Bölüm 9. Herşey yalan

7.3K 398 13
                                    


''Hiç ya şey yanlışlıkla bir sokaktan geçtim.... Oradada uyuşturucu kullaniyorlardı.. Zar zor kaçtım inanırmısın.." dedim endişeyle. Kesin inanmadı. Anladı. Bittim ben.

''Ben salakmıyım? Uyuşturucu kullaniyorsun değilmi sen!"

''Ya hayır! Gerçekten!"

''Aç çantanı!'' dedi. Ne? Çantamımı açacaktım! Ozaman görürdü herşeyi ve herşey mahfolurdu! Ah Ömer!

''H..hayır ge..gerçekten" çantayı sıkıca tuttum.

''Aç dedim sana!'' Dedi kükriyerek. Çantamı iyice kavradım.

''Bağırma bana!'' dedim. Çantamı elimden çekil önce bana baktı daha sonra açtı. Gözlerimi yumdum. Paketin sesini duyduğumda korkum başlamıştı.

''Bu ne Neslişah?! Nereden buldun bunu?" Kükreyen sesiyle birlikte yok olmayı dilemiştim. Ne diyecektim şimdi ben!

''Benim değil bu! İnanamiyorum. İnan bende şaşkınım. Nasıl geldiki acaba?" dedim paketi ilk defa görüyormuş gibi davranarak. Umarım inanırdı. Yolun başındayken bitmemeliydi herşey.

''Nasıl geldi ozaman buraya?'' dedi alay edermişcesine. Sinirlenip,

''Bilmiyorum dedim ya! Fazla soru sorma. Birisi çantama atmış işte! Hayret birşeysin'' dedim. Inanmadı kesin inanmadı. Oyun bitti. Herşey bitti.

''Tamam, tamam. Hemen kızma. Bu sefer inaniyorum sana'' dedi. Derin bir iç çektim.

''Bana bak! Sen bana yalancımı diyorsun Ömer bey!" dedim. Omer hayır anlamında başını salladı. Şuan burada bir tane yalancı vardı oda bendim.

''Hadi geç içeri. Rüzgar soğuk esiyor. Hasta olursun başıma kalırsın'' dedi gülerek. Gözlerim gamzelerinde takılı kalmıştı. Ne kadar çok dokunmak istesemde dokunamadım. Lacivert gözleri gülerken çekiliyordu. Bunun üzerine ilk defa gerçekten güldüm. Güzelliğine gülümsedim.

''Tamam'' dedimve içeri geçtim. Soğuktan sicağa girmem ürkülmeme neden oldu. Odaya girdiğimde herkes uyuyordu. Üzerimi değiştirip yatağın içine girdim. Yorganı üzerime çekip bugün olanları düşündüm. Furkan'ı birdaha aramama gerek yoktu artık. Ilgaz bana numarasını vermişti barda. Cebime sokuşturmuştum. Ömer'in bana inanmaması beni bir yandan sevindirmişti bir yandanda utanmıştım. Ömer'in gülüşü aklıma geldikçe kendi kendime gülümsüyordum. Fakat Ömer'i çözememiştim. Ömer, gerçekleri yalan, yalanları gerçek sanıyordu. Lacivert gözlü. Seninle işimiz var galiba. Gözlerim yavaşça kapanırken çoktan kendimi uykuya bırakmıştım.

Gözlerimi aralayıp güneşin geldiği yöne bakmaya çalıştım. Yataktan doğrulup esnedim. Gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapatıp tekrar açtım.

"Neden? Neden bu kadar erken uyanmak zorundayız?"

Kendi kendime bir kaç şey daha mırıldandıktan sonra oturduğum yerden kalktım. Üstümü değiştirip aşağı indim. Kendimi Melek hanımın kapısının önünde buldum. Üç kere kapıyı tıklatıp içeriden cevap gelmesini bekledim.

''Gel'' dedi. Kapıyı açıp içeri girdim. Gülümseyip dün oturduğum mavi koltuğa yerimi aldım. Ellerimi birleştirip Melek hanıma yöneldim.

''Okul hakkındamı?'' diye sordum bıkkınlıkla.

''Evet kızım, yarın okula başliyorsun." Nefesimi dişarı üfleyip sadece,

''Öylemi'' sordum ortaya bir soru atarak.

''Evet kızım, bu kağıtta bütün bilgiler yazıyor zaten'' Beyaz bir kağıt parçasını eliyle hafifce bana doğru itti. Kağıdı masada kaldırıp inceledim.

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin