KARAR

31.6K 2K 288
                                    

OKUL NEDENİYLE YENİ BÖLÜMLER BUNDAN SONRA CUMARTESİ GÜNLERİ GELECEKTİR. GÜZEL YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN. İYİ OKUMALAR...


GÜNEY

Yaptığımın mantıkla uzaktan yakından alakası yoktu. Bunun bende farkındaydım ama İnci'yi benden uzak tutmanın tek yolu buydu. Çünkü ondan ne kadar uzak dursam da benden nefret etmiyordu. Hala ona bir adım atsam bana geleceğini biliyordum. Bu benim için her şey demek olsa da, onun için bunu yapmam gerekiyordu. En az onun kadar benimde kalbimin kırılacağını bilsem de kalbini kırmak zorundaydım. Bu nedenle Yeliz'in bu saçma davranışına uymak sadece bir refleksten ibaretti. Ona karşı hissettiğim hiç bir şey yoktu. O sadece İnci'yi benden soğutacak bir piyondu. Hiçbir zaman kalbime yaklaşamayacak, sadece diğerlerinin gözünde öyle olduğu düşünülecek sıradan biriydi. Yanımda olan Yeliz olacaktı ama kalbim her zaman İnci'ye ait olacaktı. Benden uzak ama iyi olacaktı.

Ama daha ilk dakikadan yanlış olduğunu anlamıştım. Ancak artık çok geçti. İnci'nin gözlerinde gördüğüm o hayal kırıklığı, bende büyük yıkımlar meydana gelmişti. Üzüldüğünü biliyordum. Ben de üzgündüm. Ama onu kanlar içinde gördüğüm an hala dün gibi aklımdaydı. O korkuyu, o acıyı yeniden yaşamaya tahammülüm yoktu. Ondan uzak durmak almış olduğum en doğru ama emin olmadığım tek karardı. Ve bu benim MGS çatısı altında yaşadığım ilk çelişkimdi.

******

Kahvaltı için yemekhaneye gelip her zaman olduğu gibi ilk kahvaltısını alanlardan biri olarak masaya yerleştim. Yeliz oldukça mutlu görünüyordu. Etrafımızdakilerin sahte tebriklerini ifadesiz bir yüzle görmezden gelmeye devam ediyordum. Sadece yemeğime odaklanmak istiyordum. Ne yazık ki Yeliz bu konuda benimle aynı görüşte değildi. Her zaman bana karşı oldukça cömert davranırdı. Ondan isteyeceğim her şeyi düşünmeden bana verirdi. Kendini bile. Ama bunu istediğimden şüpheliydim.

O sırada Gizem ve Oğuz kapıdan içeriye giriyorlardı. Dün müdürden aldığımız talimatla, şu an için sadece Zehir, İnci ve benim bildiğimiz görev için MGS'den ayrılacaktık. Müdür, Zehir ve benle gece aynı anda görüşmüştü. İnci'yi daha sonra bilgilendireceğini söylemişti. Yani bu gün içinde ona da gerekli bilgi verilecekti. İnci'nin ilk görevi için sahaya inecektik. Peşinde olduğumuz adamın oğluyla İnci'yi karşılaştıracaktık. Bu elbette ki sinirlerimi bozuyordu ama sadece uzaktan göstereceğimizden sorun etmemiştim. Ama okullar açıldığı andan sonra İnci'nin amacı, o çocukla yakınlaşmak olacaktı. Ben de bunu uzaktan izlemek zorunda kalacaktım. Ve ben buna nasıl tahammül edebileceğim konusunda bir çözüm bulamamıştım.

Herkes bu ayrılışı tatil olarak düşünecekti ama üç kişi gerçeği bilecekti. O yüzden diğerlerine tatile çıkacağımızı söylemekle işe başlamam gerekiyordu. Bu nedenle yemek sırasında olan Oğuz'u yanıma çağırdım. Şaşırmıştı ama kısa sürede yanıma gelmişti." Emredin efendim." Dedi.

" Diğerlerine de haber ver. Yarın hep birlikte tatile çıkacağız. "

" Emredersiniz efendim." Dedi oldukça hevesli bir şekilde. Sonrada sıraya geri dönüp Gizem'e anlatmaya başladı. Ama bir tuhaflık vardı. Onlardan hiç ayrılmayan İnci hala görünürlerde yoktu.

Müdürün yanında olması bir olasılıktı. Sonuçta ona da olan biten anlatılacaktı. Hatta görevi açıkça ona gösterilecekti. Büyük bir olaydı bu görev. Bu kadar hızlı ilk görevini almak herkese nasip olmazdı. Ancak İnci zaten bu görev için seçilmişti. Onun için oldukça büyük bir basamaktı bu. Eğer başarıyla sonuçlanırsa benimle aynı konuma bile gelebilirdi. Yani siyah ekibin içinde bile rütbe atlayabilirdi. Bir yıldız alması zor görünmüyordu. Ancak onun bu büyük görevi, benim için en berbat görev olacaktı. İnci'nin başka bir adamla yakınlaşmalarını izlemem gerekecekti. Ve bunu çocuğun boynunu kırmadan yapmam gerekecekti. En küçük hatamda, müdür beni görevden uzaklaştırırdı ki ben buna asla izin veremezdim. Kendi sonumu hiç iyi görmüyordum.

KOD ADI SERİSİ-1 KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin