." Dedim ve tiksinen bakışlarımı üzerlerinde gezdirdim.
"Ben gidiyorum, ne bok yerseniz yiyin." Öğlen tenefüsünde oldu olduğumuz için herkes ya yemek hanede, yada kantindeydi. Ağlayarak merdivenlerden çıkarken titrek nefesim koridorlarda yankılanıyordu. Sonunda bizim kata geldiğimde gözlerimi silmek için lavoboya girdim. Aynada saçımı düzeltip yüzümü yıkadım. İşlerimi halledip sınıfa geçtim. Gidip sırama oturduğum sırada sınıfın kapısı açıldı. Ege elinde iki bardakla gelmişti. Birini bana uzatıp yanıma oturdu.
"İstermisin kanka?" Başımı sallayıp bardağa uzandım.
Yine sıcak çikolata almıştı. Çikolatadan bir yudum alıp sordum.
"Su neden öpmüş Nizam'ı?"
Dudağını sarkıtıp omuz silkti.
"Bilmiyorum." Durdu ve konuştu.
"Nizam'da sen gittikten sonra sınıfına çıktı zaten."
Başımı salladım. K oridordan gelen çığlık sesleri ile kapının tarafına döndük. Bir çıtırdama sesi ile kapı yere düştüğünde gözlerim büyüdü. Koridordan gelen seslere kulak verdiğimde iliklerime kadar korkuyu hissettim.
"Yangın var, kaçın!"

Kahvemdeki SinekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin