Hayat Sevince Güzel

Nisan'ın Halleri (39. Bölüm)

Bugün günlerden Hayat Sevince Güzel :) İyi okumalar.

(Bölüm Müziği: Yalın-Benimki)👈🏻

^NİSAN^
Şu anda önümde dünyanın en güzel manzaralarından biri var. Uyuyan güzel...Yeşim. Berzan ve Ayla'nın küçük bir işi çıkmıştı ve onu bize bırakmışlardı.
Ben bunu yesem mi ne yapsam? Annesiyle babası kızmasın bana sonra. Ama ne yapayım, çok tatlı. Yani tabi benim için -hele ki benim için- mantıdan bile daha tatlı.
Ayy, mantı dedim de, canım mantı çekti ya. Yeşim'in olduğu odadan çıkıp salonda oturan Sima, Ali, Abidin ve Sinan'ın yanına gittim. Sinan'ın yanına oturduktan sonra:
-Eee, şey çocuklar ben düşündüm de bu akşam için mantı mı sipariş etsek? Yani eğer size de uygunsa. Sonuçta misafir sizsiniz.
-Mantı. İyi fikir.
dedi Abidin.
-Tabi ki iyi fikir. Mantı yani, nerede olsa gider yerim.
dedim ben de. Sima'yla Ali güldü. Sinan:
-Birileri çok acıkmış galiba.
-Yok aşkım, biliyorsun ben mantıya bayılırım zaten. O kokusu, o tadı, o görüntüsü--
-Tamam, anlaşıldı. Bu akşam menüde mantı var.
dedi Sinan ortaya atılarak. Sima'yla Ali de onayladıktan sonra "Oley!" diye bağırarak ellerimi çırptım istediği oyuncağa kavuşmuş küçük bir kız çocuğu gibi.
-Eee, ne yapıyoruz?
diye sordu Ali.
-Bence şişe çevirmece oynayalım.
dedim. Sima:
-Olur.
Sinan ve Ali tip tip bize bakmaya başlamıştı. Sinan:
-Hiç büyümeyeceksin değil mi?
-Aaa, ama siz de hiçbir şey beğenmiyorsunuz ki canım. Simacığım, ne yaparsın, erkek milleti işte.
-Haklısın Kıvırcık. Bunlar böyle ne yapacaksın. Bir yardım et diyorum Abidin'e, yok. Tık yok adamda.
dedi Sima.
Abidin şaşkın şaşkın bakmaya başlamıştı.
-Valla çok kırılıyom Sima. Ne istedin de yapmadım?
-Valla neler neler istedim de hiçbirini yapmadın be Alman kurdu.
Sima'yla gülmeye başladık. Sonra Sinan'a bakarak konuştum:
-Ne oldu Sinan Bey? Bir sustunuz, bir renginiz soldu.
-Valla ne yalan söyleyeyim, bu kadar kız dayanışması bana fazla geldi. Hadi getir şişeyi de oynayalım.

Ha ha! İşte böyle yola getirilir adam. İçeriden bir şişe alıp salona geldim.
-Ben başlıyorum.
dedim şişeyi çevirmeden önce.
-Onu anladık.
dedi Sinan.
Sinan'a "çok komik" bakışı attım.
-Aaa, ama mızıkçılık yok. Herkes kendine söyleneni yapacak ve doğru cevap verecek.
Salondakilerden onay aldıktan sonra şişeyi çevirdim. Şansıma Sinan bana soracaktı.
-Evet Nisan Hanım, doğruluk mu cesaret mi?
-Doğruluk.
-Hmm, bana aşık olduğunu ilk ne zaman anladın?
Düşündüm. Ne zaman anladım gerçekten?
-Sana ilk andan itibaren gıcık oluyordum ama sana içimde bir sevgi besliyordum. Ayla'nın hamile olduğunu öğrendiğimiz gün, asansörde yaşadığımız o olaydan sonra Sima'yla konuşmuştuk. Sima bana demişti ki: "Sen de ona aşıksın." İnkar etmiştim ama o gece sürekli seni düşünmüştüm. Dedim ki kendi kendime: "Sen bu Sinan'a aşıksın kızım."
-Kendi kendine.
-Evet, kendi kendime.
Sinan gülümsedi.
-Demek öyle he?
-Öyle.
Gülümsedim.

^SİMA^
Nisan'la Sinan birbirlerine bakıp gülümserken:
-Hop! Aile var.
dedim gülerek.
-Hıı, bilmem mi. Ne aile ama!
dedi Nisan; Ali'ye ve bana bakarak. Suratım asılmıştı.
-Şey, devam edelim mi?
diye sordu Nisan odadaki soğukluğu dağıtmak için. Kafamı 'evet' anlamında salladım. Nisan şişeyi tekrar çevirdi. Ben, Ali'ye soracaktım. Ay bazen Nisan'ın bilerek yaptığından şüpheleniyorum. Nisan şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı. Sonra omzunu silkti.
-Doğruluk mu cesaret mi?
-Doğruluk.
Sorum hazırdı zaten.
-Hala Ayla'ya aşık mısın?
Herkes gerilmişti. Özellikle de Ali...
-Bu seni ilgilendirmez.
-Beni ilgilendirmesi gerekmiyor. Sorulara cevap vermek zorundasın.
-Vermiyorum. Hadi bakalım ne olacak.
-Ya mızıkçılık yapıyorsun ama! Değil mi Nisan?
dedim Nisan'a dönerek. Nisan eliyle ağzına fermuar çeker gibi yaptı. Öyle olsun Nisan Hanım.
Ali'ye döndüm:
-Ali, cevap vereceksin.
Ali sinirli bir şekilde güldü.
-Vermiyorum işte.
Sinirlenmiştim.
-Yemiyor değil mi söylemek?
-Ne diyorsun Sima ya?
Bağırmaya başlamıştım:
-Ya hayır diyemiyorsun işte! Evli bir kadın o, çocuğu var! Daha hangi aşktan söz ediyorsun?!
-Madem aşığım ona, madem cevabını biliyordun, o zaman niye soruyorsun?!
İçeride Yeşim ağlamaya başlamıştı. Nisan hızlıca ayağa kalktı. Tekrar bağırdım:
-Çünkü ağzından 'hayır' kelimesini duymak istedim! Hayır ben ona değil, başkasına aşığım demeni istedim! Ama demezsin ki sen. Sen sürekli aynı kadının peşinde olan psikopat bir adamdan başka bir şey değilsin!