7. Evre - Karıncalı bataklık!
Dünya da o kadar çeşit insan var ki! Bir insanın gerçek aşkını arayıp da bulamaması bana her zaman saçma gelmiştir. Bir bakıma da 7 milyar kişinin arasında gerçek aşkı aramak saçma aslında! Her neyse ben gerçek aşkı bulduktan sonra sorun yok! Sizde pes etmeyin ve interneti bırakıp dışarı çıkın. Arkadaş edinin ve kendi David 'inizi bulun.
(...)
İlk defa bu kadar incindiğimi hatırlıyordum. Sophia beni tam zamanında doğru yerden vurmuştu. Kahvaltıda çok sinirlenmiştim, gerçekten ama biraz ağlayınca açılmıştım. Başka çarem de yoktu zaten. Küçük kızlar gibi herkesin ortasında Sophia ile kavga etmeyecektim, tabii ki de. Onun için gerçekten güzel bir planım vardı. Benim sevgilimle yattığı gibi bir de yemeğimin içinde böcek koymasını sadece ağlayarak geçiştirmeyecektim. Geçiştirmem de. Bunun bedelini ödeyecek. Ağlamam ve sakinleşmem geçince, Sandra 'nın omzundan kalktım ve gözlerime daha da acı çektirmeden gözyaşlarımı tamamen dindirdim.
'' Sophia sürtüğünü dün gece Ryan 'la işi pişirirken yakaladım. '' dedim sesimi ayarlamaya çalışarak. Biraz boğuk çıkmıştı ama öksürerek boğukluğunu hemen giderdim.
Kayla ve Sandra 'nın şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu.
'' Ama beni görmediler. Daha da kötüsü David 'de gördü. Şaka gibi.'' diye devam ettim.
Sandra sinirle çamura doğru bastı ve,
'' Ben ona gösteririm. Kıçı kalktı tabi! Ryan 'a ne demeli, gidip bir tane tokat yapıştırsaydın ya! O kızın saçını başını yolmalıydın Jessie! '' dedi sinirle.
Kafamı sallayıp yanıtladım.
'' Her şeyin bir zamanı var. Ryan 'dan burada ayrılırsam haksız ben olurum. Ayrıca ondan tüm okulun önünde ayrılacağım ki rezil olsun. Sophia 'nın da icabına sen bak olur mu, Sandra? Sen seversin böyle şeyleri. ''
Sandra kafasını sallayınca ayağa kalktım ve onlarla birlikte pansiyona ilerlemeye başladım. En iyi yakın arkadaşlarının her zaman yanında olması çok güzel bir şeydi. Pansiyona yaklaştığımızı gören herkes yanıma geliyor ve beni soruyordu. İnsanlar bana sordukça yaşadığım olay tekrar tekrar aklıma geliyor ve sinirleniyordum, o yüzden kimseyle konuşmamayı seçtim. Sadece kafa sallayıp iyi olduğumu bildiriyor ve ilerliyordum. Konuşmadan pansiyonuma doğru ilerlemeye devam ederken ikizim Sam yolumu kesti ve beni sıkıca kendine çekip sarıldı.
'' İkizimi kim üzdü? İyi misin Jessie? '' dedi Sam endişeli bir sesle. Tabii, Sam uyanmadığı için kahvaltıya inmemişti ve tüm olan bitenden bir haberdi.
Arkama doğru bakıp Kayla 'yla Sandra 'nın uzakta olup olmadıklarına baktım. Evet, uzaktaydılar yani bizi duyamazlardı.
'' İyiyim ama Ryan 'ı unut Sam! O pisliğin teki, ben onu Sophia 'yla arka bahçede samimi bir şekilde gördüm. '' dedim Sam 'in gözlerine bakarak.
Sam 'in benden çok kırıldığı belliydi. Beni itti ve bir yere doğru koşmaya başladı. Koştuğu yere gözlerimi çevirince Ryan ve arkadaşlarımı görmüştüm. Gözlerim bir an büyüdü ve ayaklarım hareketlenip Sam 'in arkasından koşmaya başladı bir yandan da bağırıyordum.
'' Sam, hayır! ''
Ama bağırmam bir şeyi değiştirmemişti. Sam, Ryan 'a ulaşır ulaşmaz tam gözünün üstüne bir tane yumruk attı ve Ryan 'ı yere serdi. O sırada Sam 'i yakalamıştım. Sam parmağını yerde yatan Ryan 'a doğru salladı ve,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKİPÇİ
RomansaBen Jessie, hayatımı 30 evreye ayıran ve 30 evrenin 30 evresinde de farklı ekşınlar yaşayan kız benim. David hayatımın aşkı ve diğer iki en yakın arkadaşımla onun bana ilgi duyması için aşırı uğraşan bir kızım. Bir de ikizim Sam var dünya tatlısı...