FİNAL

4.2K 236 47
                                    

Arkadaşlar hepinizden çok özür dilerim, bir kaç gündür araya bir bölüm sıkıştırmaya çalışıyorum ama bir türlü istediğim gibi yazamadım. Bildirim geliyordu fakat on dakika sonra yine sildim. Hakkınızı helal edin.
Bu yüzden final'ı yazdım. Şimdiden keyifli okumalar ❤️
_____________________________

6 yıl sonra..

Elmamdan bir ısırık alıp denizin kıyılara vurduğu dalgalarını izliyordum. Tıpkı eskiden yaptığım gibi, fakat ozamanlar denizin beni içine çekip bir daha gün yüzüne çıkarmamasını istiyordum. Karanlığımın son bulmamasını. Nereden bilebilirdim ki, her karanlığın sonunu ışık olduğunu. İnanmiyordum işte. Ellerimden kayıp gidenler için savaşmak yoktu benim kitabımda. Sadece intikam. Hiç kimseyi umursamamak. Belki bir gün gelip benide öldürecekler diye uyuyamamak. Korku dolu günlerim...Dediğim gibi eskiden.

Kendi kendime gülümsedim. Şimdi her şey tersine dönmüştü. Ellerimden kayıp gidenlerin ellerini sıkıca tuttum. Işığımın bir adam olmasına izin verdim. İnandım hep. Hepte inanacağım. Gözlerimi denizden çekip, lacivert gözlerinin içlerine baktım. Tıpkı ilk günki gibi değişmemişti bakışları. Gülümseyen göz içleri kumsalda dolaşıyordu. Bir kördüğüm gibi sevmiştik birbirimizi.

Bundan yaklaşık altı yıl önce gizemli evi bulmuş, ve gitmiştik. Annem'e kavuşmayı beklerken çocukluğuma kavuşmuştum. Zordu.. bir ihtimalin peşinde düşüp umutlanmıştım yaşadıklarına her zaman ki gibi. Kabullenmesi ne kadar zor olsada gerçekten ölmüşlerdi. Onları o kadar çok özlüyordum ki. Anne şefkatına o kadar muhtacım ki, tıpkı küçük bir kız çocuğu gibi. İçimde bir yerlerde o küçük kızın bir yerlerde olduğunu biliyorum. Biliyorum işte. İçimde güzel anılarım onunla birlikte. O küçük kız masum kalacak  her zaman. O küçük kızın o kadar büyük kalbi var ki, anne sefkatini unutmuş olsada kardeşine hatırlamadığı sefkatini vermeye çalıştı. Öyle imkansız, öyle mümkün.

Yanıma yaklaşan altı yaşındaki kızımı izliyordum. Üzerinde kırmızı bir elbise, siyah saçlarında beyaz tokaları vardı. İri lacivert gözleriyle elindeki uçurtmasına bakıyordu kaşlarını çatarak. Gözleri ağlamaktan kırmızı olmuştu. Elleri ise kumsalın toprağı tarafından kirlenmişti. Ardındanda gülerek oğlum, ablasını sinir etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Adı Yusuf'tu. İsmini Yusuf koymamızın nedeni Ömer ben hamileyken her akşam elini karnımın üstüme koyup Yusuf suresini okumasıydı. Önümde durduğunda siyah saçlarına bir buse kondurup küçük yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Oğlum ablasını hafifçe kenara iterek bana baktı. Ona bazen bakınca Ömer'i görüyordum.

"Neşe ablam düştü.."

Şaşkınca Neşeye baktım. Başımı iki yana salladım. Bir seferinde ona teyzesinin ismini taşıdığını söylediğimde, "Teyzem nerede peki?" sorusunu cevaplayamamıştım. Sadece susup yutkunmuştum.

"Ne oldu bebeğim?" sordum elindeki kırılmış uçurtmayı işaret ederek.

"Yanlışlıkla oldu anneciğim.." Dudaklarını büzüp kardeşine baktı.

"Önemli değil birtanem. Birazdan gideceğiz zaten. Babanız namazını bitirsin gideceğiz."

Arkamda, kumsalın üstünde namaz kılan lacivert gözlüye baktım. Yusuf babasının namaz kıldığını fark ettiğinde mutluluktan havaya uçup, "Oley!" diye bağırıp babasına doğru koştu. Ardından baka kalan Neşeyi kucağıma alıp Yusuf'un herzaman ki yaptığı hareket'e baktık.

Neşe oflayıp, "Babamın sırtı acıyacak kardeşimin yüzünden." dedi. Ömer secdedeyken Yusuf sırtına çıkıp boynuna tutundu.

