İyi okumalar :)
(Bölüm Müziği:Alp Yenier-Kavuşsak Ya)👈🏻
^SİNAN^
Kahvaltı yapacağımız restorana gelmiştim. Ancak ne otoparkta Nisan'ın arabasını, ne de Nisan'ı görememiştim. Birazdan gelir diye düşünmeme rağmen, yarım saat geçince endişelenmeye başladım. Nisan'ı arıyordum fakat açmıyordu. Biraz daha beklemeye karar verdim.
***
1 saat olmuştu. Nisan gelmediği gibi aramalarıma da hala cevap vermiyordu. En sonunda iyice endişelenmeye başladım. Acaba benim telefonlarımı mı açmıyordu? Ama aramız kötü değildi ki. Sima'yı aradım.
-Alo.
-Sima, Sinan ben.
-Biliyorum enişte, kayıtlısın.
-Enişte?
-Nisan güzel haberi verdi, hayırlı olsun.
-Sağol, sağol da, bir şey soracağım. Sen Nisan'la en son ne zaman konuştun?
-3 saat önce. Ne oldu ki?
-Ben Nisan'a ulaşamıyorum da.
-Dejavu yaşıyorum resmen. Sen de amma pimpirikli çıktın enişte.
-Sima, bu sefer öyle değil. Bizim Nisan'la normalde 1 saat önce restoranda kahvaltı için buluşmamız gerekiyordu. Ama gelmedi, telefonlarını da açmıyor. Endişelendim tabi.
-Bak şimdi ben de endişelendim. Dur bir de ben arayayım.
-Tamam dön sonra.
-Tamam.^SİMA^
Nisan'ı en az 10 kere aramama rağmen çalıyor çalıyor açmıyordu. Ne olmuştu bu kıza? Yoksa, Ferdi mi...Yok canım, yok artık. Sinan'ı geri aradım.
-Sinan, Nisan telefonunu açmıyor.
-Kahretsin.
-Sakin ol. Bir yerde unutmuştur.
-Sima gelmesi gerekiyordu! Gelmesi gerekiyordu!
-Sinan sakin ol! Bağırma restoranın içinde. Dışarı çık ve arabaya git şimdi.
Uzun süre sessizlikten sonra Sinan konuşmaya başladı:
-Al, bindim arabaya! Bindim!
-Sinan sakin ol ya! Sen 1-2 saat daha bekle orada. Belki bir işi çıkmıştır, gelir o. Gelmezse ara beni buluşalım.
-Tamam, ama gelmeyecek gibi duruyor Sima. Nisan hiç böyle yapmazdı.
Düşündüm. Evet, Nisan hiç böyle yapmazdı.
-Biliyorum. Olsun, sen dediğim gibi bekle biraz daha.
-Tamam. Ama çok tedirginim. Ben burada kafayı yerim Sima!
-Sabret biraz, sabret.
-Edeceğim. Ben seni ararım.
-Tamam, görüşürüz.
Telefonu kapatıp masanın üstüne koydum. Oturduğum yerde içim içimi yemesine rağmen sakin olmaya çalıştım. Nisan'a kötü bir şey olmazdı. Olamazdı..^NİSAN^
Kar beyazı merdivenlerden iniyorum. Eteklerim çok uzun olduğu için zar zor yürüyorum. Tam tökezliyorum, Sinan beni tutuyor. Üstünde damatlığı var. Ona kocaman gülümsüyorum ve sıkıca koluna giriyorum. Birlikte aşağı iniyoruz. Herkes imrenerek bize bakıyor. Çocuklar ortalıkta koşuşuyorlar, baloncuklar havada uçuşuyor. Sima nikah şahidim. Bana doğru gülümsüyor. "İşte benim güzel arkadaşım" diyor. Sinan'la yüksek bir yere çıkıyoruz. Nikah memurunun sorusuna ikimiz de coşkuyla 'evet' cevabını veriyoruz. Şahitler de evet dedikten sonra Sinan beni öpüyor; alkışlar, alkışlar...
