* Resimdeki ana karakterimiz Jessie ve arkasındaki de ikizi Sam*
Bazı insanlar hayatlarını hemen yaşayıp tüketmek ister. Bazıları da her saniyesini içine çekip sonsuza kadar yaşamak ister, benim gibi. Yanlış anlamayın sonsuzluğun olmadığının pekala farkındayım. Edward 'ın da Bella 'ya dediği gibi "Sonsuz diye bir şey yok". Kısacası ölümün sonsuzluğuna inanırım. Ya da Einstein dediği gibi "İki şey sonsuzdur. İnsanoğlunun aptallığı ve evren..." böyle devam ediyordu işte.
Ben ise hayatımı zor da olsa 30 evreye ayırdım. Bu 30 evrenin her bir bölümünde beni ve onu tanıyacaksınız. Ondan, sonra bahsedeceğim. Aslında her bir evrede ondan bahsedeceğim ve yine yetmeyecek kelimelerim onun için. Sadece şunu bilin ' O özel biri '... Gerçekten.
Öncelikle ailemle başlayayım. Melekler gibi bir annem varken, babam hiç olmadı. Aslında onu hiç tanımadım. Nasıl biri olduğu hakkında hiç bir fikrim de yok. Annemin anlattıklarına göre "Şerefsiz" babacığım annemi daha genç bir kızken hamile bırakıp İspanya 'ya kaçmış. Doğru duydunuz! Gitmemiş bile kaçmış. Keşke erkek olarak biraz yürek sahibi olsaymış. Annem ise o günden sonra çok incinmiş. Ama karnında ki iki mükemmel çocuğu da terk edememiş. İki derken, ikizim Sam 'den bahsediyorum. Aslında şuan resimde görüyorsunuz. Tam arkamda benim gibi ağzı tamamen açık olan çocuk. Onun kadar iyi bir kardeş görmedim. Dış görünüş olarak ve daha bir çok konuda benzemesek de o kadar çok ortak yönümüz var ki... İlk olarak aynı cinsiz. Sam fonksiyon gösteremeyecek kadar bir gay. Bu kulağa inanılmaz ve komik gelebilir ama yargılamıyorum, kesinlikle. Çünkü benim gibi dibine kadar erkek seven bir ikizi varken onun gay olması biraz değişik geliyordu bana, ama size söylemiştim pek benzemeyiz diye ve bu sırrı kimseye söylemeyeceğime ağaç evim üzerine yemin ettim. Her neyse okuluma gelirsek, birbirinden farklı iki deli arkadaşım var. Sandra ve Kayla...
Sandra 'yı tanıtmakla başlayayım. Sandra, kuzguni koyu kahverengi saçlarıyla ve kahverengi gözleriyle tam bir esmer güzeli. Fazla konuşmayı sevmez ve ne yazık ki tek bir sevgilisi bile olmadı. Müzmin bekarımızdır kendisi. Zaten mezun olana kadar birini bulmazsa, mezun olduktan sonra The Bachelor* programına yollayacaktım kendisini.
Kayla ise siyah saçları ve maviye kaçan gözleriyle her erkeği delirtecek biri, Sandra 'nın tam tersi de diyebiliriz. Erkek tavlamak onun ilgi alanı ve fantezisidir. Yine de iyi biri... Grubumuzun Playgirl 'ü diyebiliriz kendisi için.
Erkek konusunu da açmışken şuan çıktığım kişiye gelelim. Ryan adında mavi gözlü, sarı saçlı, kaslı bir yapıya sahip birisi. Onunla çıkmamın sebebi ona aşık olmam falan değil, onu sadece kullanıyorum. Bu beni kötü biri gibi gösterse de, amacım tamamen masumane. Zaten onu kullanmaktan nefret etsem de okulda ve diğer okullarda tanınmak için yakışıklı ve popüler biriyle çıkmanın şart olduğunu bilerekten Ryan 'la çıkıyorum. Ryan 'da az değil ama, bana çektirmediği kalmıyor bazen ama beni gerçekten önemsiyor.
Neyse 2 - 3 okulda ünüm gezerken tam karşımızdaki kolejde okuyan David Fielding, bazı kızların ve benim aşık olduğum kişi olmakla beraber kızıl saçlı, saf ve güzel olduğunu sanan bir kızla çıkan tam bir taş, kaya, meteor! Sarışın, yeşil gözlü ve gülümsemesi içime işliyor. Ona ne yazık ki 3 yıldır fena halde taktım. Bu takıntıdan ailem ve arkadaşlarım haberdar. Bu takıntının ileri safhalarda olduğunu söylemeliyim.
Onu her gün takip diyorum. David, sabahları 8.30 'da evinden başlayarak okula yakın bir parka kadar koşar. Bazen üstü çıplak halde koştuğunu söylemeliyim. O, çok ama çok seksi! Haaa, bir de takip fantezime geçen yıllarda fotoğraf makinemi ekledim. Onu boş bulduğum her an fotoğrafını çekiyorum ve komşumuzun stüdyosunda çıkararak, ağaç evimin tahta duvarlarına asıyorum. David 'i bu kadar sevmemin sebebini bilmiyorum. Ama ona çok bağlandım. Bazen ağaç evimin içindeki yastıkların üzerinde oturuyorum ve sabaha kadar minik kokulu mumlar eşliğinde onun fotoğraflarını izliyorum. Bu yüzden ağaç evim çok değerli...
Bazen Sandra, David 'in koskoca beyinsiz bir aptal olduğunu söylüyor ama kimin umurunda?
Onun resimleriyle yaşamak her haliyle güzel! Belki ben yanılıyorum. Belki O da benim ona olduğum gibi oda bana takıntılı, kim bilir ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKİPÇİ
RomanceBen Jessie, hayatımı 30 evreye ayıran ve 30 evrenin 30 evresinde de farklı ekşınlar yaşayan kız benim. David hayatımın aşkı ve diğer iki en yakın arkadaşımla onun bana ilgi duyması için aşırı uğraşan bir kızım. Bir de ikizim Sam var dünya tatlısı...