Neşe, Yusuf'un yaptığının ne kadar eğlenceli olduğunu düşündüğü için kucağımdan kalkıp kardeşinin yanına koştu. Ömer secde ederken Yusuf'u düşürmemeye çalışıyordu. İşte bu benim ailemdi. Çekirdek ailemiz. Ömer selam verip Yusuf'u kucağına alıp havada dönderdi. Sonra gözleri beni bulduğunda tebessüm etti. "Babacığım!" diyen Neşe, yanına eğilen babasının yanaklarını öptü. Neşenin ellerinden tutup yanıma doğru geliyorlardı. Ayağa kalkıp ellerimdeki kum tanelerinden kurtulmak için elimi üstüme sildim. Neşe'nin uzattığı elini tuttum. Ömer'in gözlerinin içine bakarak gülümsedim. Hep sevdiğim ve seveceğim gözlere. Bugün kumsalda hiç kimse yoktu. Genellikle buraya hiç kimse gelmezdi kimse bilmediği için. Yusuf'un dediği gibi; burası bizim gizli yerimizdi. Elimi bırakan Neşe koşmaya başlayınca ardından,

"Dikkatli ol kızım!" diye seslendim. Ömer kaşlarını çatıp bana baktığında omuzlarımı silktim.

"O annesinin kızı. Ona hiç bir şey olmaz."

Yusuf Ömer'in kucağından inip suya doğru koştu.

"Oğlum!"

İntikam alırcasına baktım ona. "O babasının oğlu. Onada bir şey olmaz lacivert gözlü.."

Güldüğünde beyaz dişleri belirlendi. Neşe geri yanımıza koşup elindeki deniz kabuğunu bana verdi. Başını okşayıp, bol beyaz pantolonunun içine soktum. Deniz kabuklarını saklamayı sevdiğimi biliyordu. Ve buraya her geldiğimizde benim için bir tane bulurdu.

Gün batarken bizde evimize gidiyorduk.

"Seni hep seveceğim bunu biliyorsun değil mi yetimhane güzeli? Sen benim çözülmeyen kördüğümümsün." dedi gözlerimin içine bakarak.

"Seni Allah için seviyorum lacivert gözlü.. Sâhi, bugüne kadar hiç sormadım sana.. Bana neden Yetimhane Güzeli diyorsun Ömer?"

"Evet.. aslında her şey yetimhanedekilerin sana yetimhane yüzeli demeleriyle başladı. Sonra sen güldün, bende fark ettim."

Gözlerimi kapatıp, anlımda öpücüğünü hissettim. Gözlerimi açıp bu güzel anın tadını çıkardım. Elini sıkıca tutup yolumuza devam ettik. Kumsalda ayak izlerimiz kalıyordu. Kim bilir ne yarınlara gidiyorduk. Daha neler çıkacaktı karşımıza.

Hayatımda yaptığım tüm hatalar beni doğruluğa getirmişti. Doğru yolu bulmam geç olsada yinede bulmuştum.
Sevdiğiniz insanların ellerini sıkıca tutun! Onlar sizi asla bırakmayacaklardır. Ne olursa olsun sabredin. Tüm güzel şeyler sabırdan sonra gelir. Kötü yolamı girdin? Belkide devam etmen gerekir doğru yolu bulman için. Çünkü muhakkak o yolun sonu aydınlığa çıkacaktır. Siz Allah'a güvenin. O sizin için her şeyin en iyisini bilir.
Siz yeterki,
Sabredin, güvenin, şükredin, vazgeçmeyin, dua edin, inanın ve en önemlisi pes etmeyin.! Sonra seyredin. Etrafınızdaki tüm güzellikleri fark edin. Size söz veriyorum, karanlık aydınlıkla son bulacak. Hayatınıza öyle birisi girecek ki; sizin tüm acılarınıza merhem olacak. Siz ne yaparsanız yapın siz kim olursanız olun yanınızda olacak. Hiç usanmadan yorulmadan. Ne zaman arkanıza baktığınızda o kişiyi göreceksiniz. Dediğim gibi, sabır. Hayalleriniz büyük olsun, şükürleriniz ise daha büyük. Sonra gülümseyin ve yolunuza devam edin.

SON

_____________________________
Fakat benim için asla son olmayacak.

Bu kitap ile birlikte bende büyüdüm. Yazarken güldüm, ağladım, acaba beğenecekler mi diye düşündüm.

Ben bu kitabı öylesine yazmıştım, bu kadar büyük bir aile olacağımızı düşünmemiştim. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim❤️ İyi ki varsınız. Sizleri tanımasamda hepinizi seviyorum✨

Çekiliş'i kazananlar: @cikolatalidelii ve Ciiloo 

Ikinizide tebrik ederim❤️ Katılan herkese ve hayal gücünüze teşekkür ederim ❤️

Bana bu kitabımda destek çıkan çıkmayan herkese teşekkür ederim.

İyiki varsınız.. iyiki

Kendinize iyi bakın.

Gülümsemeyi unutmayın🌼💙

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin