Bölüm 40. Beni böyle sev

2.9K 221 13
                                    

Başımı iki yana salliyorum. Kesin hayal felan görmüşümdür. Hayal görüyorsam eğer Ömer neden cevap beklercesine bana bakıyordu?

"E..efendim? Ne dedin?"

Ömer'in yüzündeki gülümseme yok oluyor. "Duymadın mı?"

"Neyi duymadımmı?" Karşımdaki adamın yüz hatları geriliyor. "Seni sevdiğimi söyledim." dediğinde gözlerim fal taşı gibi açılıyor. Doğru duymuştum.

"Ne!?" Şuan sevinsemmi ağlasammı bilemedim.

"K..korkma Neslişah. Sakın korkma.. Sana birşey yapmam.." diyor endişelenerek. Yüzümdeki şaşkınlığı gülümsemeyle değiştirmiştim. Ömer kaşlarını çatıp ne yaptığımı merak ediyordu.

"Asıl sen korkma.. Sakin ol.. Her şey yolunda Ömer.." dediğimde inanmiyorcasına güldü.

"Ciddi misin?" dediğinde başımı 'ciddiyim' anlamında salladım. "Sırf helalimsin diye söyledim bunu. Lütfen yanlış anlama Neslişah. Seni korkutmak değil amacım."

"Korkmuyorum zaten." Ömer sanki söylediğine pişman olmuştu. "Hadi ama Ömer. Korkmadığımı söyledim." Ömer bana baktığında yüzünde bir acı gördüm. Sanki düşündüklerimi okuyormuş gibi yüzünü diğer tarafa çevirdi. Sanırım şuan benimde onu sevdiğimi söylemem gerekiyordu. Nasıl söyliyecektim? Hayatta söyleyemem! Bu konularda hiçmi hiç başarılı değilim.

Konuyu değiştirerek,"Neredeyiz?" sorusunu ortaya atıyorum.

"Çok uzaklarda.."

"Ne kadar uzakta?" soruyorum ısrarla.

"Çok." dediğinde gözlerimi deviriyorum.

"Söylememekte ısrarlısın yani?"

"Aynen." deyip ayağa kalkıyor. Yüzüme gelen bir kaç ıslaklıkla başımı havaya kaldırıyorum. Yağmur yağıyordu. Şiddetlenen yağmur yüzünden bende ayağa kalkmak zorunda kalmıştım. Saçlarım sırılsıklam olmuştu ve biraz daha bu yağmurun altında kalırsak yarın ikimizinde hasta olacağından emindim.

"Koş!" Ömer'in peşinden arabaya doğru koşuyorum. Şuan burada tek başıma olsaydım yağmur'un altında kalırdım. Araba kapısını kapatıp bir kahkaha attım.

"Hayatımda bu kadar eğlenmemiştim!" diyorum gülerek. Ömer güldüğümü görünce oda güldü. "Sanırım bende öyle.."

Ömer arabayı çalıştırıp otoyola girdi. "Nereye gidiyoruz?" Ömer göz ucuyla bana bakıyor. "Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mısın?" Neredeyse unutuyordum bu gerçeği. O kadar mutluydum ki onun yanında. Her şeyi unutturuyordu bana.

"Gitmesek olmazmı?" Ömer başını iki yana salladığında nefesimi dişarı üflüyorum. "Yine sonunda oraya gitmek zorunda kalacaksın.." Haklıydı. Kaçarsam daha çok peşimden gelirdi. "Ağabeyimi çiğnemiş gibi hissediyorum kendimi.." Ömer bana hak vererek, "Yani.." diyor. "Lütfen geri gidelim ve şu nikâhı kıyalım.. Ehh.. Ömer?" Ömer gözlerini yoldan ayırıp bir anlığına bana bakıyor. "Sen beni gerçekten seviyormusun şimdi.." Ömer güldüğünde hafifce koluna vurup, "Gıcık!" diyorum. "Gerçekten çocuklarımızın olmasınımı istiyorsun? Az önce ki hayallerimize inanamiyorum.." diyorum yüzümü ona dönerek.

"Bende inanamiyorum. Bu günlere geldiğimizede inanamiyorum. Seni ilk önümüze attıklarında Melek hanım ve ben ne yapacağımızı şaşırmıştık. Öyle bir durumla ilk defa karşılaşmıştık. Seni tanıyordum doğrusunu söylemek gerekirse.." Duruksadı. "Söyle?" diyorum. "Babanı tanıyordum.." Derin bir nefes alıp devam ediyor, "Özür dilerim. Gerçekten çok önceden tanıyordum. Daha sonra o işleri bıraktım işte.." "Önemli değil.." diyorum sessizce.

"Ailen?" Bu soruyu sormuştum fakat cevap alıp almayacağımı bilmiyordum. Her seferinde bu konuyu kapatıyordu.

"Gerçekten bilmek istiyor musun?"

"Evet." diyorum emin bir ses ile. Aslında emin değildim.

"Yaşiyorlar." dediğinde içim rahatlıyor.

"Görüşüyor musun ailenle?"

"Hayır."

"Neden?"

"Belki bir gün anlatırım." dediğinde konuyu kapatmak istediğini anladım fakat yinede direndim.

"O gün bugün. Hadi anlat."

"Neslişah sana eski beni anlatırsam gidersin."

________________

Acaba Ömer'in anlatmak istemediği ne?

Kalın sağlıcakla☺️💐

Yetimhane Güzeli (ISLÂMI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin