13. Evre - Ponpon kız !
Küçükken manken olmak isterdim. Üzerimde milyon dolarlık kıyafetlerle podyum da dans edercesine yürüyüp poz vermeyi! Gittikçe bunun olamayacağını boyumun 1.70'den düşük olduğunu anlayınca vazgeçtim. Çocukluğum komikti aslında lunaparkta jeton satan kişide olmak istemiştim. Gece herkes evine giderken ben sabaha kadar atlara binecektim. Pamuk şekerlerin hepsini ben yiyecek, çarpışan otolardan inmeyecektim. Şimdi ki hayalim ise sadece David 'le çıkmak. En fantastik hayalim bu sanırım.
(...)
Annemin bu adamı neden terk ettiğini kafamda kurgulamıştım. Bence bu adam kesin annemi aldattı. Bunun düşüncesiyle sıramdan yavaş adımlarla yürüdüm ve George 'un biraz uzağında durdum. George kafasını bir saniye kaldırıp bakamıyordu. Omzundan sıkıca tuttum ve onu sınıftan çıkarıp sordum.
'' Burada ne işin var? ''
'' İspanyolca öğretmeniyim Jessie. ''
'' Ciddi misin? Bende bir an hademe sandım seni. Ne dediğimi anladın! Yıllar sonra değil de neden şimdi? ''
'' Buna cevap veremem. Annene sor. Şimdi ders zamanı.''
'' Pekala. '' dedim ve tekrar sınıftan içeri girip sıramdaki eşyalarımı elime alıp sınıftan hiçbir şey demeden çıktım. Koridorda saklanacak bir yer ararken George 'un söylediklerini de düşünmüyor değildim. Bana cevap veremezmiş, anneme sormalıymışım. Acaba annemle neden kavga etmişlerdi? Aslında İspanyolca öğretmeni olan baban olması iyi bir şey olabilirdi. En azından İspanyolcadan B 'nin altında not almayacaktım. Bunun düşüncesiyle kendimi biraz rahatlattım ve bahçeye çıkıp bankların birine oturup amigo kızların provasını izlemeye başladım. Futbol sahamız ya da spor salonumuz olmadığı için futbol takımı ve amigolar park halinde olan otomobillerin yanında çalışıyordu. Bütün pembe amigo kıyafeti giymiş kızlarda göz gezdirdim ve baş amigo da durdum. Benden 1 yaş büyük olan Jane Snow uzun boylu, saçları her zaman toplu gıcık bir kızdır. Ryan 'la çıktığımızdan beri benden her zaman nefret ediyordu. Ryan 'a ilgisi büyüktü ama Ryan kızın yüzüne hiç bakmamıştı. Belki de bakmıştır, duyduğuma göre çok ortak dersleri vardı.
Dakikalar hızla geçerken derin sessizliğimi Kayla ve Sandra bozmuştu.
'' Jessie, Tody ile niye kavga ettin? Yeni İspanyolcacı gerçekten baban mı? Ryan yine mi çiçek aldı yoksa gizli bir hayranın mı var? '' diye sordu Sandra.
Sessizce güldüm ve cevap verdim.
'' Bir hayranım olamayacak kadar çirkinim. Tody o mesajı David 'e atmış ve İspanyolcacı sanırım babam. ''
Sandra cevap vermezken Kayla beni gösterdi ve arkamdan Sandra 'ya bir şeyler söyledi.
'' Kızın psikolojisi bozulmuş, travma geçiriyordur belki. ''
Gülerek Kayla 'ya döndüm ve
'' Psikolojim bozuk falan değil. Travma kelimesinin anlamını biliyor musun da konuşuyorsun? '' dedim.
Kayla da güldü ve çantasından ağzına sakız attı.
'' Bilmiyor olabilirim. Ama kullanmak istedim. Doktor Who 'yu izlerken aklımda kalmış da. ''
'' Öyledir.'' deyip tekrar amigo kızlara döndüm. Çalışmaları bitmişti ve baş amigoları benimle uğraşmak için buraya doğru yürüyordu. Bu kızın aptalca sözlerini dinlemekten o kadar sıkılmıştım ki şuan içeri kaçmak istiyordum. Çok geçti. Jane, neredeyse bütün amigo kızlarla önümü kapattı ve elini sağ beline koyarak aptalca sözlerine giriş yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKİPÇİ
RomanceBen Jessie, hayatımı 30 evreye ayıran ve 30 evrenin 30 evresinde de farklı ekşınlar yaşayan kız benim. David hayatımın aşkı ve diğer iki en yakın arkadaşımla onun bana ilgi duyması için aşırı uğraşan bir kızım. Bir de ikizim Sam var dünya tatlısı...