Sonra..Ferdi çıkıyor. Elinde silah.. "Geç kaldın" diyorum. "Hayatımın aşkına evet dedim bile" Arkadan özel güvenlikler gelip Ferdi'yi polise teslim ediyorlar.
Sonra Sinan elimden tutuyor ve ilk dansımızı ediyoruz. Hiçbir şey, hiç kimse umrumda değil.
Dans sırasında birden yere düşüyorum. Önümden beyaz bir şey geçiyor. "Duvağım herhalde" diye düşünüyorum. Sonra gözlerim kapanıyor. Son duyduğum Sinan'ın ve etrafımdaki insanların çırpınışları..*2 SAAT SONRA*
#Yazarın Ağzından#
Nisan hala gelmemişti ve Sinan oturduğu yerde kafayı yemişti, bu yüzden Sima'yı aradı. Sima, duyunca çok endişelendi ve hemen Sinan'ın yanına geldi.
-Sinan..
Dedi Sima endişeyle.
-Sima! Nisan gelmedi! İnanabiliyor musun? Nisan gelmedi!
Sima Sinan'ı omuzlarından tutup sakinleştirmeye çalıştı.
-Tamam biliyorum, ben de çok korkuyorum. Ama yapabileceğimiz bir şey yok şu anda.
-Nasıl yapabileceğimiz bir şey yok! Ben burada oturayım mı böyle?! Kim bilir orada Nisan'a ne oluyor!
-Ne yapacağız?
Sinan biraz durduktan sonra:
-Ali'yi arayacağım.
-Ne!
-Ne oldu?
Sima aşırı tepki vermişti çünkü Ali'yle görüşmek istemiyordu.
-Ali'yi niye arayacaksın?
-Belki bir yardımı dokunur.
-Ya ne yapacak ki?
-Sima bilmiyorum! Ama başka yapacak hiçbir şeyim yok!
-Ayla'yı ara.
-Hamile kadını?
-Haklısın.
Sinan Ali'yi aradı ve 3'ü sahildeki bir kafede buluştular.
Sima ve Ali'nin arasında soğuk rüzgarlar eserken, Sinan'ın tek düşündüğü Nisan'ıydı.
-Ne yapacağız?
Diye sordu Ali. Sima:
-Valla Sinan da senden medet ummuştu ama ben dedim sana ne yapabilir ki diye. Ne yapacak, Nisan'ın yerini mi bulacak?
Ali bir süre sessiz kaldıktan sonra aklına bir şey gelmiş gibi:
-Evet, haklısın. Nisan'ın yerini bulabilirim.
Sinan aniden Ali'ye döndü.
-Gerçekten mi?
Sima:
-Saçmalama.
-Saçmalamıyorum. Emniyette çalışan polis bir arkadaşım var. Geçen okuduğum bir yazıya göre normalde 24 saat geçmeden kişi kayıp sayılmıyor. Bu yüzden araştırmaya başlamıyorlar ama rica edersek Caner teknik sistemden Nisan'a ulaşabilir. Tabi Nisan'ın telefonu yanındaysa.
-Bu harika bir fikir! Hadi hemen gidelim.
Dedi Sinan. Sima ne kadar Ali'ye gıcık olsa da bu fikir ona da mantıklı gelmişti ve hemen yerinden kalkıp arabasına yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Sevince Güzel
RomanceTüm Hakları Saklıdır © Herkesin bir hayat hikayesi vardır. İşte bu da Nisan ve Sinan'ın hikayesi... Duygu Yetiş (Nisan) Serhat Teoman (Sinan) Açelya Topaloğlu (Sima) Rojda Demirer (Ayla) Tamer Tıraşoğlu (Berzan) Sertan Erkaçan (Abidin) Elvin Levi...