Genç kız sabaha karşı beşte uyandı. Gözlerini yavaşça açıp etrafını incelemeye başladı.Bir süre sonra başını çevirmeye çalıştı ancak pek başarılı olamadı. Boynunun desteğe alındığını fark etti.Başında keskin bir ağrı vardı. Kolundaki o ağrıyıda unutmamak gerekiyordu.Gözlerini tekrardan kapattı.
Burası neresi? Burada ne işim var?
Çok bitkindi.Düşüncelerini toplamakta zorluk çektiği çok bariz ortadaydı.O an buranın bir hastane olduğunu anladı ve paniğe kapıldı. Bu ona iyi gelmemişti. Canını daha fazla yakmış,başındaki ağrıyı dahada çekilmez hale getirmişti.çok bitkin olduğunu ve bu yüzden uyuması gerektiğini düşündü. Gözlerini kapattı ve uykuya daldı.
Sesler duyarak uyandığında sadece birkaç dakika uyuduğunu düşündü. Oysaki yedi saattir uyuyordu. Gözlerini hafif bir şekilde araladı ve karşısındaki kadına dikkatlice bakmaya başladı.
"Merhaba ben Sinem. Ne dediğimi anlıyor musun?"
Adın umrumda değil. Bana ne olduğunu anlat diye düşündü ama bunları söyleyemedi.Sadece başını sallamakla yetindi. Bu sefer sağ tarafındaki adam konuşmaya başladı.
"Beni duyuyor musun?"
Bunların sorunu ne az önce yanıtlamıştım zaten.
"Hı hı"
"Nerede olduğunu ve ne olduğunu biliyor musun?"
"Hastanedeyim ve ne olduğunu hatırlayamıyorum."
"Trafik kazası geçirdin ve hastanemize geldin. Yaklaşık kırk sekiz saattir uyuyorsun."
"Durumum çok mu kötü?"
"Ah hayır.Durumun gayet iyi." doktorun söylediklerini şöyle bir düşündü.
"Peki neden adımı bile hatırlamıyorum? Veya ailem nerede?" Doktor durdu ve şakaklarına doğru elini götürdü ve ovmaya başladı. Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi.
"Sanırım bu kaza sonucu oldu ve şu an tam olarak hatırlayamamın sebebi bu. Tekrar uyanınca tamamen hatırlarım öyle değil mi?"adamın bakışları Elisa'nın hiç hoşuna gitmemişti.
"Henüz tam olarak bir şey diyemeyiz. Kaza esnasında kafanıza birden çok darbe almışsınız ve bu da sizde hafıza kaybına yol açmış. Dışarıda bekleyen yakınınıza durumu daha bilimsel olarak açıklayacağım. Size durumunuzu tam olarak anlatırsam kafanız daha çok karışabilir.bu yüzden siz şimdi dinlenin."adamın dedikleri kızın moralini bozmuştu. Ve yanında duran kadına dönüp
"Su içebilir miyim?"hemşire su dolu bir bardağın içine pipet koyup kızın içmesine yardımcı oldu. Elisa hala yorgundu ve yapacak bir şeyi de olmadığı için yeniden uyumaya başladı.
Genç doktor ve yanındaki hemşire yavaşça odadan çıktıktan sonra iki gündür perişan olan adam ve yaşlı kadının yanına gittiler. Doktor sorunun ne olduğunu çok iyi biliyordu. Daha öncede yaşamıştı bu gibi durumları yabancısı değildi. Adam ve yaşlı kadının yanına geldiğinde elinden geldiği kadar gülümsedi.
"İsterseniz odama geçip konuşalım."Yaşlı kadın kalktığı yerden yavaşça doğruldu ve doktorun arkasından gitmeye başladı. Adam ise hala duvarın kenarında oturmuş bekliyordu.Yaşlı kadın yanında torununu göremeyince etrafına bakındı ve torunuyla göz göze geldi. Adam bu bakışların altında yatan anlamı hemen anladı ve o da ayaklandı.Doktorun odasına geldiklerinde her ikisi de korkuyordu. Hem kız için hem kendileri için. Her şey doktorun ağzından çıkacak kelimelere bakıyordu.
"Hastamızın yakınısınız değil mi?"
"Aslın da şey. Nasıl desek bilemiyorum ama" Yaşlı kadın bir anda susturdu torununu ve konuşmaya kendisi devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİĞİN YANKISI
Ficțiune adolescențiBir kaza tüm hayatını değiştirebilir miydi?Elisa Sancaktar... O egoist,şımarık ve zengin bir kız. Hep böyleydi. Ta ki bir trafik kazası geçirene kadar... Artık geçmişiyle ya da kim olduğuyla ilgili bir fikri yoktu. Kendini bir anda yaşlı bir kadını...