16. Evre - Kukla !
Güneşin doğmasının ya da batmasının gerçek olduğu gibi David 'e sinirli olduğumda bir gerçekti. David 'in her gün en az iki kere karşılaştığı alışkanlığı olmak istemiyordum. Unut demekle de unutulacak biri değildi. Ama kısa süreliğine onu unutacaktım. Bana gereken şeyi biliyordum. İplerle oynatacağım en az David kadar yakışıklı olan bir Kukla!
(...)
David 'in arkasından boş boş bakmanın işe yaramayacağını dakikalar sonra fark etmiştim. Yüzümde mutsuz ifademle koridorda yürüdüm ve çoktan boşalmış okuldan çıktım. Eski okulumun çıkış zilinin çalmasına sadece bir kaç dakika kalmıştı. Caddeden geçtim ve okula girdim. Banklara oturur oturmaz zilin iğrenç melodisi duyulmuştu. Yerimden kalkmadan okuldan çıkanlar arasında Sam 'i aramaya başladım. O çıkmazken, Jane çıkmıştı. Yüzüne bu kadar hasar verdiğimi güneş ışığında daha iyi anlamıştım. Yanağında ve alnında ince çizgiler vardı. Ayrıca burnu da sarılmıştı. Burada olduğumu ve onu izlediğimi görünce sevgilisinin yani benim eski sevgilimin yanına doğru koştu ve ona sarılıp başını Ryan 'ın omzuna koydu. Jane 'in bu masum haline hafifçe sırıtıp tekrar okuldan çıkanlara doğru baktım. Sam sonunda çıkmıştı. Ayağa kalkıp ona doğru yürüdüm. Sam gülerek bana sarıldı ve küçücük vücudumu hafifçe kaldırdı. Geri çekilip de yüzümdeki hüzünlü ifadeyi fark edince kaşlarını çattı. Sorusunu sormadan önce alnıma düşen perçemi geriye doğru itti.
'' Kolejde seni üzen bir şey mi oldu? ''
'' Aslında evet. Bunu alışveriş merkezine yürürken konuşalım mı? '' dedim dudaklarımı büzerek.
Sam kafasını salladı ve korumacı bir şekilde belimi kavrayıp çıkışa doğru yürüttü. Ona bakarken boynumu o kadar kaldırıyordum ki yorulmamak elde değildi. Okuldan çıkıp da uzaklaştığımızda konuşabilmiştim.
'' David beni öptü. '' dedim yerdeki taşlara bakarak.
Sam 'in ifadesini görmesem de ses tonundan ne kadar sevindiğini anlayabilmiştim.
'' İnanamıyorum bu harika! ''
'' Sonra da beni unut dedi. '' diye cevap verdim en mutsuz halimle.
'' Erkekler, Jessie ne yaparsın? '' dedi Sam komik bir tonla. Beni güldürmeye çalıştığı belliydi.
'' Homo olabilirsin ama yine de erkeksin. '' dedim az da olsa tebessüm ederek.
'' Olsun ben sizin taraftanım. Biz alışveriş merkezine niye yürüyoruz ki? ''
'' Yarın babalar günü Sam. Babamız olduğuna göre bir hediye almalıyız. ''
'' Ne zaman bir hediye alacak kadar George 'a karşı yumuşadın? ''
'' Onu hala sevmiyorum Sam. Ama bunu hep yapmak istemiştim. '' dedim gülümseyerek.
'' Haftalığımın hepsini aptal bir hediyeye harcamak istemiyorum! '' dedi Sam sızlanarak.
'' Sam! ''
'' Oldu o zaman. '' dedi Sam gülerek. Omzuna bir tane geçirdim ve yürümeye devam ettim.
Hediyemizi alıp da eve döndüğümüzde annem dönmemişti. Hediyeyi de alıp merdivenleri gürültüyle çıktım. Odama gelir gelmez topukluyu bir köşeye fırlatıp yatağa zıpladım. Yorgunluğun etkisiyle uykuya dalmıştım bile...
Uyanıp da duvarda küçükken yaptığım güneş şeklinde ki saate bakınca okul vaktine daha çok olduğunu gördüm. Yatağımdan isteksiz bir şekilde kalktım ve dolabımı açıp beni güzel gösterecek kıyafet aramaya başladım. Bugün güzel olmamı istememin tek sebebi düzgün bir kukla bulup David 'i çileden çıkarmaktı. Sonunda diz üstünde açık pembe bir etekle ona yakın renkte olan bir ipli seçmiştim. Üstüme geçirip saçlarımı da düzgünce arkadan topladım. Bu sefer babet giymiştim. Beyaz çantamı koluma aldım ve odadan çıktım. Tam zamanında çıkmıştım. Sam de aşağı iniyordu. Onu kahvaltı masasına oturtturmadan direk dışarı çıkardım ve bisiklete bindirdim. Yol boyu David 'e yapacağım kötülükleri anlatıp Sam 'i boğdum. Sonunda okullarımıza gelmiştik. Çantamdaki hediye paketini Sam ' in eline tutuşturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKİPÇİ
RomanceBen Jessie, hayatımı 30 evreye ayıran ve 30 evrenin 30 evresinde de farklı ekşınlar yaşayan kız benim. David hayatımın aşkı ve diğer iki en yakın arkadaşımla onun bana ilgi duyması için aşırı uğraşan bir kızım. Bir de ikizim Sam var dünya tatlısı...