Bölüm 44. Resimdeki kız

3.2K 209 31
                                    

Şuan eski nostajlı şarkılardan birini bağıra bağıra söylemek istiyordum! Neydi adı? Ha hatırladım sanırım!

"Bim Bam Bom! Çok şükür dostlar! Benimde artık bir sevgilim var! Bim Bam Bom çatlasın düşmanlar!" Tabikide içimden söylemiştim bu şarkıyı. Ömer bana bakmaya devam ederken ona "noldu?" bakışı atıyorum.

"Cevap verseydin bari.." diyor gözlerini devirerek. Tabii ya. Cevap vermeyi unutmuştum.

"Evet! Evet! Sonsuza kadar evet!" deyip boynuna atılıyorum. Ve tekrar alkışlaniyoruz.

Ne yaptığımın farkına sonradan varmıştım. Ömerden ayrılıp ne yapacağını merak ediyordum. Cebinden kırmızı bir kutu çıkarıyor. Oha oha! Parmağımda zaten yüzük vardı ki? Gözlerime bakıyor.

"Babaannem bana, 'Bir gün bir kızı çok seversen, bu yüzüğü ona ver Ömer' demişti. Bu onun yüzüğüydü. Artık senin." deyip kutuyu açıp yüzüğü çıkarıyor.

"B..bu çok güzel.." deyip parmağıma geçirdiği yüzüğe bakıyorum. Tek taş'ı adeta, 'Buradayım!' diye bağırıyordu. Hayranlıkla parmağımdaki yüzüğe bakıyorum. Daha sonra başımı kaldırıp lacivert gözlüye.

"Sana inanamiyorum lacivert gözlü! Nereden geldi aklına? Çok mutlu oldum!" diyorum Ömer'e bakarak.

"Beğenmene sevindim.." diyor sessizce. Gülümsüyor. Ve kimsenin görmesini istemediğim gamzeleri ortaya çıkıyor.

"Ömer gülme." diyorum kaşlarımı çatarak.

Tek kaşını kaldırıyor.

"Tamam yetimhane güzeli gülmem."

"Gülebilirsin ama herkesin yanına değil."

Ömer sırıtıyor.

"Kıskanıyor musun sen beni?" diye soruyor. Gözlerim beş metre açılıyor.

"Ha..hayır.. Ne alakası var. Sadece gülme yani o kadar. Sen gülebilirsin ama.." Susuyorum. Daha çok saçmalamaya devam edersem daha çok yerin dibine girecektim.

"Efendim?"

"Evet kıskanıyorum." diyorum gözlerimi devirerek. Ömer bir kahkaka atıyor. İyi ki herkes bizden uzak ve kendi hallerindelerdi. Birisi boğazını temizliyor.

"Neslişah.." Sıraç yanıma geliyor.

Önümde durduğunda Ömer'e bakıyor.

"Ben sizi yalnız bırakayım." diyor Ömer nefretle Sıraç'a bakarak. Bunların aralarında ki sorun ne?

"Mutlumusun gerçekten? Onunla evlenmek zorunda değilsin. Onunla konuşmak zorundada değilsin. Seni bende koruyabilirim." Ses tonunda güvençsizlik vardı. Ona güvenmiyordu.

"Mutluyum. Merak etme beni. Sen git karınla ilgilen.." diyorum ve yanından ayrlıyorum. Beni resmen evden kovmuştu. Fazla gelmiştim sanki ona. Ona gerçekten kızgındım. Ne kadar yıllar sonra karşıma çıkan ağabeyim olsa bile.

Dilarayı gördüğümde yanına gidiyorum. Elimdeki yüzüğe bakmaya başliyor.

"Ayyş çok tatlı! Kızım çok şanslısın. Sana nasıl baktığını gördüm." diyor gözlerini yüzükten ayırmayarak. Yüzüm kızarmamışdır umarım.

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin