Multide Giray var^^
Yaklaşık bir saattir Yankı ve Giray'ın gelmesini bekliyordum. Islak kıyafetlerim yüzünden hasta olacağım belliydi. Üşüyordum zaten. Bu yüzden kollarımı kendime doladım ve yerimde bir ileri bir geri gitmeye başladım. Nasıl gözüktüğüm hakkında hiçbir fikrim yoktu. Büyük ihtimalle berbat bir durumdaydım. Çocuğun durumu hakkında henüz bir bilgi yoktu. Bakışlarımı yerdeki olan küçük bir lekeye odaklamıştım. Kafamı yerden kaldırdığımda Yankıyla göz göze gelmek beklediğimin dışında bir şeydi. Sinirliydi. Gözlerinden ateş çıkacak gibiydi. Bakışları kıyafetime indiğinde sinirli bakışlarının yerini endişe aldı ve bana doğru koşmaya başladı. O an yanındaki Girayi fark etmiştim. O neden gelmişti ki? Benim için miydi? Yoksa yine mi vicdan azabı yüzündendi? Yankı yanıma ulaştığında elleriyle yüzümü avuçladı. Ve bende bir şey olup olmadığına baktı. O kadar mı kötü görünüyordum. Bakışlarım Yankı'nın dudaklarına kaydığında her şey yeniden anlam kazanmış gibiydi. Yüzümü ellerinden kurtardım ve Giraya doğru koştum. Girayın kolları arasında en azından güvende ve ihanete uğramamış hissediyordum. İhanet kelimesi beynimin içinde yankılandığında bir anda ağlamaya başladım yine. Yaşadıklarımın acısını bugün ağlayarak çıkarmaya çalışıyordum. Giray beni kendisinden ayırıp hemen oturttu ve neler olduğunu sordu. Ona cevap veremeyecek kadar yorgun, ama uyuyamayacak kadar da endişeliydim. Çocuğun durumunu öğrenmeden gitmeye niyetim yoktu. Susuyordum. Bende bir şey olmadığını anlayan Giray ise beni göğsüne yaslamış,saçlarımı okşuyordu. Yankı ise ne olduğunu anlayamıyor gibiydi. Neden ondan uzaklaştığımı, kaçtığımı anlamaya çalışıyor gibiydi daha çok. Aklıma gelen şeyle düşünmeye başladım. Bana bunu soracaklardı. Ne diyecektim peki?
Seni o kızı öperken gördüm. Kıskandım.
Bunu hangi sıfatla söyleyecektim ki. Konuşmayacaktım. Ne kadar zorlarlarsa susacaktım. Bazı şeyler gizli kalmalıydı. Kimsenin bilmesine gerek yoktu. Ayak seslerini duyunca kafamı Giray'ın göğsünden kaldırdım ve gelen kişilere baktım. Çocuğun annesi ve babası yanıma yaklaştıkça kalbim daha da hızlanıyordu. Korkuyordum. Küçücük bir çocuğun bu yaşamdan kopmasını istemiyordum.
"Size çok teşekkür ederiz. Biz nasıl oldu anlamadık. Y-yanımızdaydı. Siz olmasaydınız ne olurdu düşünmek bile istemiyorum. Teşekkür etmekten başka bir şey yapabilirsek eğer söyleyin hemen yapalım." Babası cümlesini bitirir bitirmez annesi hemen sarılmıştı. Ne olduğunu ilk başta çözemesemde bende kadına sarılmıştım. Kadın bana sarılmayı bıraktığında gözlerindeki minnettarlık hayatta her seyin aşktan ibaret olmadığını anlamamı sağlamıştı. Tüm duygular aşka bağlı değildi. Her şey aşk da değildi. Bu duyguyla gülümsedim. Yavaş yavaş büyüyordum. Çocuğun babası, Yankı ve Giraya olayı anlatırken annesi çocuğunun yanına gitmişti. Adam bize kartını verdikten sonra hastaneden çıkmıştık. Hiçbir şey demeden Giraydan destek alarak yürümeye başlamıştım. Yankı her ne kadar kucağına alabileceğini söylese de ona cevap vermemeye kararlıydım. Onunla iletişime geçmeyecektim. Her ne kadar sinirlenme nedenim o kızı öpmüş olması olsada asıl kızdığım nokta beni hiçbir şekilde takmayıp,çöpmüşüm gibi hissettirmesiydi. Onun bana yaptığı gibi bende onu umursamıyordum. Düşüncelerim beni esir almışken ne ara eve yaklaşmıştık bilmiyordum. Tek istediğim uyumaktı. Duş almaya bile halim yoktu.
"Elisa duş al. Her şey hazır eve dönüyoruz hemen. Buradan da bir şey çıkmadı. " Yorgun olduğumu görmüyor muydu? Giray tam itiraz edecekken elimle susmasını işaret ettim ve banyoya doğru ilerledim. Ne derse kabul edecektim. İtiraz etmeye
halim yoktu. Onunla konuşmak, kendimden tiksinmemi sağlıyordu. Oysaki böyle bir durumda olmamam gerekiyordu. Her şey normaldi. O istediğini yapabilirdi.Nasıl duş aldığımı bilmiyordum. Hemen çıkmıştım. Giray ve Yankı'nın yanına gittiğimde eşyaların hepsinin arabaya yerleştirildiğini gördüm. Yüzlerine bakmadan arabanın arkasına geçip oturdum. Bir süre sonra Giray da arkaya geçmişti. Daha ne olduğunu anlayamadan Giray kafamı dizine yaslamış, saçlarımla oynuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİĞİN YANKISI
Teen FictionBir kaza tüm hayatını değiştirebilir miydi?Elisa Sancaktar... O egoist,şımarık ve zengin bir kız. Hep böyleydi. Ta ki bir trafik kazası geçirene kadar... Artık geçmişiyle ya da kim olduğuyla ilgili bir fikri yoktu. Kendini bir anda yaşlı bir kadını...