TAKİPÇİ

3. Evre

     3. Evre ~ Islak ,Kola

 Bazen o kadar büyük bir şey yaptıktan sonra sevinçle " Hepsi Şaka! " dediniz mi? Ben demiştim. 6 yaşındayken Barbie bebeğimin aynısını alan komşumuzun kızı April 'ı dövmüştüm. Bir de Barbie bebeğinin altın sarısı saçlarına mürekkep dökmüştüm. Çünkü benim gibi altın saçları olan Barbie bebeğe sahip olan tek kız ben olmalıydım. Ayrıca o kız özentiydi ne yapabilirdim ki? Hıncımı büyük bir zevkle aldıktan sonra anneme gülerek " Şaka! " demiştim. Annem halime uzun süre gülmüştü ama April 'ın annesiyle de kavga etmekten geri kalmamıştı. O yüzden her zaman söylerim benim annem, o bambaşka bir anne!

 (...)

 Bazen yüzlerce kitap yazmak istiyorum. Mesela David 'in gülümsemesi, duruşu, konuşması ve gözleri! Eğer yazsaydım en son gözlerini yazardım. Çünkü yazılamayacak kadar güzel ve derin gözleri var. O kadar güzel yeşillerdi ki... Ben de renkli gözlüydüm ama onun yeşilleri beni sonsuz uçurumlara daldırabiliyordu. Ve şuan o gerçek ,derin ve parlak gözler yüzümde dolaşıyor. Köşeye sıkışmak bu olsa gerek!

 Acaba 2 dakikalığına sorusuna cevap vermeyip yüzünde bir gezintiye mi çıksam diye düşünmeden edememiştim. Ama sorduğu soruya saniyeler sonra bile cevap verirsem anlayabilirdi. Gözlerimi hızlı bir şekilde çektim ve alaycı bir tonda konuşmaya çalıştım.

 '' Pardon ama neden senin fotoğrafını çekeyim ki? Eğer göremediysen arkadaşımın fotoğrafını çekiyordum.''

 David kafasını aynı benim gibi alaycı bir tonda salladı ve cevap verdi.

 '' Fotoğraf makinelerini senden iyi tanıdığıma eminim ama öyle diyorsan öyle olsun! '' dedi ve gülümseyerek büfeye doğru ilerledi. Yutkundum ve dili tutulmuş bir şekilde bana bakan Kayla 'ya baktım. Ağzı bir karış açılmıştı. O bile bir an yakalandığımızı ve üç yıllık David platoniğimin, üstelik son bir yıllık David koleksiyonumla biteceğini düşünmüştü. Kalbim korku ve heyecandan o kadar hızlı atıyordu ki, arkasından bağırıp cevap bile veremedim. 

 Kayla 'yla ikimiz hiç konuşmadan hızlı bir şekilde eşyalarımızı toparladık ve koşarak Kayla 'nın arabasına bindik. Sonunda dayanamadım ve aklımdan geçenleri heyecanla söze döktüm.

 '' Kayla gördün mü? Yakından bambaşka değil mi? ''

 Ben hala bunu mu düşünüyorum? Ama yakından bu kadar yakışıklı olması beni gerçekten etkilemişti. Kayla gözlerini devirdi ve,

 '' Çocuk sana resmen lafı soktu Jessie! Sen hala çocuğun yakından daha yakışıklı olduğundan bahsediyorsun. Daha ne olsun? Sen delirmişsin kızım. ''

 David bana laf mı sokmuştu hiç farkında değildim... O kadar pürüzsüz ve dokunulası bir teni vardı ki... 

 '' Umurumda mı sanki? Gözleri çok güzeldi. Çabuk eve sür! Daha fotoğrafları çıkartacağım. ''

 '' Kızım sen delirmişsin. Ciddiyim! ''

 Kayla 'ya sinirli bir bakış attım ve o kadar çok konuştum ki, hemen gaza basıp arabayı bizim eve sürmesini sağladım. David 'in gözlerime bakışı gözlerimin önüne gelip duruyordu ve durmadan gülüyordum. Artık ona itiraf edeceğimi hissediyordum ama tepkisinden korkuyordum. Sanki karşına çıkabilirmişim gibi ya... 

 O sevgilisi olan kız, çok şanslı olmalıydı. David bana hep öyle baksa herhalde ben ölürdüm. Kız dünyada ki cenneti yaşıyordu haberi yoktu. Evin önüne gelince Kayla 'ya tekrar tekrar teşekkür ettim ve arabadan inip eve doğru koştum.